Samsun Haber - Strateji belgesinde, öğretmenlerin gelişim ihtiyacının tespiti için periyodik olarak performans değerlendirme sisteminin hayata geçirilmesinin doğru bir sistem olmadığını sözlerine ekleyen Başkan Rüstem Kara, “Bu süreçte okul müdürü, meslektaşı, öğrenci ve velilerin de değerlendirme sürecine katılacağı, bu değerlendirme sonuçları ile kariyer basamakları oluşturulacağı, görevde yükselme, yurtdışına görevlendirme, ödüllendirmenin bu sonuçlara göre yapılacağı, 4 yılda bir öğretmenlerin ‘öğretmen yeterlilikleri’ çerçevesinde sınava alınacağı ifade edilmiştir” diye konuştu.
Samsun seçilen pilot iller arasında Öğretmen Performans Değerlendirme Kriterlerinin bir dayatma olduğunu söyleyen Başkan Kara, “12 ilde (Ankara, Antalya, Balıkesir, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Mardin, Samsun, Trabzon) pilot seçilen okullarda (toplantıya katılan idarecilerin istekleri doğrultusunda) öğretmenlerimiz, yine bir angaryanın, objektiflikten uzak bir değerlendirmenin ve ayrıca huzurlu bir çalışma ortamı yoksunluğunun içine sürüklenmektedir. 2016 yılında yapılan performans değerlendirme analizleri baz alınarak yüzde 95'in üzerinde öğretmenin 80 ve 100 arası puan aldığı saptanmış ve üzerinde defalarca oynanan, yap boz tahtasına dönen eğitim sistemindeki başarısızlığın sorumluluğu öğretmene yüklenmek istenmiştir. İdarenin objektif davranmadığı kanısına varılıp bu kez de değerlendirme kısmına sırasıyla zümre, diğer öğretmenler, veli ve öğrenci ayrıca öğretmenin kendi öz değerlendirmesi dahil edilmiştir. Bu değerlendirmeler de kaç velinin ya da öğrencinin değerlendirmesinin kabul edileceği net olarak belirtilmemiş sadece “barajın altındaysa yapılan değerlendirme dikkate alınmayacaktır” ya da “bu sadece taslak” denilip geçilmiştir. Ayrıca kimin ne not verdiğinin sistemde değerlendirilen tarafından görülemeyeceği belirtilmiş, öğretmenlerden performans değerlendirmesinin bir hafta içinde bitirilmesi istenmiştir” ifadelerini kullandı.
Kara sözlerine şöyle devam etti: “MEB tarafından 2016 yılında devreye sokulan ve Eğitim-İş olarak dava konusu da yaptığımız, performans değerlendirme sistemi, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmenin geldiği noktayı göstermektedir. Ayrıca öğretmen yeterliliğinin, performansın ölçülmesi gibi uygulamaların öğretmeni okula, öğrenciye değil yeterlik sınavına, performansa odaklayabileceği sürekli bu sürecin stresine maruz kalabileceği, olası yeterlik sınavı başarısızlığında “bu öğretmen başarısız sınavı geçemedi” algısının her şeyi alt üst edebileceği ortadadır. Eğitim-İş olarak, Bakanlığın eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretmek ve okullarda bilimsel, laik, ulusal, demokratik ve nitelikli bir eğitim anlayışını yerleştirmek yerine, öğretmeni itibarsızlaştıracak, bir eğitim anlayışını yerleştirmesine izin vermeyeceğiz. Eğitim-öğretim ortamında verimli çalışabilmeyi yok eden, iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik bu uygulamaya karşı, hiçbir öğretmen arkadaşımızın performansını ölçmeyeceğiz.”
Haber: Ekrem BİRCAN