Samsun Haber – Saadet Partisi Ekonomi İşlerinden Sorumlu Samsun İl Başkan Yardımcısı Necati Yusufoğlu, son süreçte sık sık gündeme gelen Çarşamba Şeker fabrikası ve ülke ekonomisinin mevcut durumu hakkında tespitlerde bulundu.
Samsun ve ülke siyaseti hakkında yorumlarda bulunan Yusufoğlu, siyasette kullanılan üslubu sık sık eleştirirken Çarşamba Şeker Fabrikası hakkında da çok konuşulacak bir iddia ortaya attı. Şeker Fabrikasının arazisinin bir kesimin ağzını sulandırdığını söylerken, fabrikanın ‘’peşkeş çekileceğini’’ de iddia etti.
SİYASİ TARTIŞMALARDA KULLANILAN ÜSLUPTAN RAHATSIZIZ
‘’Biz partimizin değil ülkemizin geleceğini düşünüyoruz. Bu yüzden de bize Milli Görüş derler. Biz her şeyden önce siyasetin genel üslubundan rahatsızız. Memleketin meseleleri bir kenara bırakıldı, şahsi meseleler üzerinden çirkin bir üslupla tartışmalar yürütülüyor. Biz Saadet Partisi olarak bu durumdan şikayetçiyiz ve değiştirmeye de adayız. Bunca yıllık AK Parti hükümetleri döneminde, tek bir televizyon programında kendilerinin dışında birileriyle bir konuyu istişare ettiklerini gördünüz mü? ABD ile İsrail ile her türlü istişare ortamına girenler bu ülkenin insanlarıyla oturup neden iki kelime konuşmazlar.’’
CARİ AÇIK BORÇ DEMEKTİR, BU BORCU EKMEĞE BENZİNE GELEN ZAMLA ÖDEYECEKLER
Benzin 6 liraya koşuyor, mazot 5.5 liranın üzerinde. İthalat aldı başını gidiyor, ihracat çökmüş, üretim bitmiş, otu samanı bile dışarıdan ihraç ediyoruz. Ekonomi bir ülkeyi ayakta tutan unsurdur, bu çöktüğü zaman biz neyi konuşacağız. Ocak- Şubat ayı ihracatı, aynı dönemdeki ithalata göre 15 milyar lira açığımız var. İki ayda 15 milyar dolar cari açık verirsek yıl sonunda bu borç ne hale gelecek? Ben söyleyeyim, ekmeğe benzine suya sabuna zam gelecek öyle olacak. Kalkınma olması için üretim olması gerekli. Bizdeyse üretimi bitirmek için hükümet elinden geleni yapıyor.
ŞEHİR TAŞ YIĞININA DÖNDÜ
Samsun’da yıllardır belediyecilik yapıyorlar, olan fabrikaları kapattılar. Soruyorum buradan, kaç kişiye istihdam sağladılar. Kaç tane insanın evine ekmek götürmesine aracı oldular. Bunları yapmadılar bir de üstüne tek bir yeşil alan bırakmadan bu güzel şehri bir beton yığınına çevirdiler. Sahil kentiyiz, halkımızı denizden kopardın. Kilise’den belediye otobüsüne biniyorum 35 dakikada Saathane Meydanı’na inemiyorum. Bu şehri ne hale getirdiniz?
ÇARŞAMBA ŞEKER FABRİKASINI KİME PEŞKEŞ ÇEKECEKLER İZLEYECEĞİZ
Cargill diye bir firma var, nişastadan şeker üreten bu firma bunca memleket dururken boşu boşuna gelip Türkiye’ye kurulmadı. Bu fabrikanın kuruluş sürecinde adamlara bazı sözler verildi, imtiyazlar tanındı. Mısırı, teknolojiyi Amerika’dan getiren bir fabrikadan bahsediyoruz. Bu fabrika Türkiye’de yüzde 3 kota ile çalışmaya başladı şu an yüzde 15 kotasına kadar ulaştı. Nişasta bazlı şeker üretimini tek başına karşılıyor. Buraya kurulmasının sebebi Türkiye’de şeker pancarı tarımını bitirmek diyebiliriz. Yunanistan dahil birçok Avrupa ülkesinde nişasta bazlı şeker kullanmak yasak. Kullanan ülkelerde ise kota yüzde 1.5 civarında bizde ise bu oran yüzde 15. Diyorlar ki şeker fabrikaları zarar ediyor, zarar etmiyor siz ettiriyorsunuz. Bizim çiftçimiz dünya ile rekabet edemez, 6 liradan mazot alan adam ne üretip kiminle rekabet edecek. Özelleştirme kapsamındaki fabrikalar, ithal şekerin ayağını kesiyordu, şimdi özelleştirmeden sonra şekerimiz bile ithal olacak. Çarşamba Şeker Fabrikası diğer fabrikalardan ayrı bir özelliğe sahip. Bu fabrika dışarıdan aldığı ham şekerden mamül üretebiliyor. Bu fabrika, üreticiden lokantacıya kadar her sektörü etkileyen bir fabrikadır. Bu fabrika 900 dönüm tarım arazisine sahip bir fabrika, özellikle ayrı tutuldu, izliyoruz kime nasıl peşkeş çekecekler?
Oğuzhan İNCE