Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Samsunlu İşadamından Hakkındaki İddialara Sert Yanıt

Özel Haber

Samsunlu işadamı Bülent Gündağ Mert, hakkında çıkan Gençlik ve Spor Bakanlığına Bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yemek ihalelerinde adam kayırmacılık yapıldığı iddialarına cevap verdi.

Samsun'da yayın yapan yerel bir gazete, dün Gençlik ve Spor Bakanlığına Bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun Çarşamba, Havza ve Zonguldak illerinin yemekhane ihalelerinde yasalara uygun hareket edilmediğini ve bu kurumların yemekhane ihalelerinin tercihli olarak Bülent Gündağ Mert’in firmasına verildiğine dair iddialar içeren bir haber yaptı. 

Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda yemekhane ihalelerinin birilerine peşkeş çekildiğini iddia eden gazete, bununla da yetinmeyip Bakan Çağatay Kılıç’a Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olarak işletilmekte olan Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yemekhanelerinin ihaleleri nasıl ve ne şekilde verilmekte olduğunu sordu.

Çıkan bu haber üzerine ortay atılan bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirten Bülent Gündağ Mert, şu açıklamada bulundu:

"Muzaffer Altıntaş ile 12 yıl süren ticaretimizi fikir ayrılıkları yüzünden 2 yıl önce sonlandırmış bulunmaktayız. Ticari fikir ayrılıklarımız olmasına rağmen 10 yıl önce düğün salonlarında fotoğraf ve kamera çekerek başlamış olduğumuz ticari birlikteliğimiz bitmiş olsa da, yılların birbirimiz üzerinde bize bıraktığı dostluk ve arkadaşlığın bitme şansı yoktur. Hayatın ticaretten ibaret olmadığı bir düşünce yapısına sahip olan bir insan olduğum için, Muzaffer Altıntaş ile aramızdaki dostluk ve diyalog asla bitmeyecektir. Denge gazetesinde Ahmet Ufuk Erkan adlı kişinin işini yapmaya çalışan ve haklı olarak aldığı haberi değerlendirmek isteyen bir gazeteci olarak görmekteyim. Ancak gazetecilik mesleğinin esaslarından biri olarak gördüğüm gerçek haber yapma mantığını gütmemiş olması üzücü bir durumdur. Dışardan tahminimce, aynı ihalelere katılan ve puanı yetmemiş olduğu için çamur atma mantığını seçen rakiplerime inanarak, ismimi karalama çabasına girmesi üzücü bir durumdur. Yazılan haberde bir tek doğru vardır, bu da üç kurumun işletmesinin firmama kalmasıdır. Bu ihalelerde birçok kıstas üzerinden puanlama yapılmaktadır. Kişinin üniversite mezunu olması, vergi oranları, teminatı nakit yatırması ve taahhütleri üzerinden puanlanmaktadır. Keşke yazıyı yazan gazeteci abim, iki üniversite bitirdiğimi, vermiş olduğum vergimi, yemek fabrikamı yapış olduğum işleri bilerek yazısını yazmış olsaydı. Yapılan puanlamalarda girmiş olduğum 7 farklı ihalede tam puan aldığımı bilmeden yazmış olması üzücü bir durumdur. Ayrıca yazıyı yazan ve yazdığı yazı yanlış olsa da amacı haksızlığı gözler önüne sermek olduğu için saygı duyduğum Ahmet Ufuk Erkan'ın almış olduğum Havza ve Çarşamba yurtlarını işleten işleticilerin, işlerini ettikleri zarardan dolayı nerdeyse tamamlayamamış olduğunu ve alınan Zonguldak yurdunun yeni açıldığı için Türkiye’de açılamayan tek yurt olduğunu biliyor olmasını isterdim. Sayın Erkan Bey'in yazısını manşete taşımadan önce birazcık araştırma yapmış olsaydı veya yazısını yayınlamadan önce beni arama gereği duysaydı en azından ihalenin 2886 veya 4734 sayılı kanunla yapılmadığını ben kendisine söyleyebilirdim. 
Sayın bakanımızla ilgili yazılanlar ise baştan aşağı asılsızdır. Sayın Bakanımızla ve bakanımızın mesai arkadaşlarından tanıdığım bir kişi bile olmadığını açıkça söyleyebilirim.  Ayrıca Sayın Bakanımıza atıfta bulunulmasına rağmen, bugüne kadar Sayın Bakanımız dahil hiçbir  siyasetçiyle tesadüfen dahi yanyana bir tek resmim yoktur. Bunun aksini ispatlayacak bir kişinin çıkması durumunda tüm işlerimden vaz geçebileceğimi buradan beyan ederim. Ayrıca Bakanımızın bu kadar kolay karalanabilmesi aklıma yazılan yazının hedefi biz miyiz yoksa Sayın Bakanımız mı sorusunu getirmektedir.
 10 yıllık ticari hayatımda hiçbir siyasi bağlantısı olmayan bir işletmeci olarak ilk defa girmiş olduğum bu ihalede olan tek şey devletime artan güvenimdir. Değerlendirmenin torpille değil hakkaniyetle yapıldığı ihalenin hiçbir siyasi bağlantısı olmayan Bülent Gündağ Mert’e verilmesiyle açıkça görülmektedir. Girmiş olduğum ihalelerde kimlerin dosyalarının olduğunu tüm kamuoyu gayet iyi bilmektedir. Ama onların üstüne gidilemediği için en kolay hedef arkasında bu güne kadar yapmış olduğu işler, bitirmiş olduğu iki üniversite ve ailesinden başka kimsesi olmayan Bülent Gündağ Mert'tir.
 Gelelim Muzaffer Bey ile olan durumuma,  Firmama verilen yurtlarda Muzaffer Bey'le ilgim olması mümkün değildir. Girmiş olduğumuz yurtlarda o da istekli olarak bulunmuştur. Madem ki benim üzerimde kalacaktı, Muzaffer Bey'in müracaat etmesi ve nakit teminat mektubu yatırması gerekmezdi. Sayın Muzaffer Bey aynı yurtlara istekli olarak katılmış ve muvaffak olamamıştır. İşleri bozulduğu söylenen bir kişinin işlerini düzeltmek için işi kendi lehine sonuçlanmasını istemesi gerekmez mi? İki yıldır Muzaffer Bey'le kalan tek ticari bağımız ortak girişim ile aldığımız ve 12 ayda sona erecek Samsun Polis Meslek Yüksek Okulu Yemek ihalesidir. Hakkımda yazılan bu yazının ne kadar yanlış olduğunu zamanla tüm kamuoyu görecektir.  
Sonuç olarak hakkımda yapılan bu haber için bana gelecek her türlü soruyu cevaplayacağımı, açıklayamayacağım hiçbir durumun içinde olmadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Yazdığım yazıda  amacım kesinlikle habercilik yapmaya çalışan sayın Ahmet Ufuk Erkan’ı yalanlamak değil hakkımda çıkan asılsız habere olan isyanımdır. Bu ülkeden haksızlık yapanlar kadar hakkımızı savunmazsak elindeki kalemin egosuna batırıp bizi hançerlemeye çalışanların sayısı artacaktır. Saygılarımla "


 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.