Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, Samsunhaber.com Genel Yayın Yönetmeni ve Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı'nın hazırlayıp sunduğu Uyan Samsun programına telefonla bağlanarak ekonomideki son durum hakkında konuştu.
Dün akşam ABD'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulaması ve FED faiz kararlarının açıklanmasının ardından Dolar ve Euronun Türk Lirası karşısında yükselişi hızlandı. 2 Ağustos Perşembe gününe Dolar 5.0735 TL ise Euro 5.9023 TL'den başladı. Dövizde olduğu gibi altın fiyatlarında da hızlı yükseliş dikkat çekti. Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, piyasalarda yaşanan hareketlilik ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Salih Özman'ın yaptığı açıklamalar:
"Para politikası artık daha da sıkıştırılacak. Talep sürekli daraltılmaya çalışılıyor. Türkiye'de şöyle bir şey var, talebi kıstığınız zaman ekonominin frenine basmış olursunuz. Bugün yurtiçi seyahat harcamaları, kuyum sektörü, parfümeri ve lüks tüketimdeki taksit sayısı sıfırlandı. Bu tasarının kanunlaşması ile birlikte kuyumcuya gittiğinizde daha önce 4 olan taksit sayısı artık kalkacak. Kurban Bayramı geliyor, bir tatile gideyim dediğinizde bundan önce kredi kartınız ile 12 taksit yapabiliyordunuz. Artık 6 taksitten fazla yapamayacaksınız. Sıkıştınız, tüketici kredisi almak istiyorsunuz eskiden 48 ay vadeli olarak alabildiğiniz bu kredi artık 12 ay taksiti geçemeyecek. Piyasadaki parayı sıkıştıracak tedbirler bunlar.
SEÇİMDEN ÖNCE TABLO BELLİYDİ
Seçimden önceki açıklamalarımda, seçimi kim kazanırsa kazansın yapacağı tek şey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına acı reçete içirmek olacak demiştim. Beklenen oldu, acı reçeteler vatandaşlara içirilmeye başlandı.
ARTIK YOKSUL GİBİ YAŞAYACAĞIZ
Vatandaşın şuan ki tabloda yapabileceği hiçbir şey yok. Vatandaşlar artık sadece gündelik hayatını idame ettirebilecek harcamalar yapmak zorunda. Bunun haricinde nefes alırken iki kez düşünmesi gerekecek. Bir nefes yetiyorsa ikinci nefesi almayacak. Vatandaş için tek yol tasarruf etmekten geçiyor. Peki elindeki para tasarruf etmeye yetecek mi diyeceksiniz, yetmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti'nde çalışan herkesin kazandığı paralar zaten tüketimine yetmiyordu, bundan sonra daha da fakirleşeceğiz. Yoksul gibi yaşayacağız. Yoksul gibi yaşamazsak borçlanacağız. Borçlanmanın faturası da her geçen gün daha da ağırlaşacak."