Samsun haber – Samsun’daki gençlerin iş bulamamaktan yakınmalarına karşın, mekan sahipleri çalıştıracak eleman bulamadıklarını belirtiyor. Atakum sahilindeki birçok mekan kalifiye eleman bulamadıklarını belirtirken, bunun da nedenini garsonluğun meslek olarak görülmemesine bağlıyor.
“Burası aslında çok şey katabiliyor”
Kalifiye eleman bulmakta zorluk yaşadıklarını belirten Big Lokma Cafe işletmecisi Erdinç Olgaç, “Sosyal bir ortamda çalışıyorlar. Ağır bir iş yok. Maaşlar ve bahşişler gayet iyi. Bu işlerde kalifiye eleman yok. İnsanlar üniversiteyi okumak için okuyor. İş bulamamaktan yakınan insanlar bu işlere başvursalar 10 günde öğrenirler, çünkü ne eğitim ne de başka bir kriter isteniyor. Sadece diksiyonu güzel olsun ve güler yüzlü olsun yeter. Üstelik başka yerlerde kazanacakları paranın iki katını kazanabilirler. Toplumda garsonluk meslek olarak görülmüyor. Halk arasında garsonluğun statüsü yokmuş gibi görünüyor ama aslında öyle değil. Burada insanlar sosyalleşiyor, giyim tarzı, saç tarzı bile olumlu anlamda değişiyor. Burası aslında çok şey katabiliyor. İnsanlar garsonluğu gerçekten meslek edinse çok güzel bir meslek. Bu olumsuz algıyı kırmamız lazım. Bu işte işsizlik diye bir şey yok. Bu işte de kıdem olarak yükselme şansı var. 2 haftadır kapasitenin altında elemanla çalışıyoruz. Genelde öğrenciler çalışıyor ve onlarla da sınav dönemlerinde ve okul zamanlarında problem yaşıyoruz. Öğrenci çalıştırmaktan tabiki mutluyuz ama işletmeci için kalifiye eleman olmaması kötü bir durum. Kemik bir kadro olup ondan sonra öğrenciyle devam edilmeli. Üstelik çalışanların gelirini arttıracak aktiviteler de yapıyoruz” diye ifade etti.
“Okulları var ama yeterli değil”
Turizm Otelcilik Okullarının yeterli olamadığını dile getiren Jetlag Cafe İşletme Müdürü Mehmet Yiğit, “Genel itibariyle bu sektörün hepsinde düzenli çalışan bulamama sıkıntısı var. Özellikle garsonluğu iş olarak görmüyorlar. Bence bu şekilde olmamalı. Benimseyerek yapıldığında çok güzel maaşı var. Genellikle öğrenciler okul tatil olunca biraz çalışıp kazanalım ve okulda harcayalım diye düşünüyorlar. Buralara gelip de en baştan başlayıp, daha sonra işletme sahibi olan insanlar da var. Bu işi meslek olarak benimsemeleri gerekiyor. Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulları var ama yeterli değil. Bence bu tarz okullar daha fazla olmalı ve sektöre yönelik insanlar yetiştirilmeli. Doğru ve severek yapıldığı takdirde iyi de kazanç sağlayabilecek bir iş. Biz burada çalışanlara hayatı öğretiyoruz. Buradan çıkıp farklı meslek sahibi olan insanlar var. Yeter ki gelen çalışanlar öğrenmeye açık olsun, biz elimizden geleni yaparız. Asgari ücretle çalışanım da var daha yüksek maaşla çalışanım da var” şeklinde konuştu.
"Bir öğretmenin kazandığından daha da fazla para kazanabilir"
Samsun Turizmciler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Dimeta Cafe sahibi Dilek Genç ise mevcut eğitim sistemimizin herkesi üniversite oumaya zorladığını belirterek, “Sistem üniversite okumalı ve okuduktan sonra boşta kalmalı diyor. Malesef böyle bir durum var. Dolayısıyla gençlerimizin çoğu üniversiteden sonra işsiz kalıyor. Öğretmenlik, mühendislik gibi bölümleri bitiren, ama iş bulamayan gençlere gelip garsonluk yapmak kolay gelmiyor. Atanamıyor ve boş boş geziyor. Sektördeki çoğu arkadaşımız part-time çalışıyor. Önceden aşçılık da çok küçümsenirdi ama artık, aşçı kelimesi yerine şef kullanılmaya başladı. Artık insanlar şef olabilmek için yurtdışında okumaya gidiyor, moda haline geldi. İnşallah garson ile ilgili de egsantrik bir isim buluruz. Garsonlukta bir meslek ve öyle görülmeli. Bir öğretmenin kazandığından daha da fazla para kazanabilir. Çalışanlar bu işi meslek olarak görüp yapmalı, geçici olarak görmemelidir” dedi.
Müberra TAŞÇI