Samsun Haber – Türkiye’de kadınların hem kendi ekonomilerine, hem de ülke ekonomilerine katkı oranının son 5 yılda istenilen seviyede olmasa da ciddi bir artış gösterdiğini belirten ELVİNDER Başkanı Yeşim Gürsoy, “Kadın isdihdam oranının ülkemizde son yıllarda yapılan bütün çalışmalara rağmen istenilen seviyelere ulaşmaması bizler için beklenen bir durum değildir. TÜİK’in son verilerine baktığımızda dünya ortalamasının çok altında kaldığımızı görüyoruz. En son yapılan araştırmalarda kadının istihdamı dünyada yüzde 41.3 iken, ülkemizde de yüzde 28.2’dir. Bununla ilgili belirlenmiş hedefler var. 2025 yılına kadar yapılacak eğitim çalışmaları ve teşviklerle bu oranın yüzde 39-40’lara getirilmesi planlanıyor. Buda demek oluyor ki 3 milyonun üzerindeki kadın istihdama katılmalı.. Bununla ilgili yasalarda yapılacak değişiklikler ile ilgili kanun nezdinde sunulan tasarılar hazırlanıyor.Bizde bunların takibini ve bu süreçte üstümüze düşen çalışmalara hızla devam ediyoruz.” dedi.
MENTORLUK SİSTEMİ GELMELİ
Hem Samsun için hem de Türkiye genelinde İŞKUR’un, KOSGEB’in, TKDK’nın kadına yönelik yaptırım gücü yüksek, özendirici, teşvik edici birçok desteklerinin olduğunu ifade eden Gürsoy, “Kadınlarda bunlardan bilinçlendikleri ölçüde hızla faydalanmaya çalışıyorlar. Bir yandan eğitim büyük ölçüde desteklenirken, aynı ölçüde de bu paraların kullandırılması, doğru istihdama yönlendirilmesi çok büyük bir önem arz ediyor.Bu konuda çok dikkatli ve bilinçli çalışmak gerekiyor. Çünkü yıllar bize gösterdi ki sadece teşvik etmek yetmiyor sürdürülebilirliği takip etmekte çok önemli. Bu teşviklerin kullandırılmadan önce eğitimi verirsiniz projesini onaylar teşvikten faydalandırırısınız işi kurarsınız, istihdamı sağlarsınız ama sürdürülebilirlik noktasında arkasında duramadığınız işletmelerin başarısızlıklarıyla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunu çok önemsiyorum. Eğitimi verip, insanları belli bir noktada fırsatlardan faydalandırmak işi çözmüyor. Çünkü ülkemizde pazar payını, risk oranlarını ölçmek ve işe doğru yerden başlamak çok kolay değil.Bu yüzden kadın veya erkek teşvik kullanan bütün herkese mentorluk sisteminin gelmesi gerekiyor. Bu Avrupa’da birçok ülkede uygulanıyor. 2009 yılında Samsun Ticaret ve Sanayi Odasında yaptığımız bir çalışmada İngiltere de bu konuda yapılan mentörlük çalışmaları ile ilgili bir çalıştay düzenlemiştik. Özellikle Ticaret ve Sanayi Odaları, borsaları bu tip teşvikleri verirken, kişilere aynı zamanda bir bilirkişi atıyorlar. Teşvik alan ve bilirkişi ile birlikte olan işletmeler yaptığı çalışmalarda iki kat daha başarı elde ediyorlar” diye konuştu.
MENTORLUK SİSTEMİNİN FAYDALARI
Mentorluk sisteminin faydalarından bahseden Gürsoy, “Verilen paranın aynı zamanda kontrollü bir şekilde verilmesi. İşi açan kişinin kendine güveni artıyor. Çünkü kişinin ‘yanlış yapmayacağım. Arkamda bir destek ve bilirkişi var. Bu konuda da beni doğru yönlendirecektir’ ufkuyla gitmesi çok daha farklı oluyor. İşyeri riskinden, kartvizitine, pazar payı fizibilitesine kadar doğru yönlendiren mentörler kişinin yere ayağı sağlam basar adımlar atmasını sağlıyor. Çünkü bugün işletmelerin çoğu diğer işletme örneklerine göre modellemelerle yola çıkıyor. Oysa ki her işletmenin kendine özel programla ilerlemesi gerekiyor.Bir işletme için doğru olan, bir diğer işletme için olumlu olmayabiliyor. Aslında sadece teşviği kullanan kişi değil, devlette verdiği paranın doğru kullanıldığından emin oluyor hiçbir şey el yordamıyla ilerlemiyor. Bu konuda kadınlarımızın da açtıkları işlerde büyük başarı elde ettiklerini görüyoruz. Son zamanlarda özellikle daha cesur, daha bilinçli, daha işe hakim işyerleri kurulmaya başlandı ve süreklilikleri, ekonomik katkıları, istihdamı arttırmaları, kendi işletmelerin git gide büyüyor olması da bizlere bunu gösteriyor geleceğe yönelik bizi umutlandırıyor. Tabi bunlar yeterli değil, bu sayılar artmalı. Sayıların artması için de bilinçlendirme çok önemlidir. Bu konuda TSO’ların, STK’ların, devletin, bütün siyasi parti kollarının ekonomiyi teşvikte her türlü eğitimi sağlayabilecek fırsatlar oluşturması gerekmektedir. Kırsalda da aynı merkez çalışmalarında olduğu gibi çok başarılı işler çıkarılabilir. TKDK’nın özellikle kırsalın kalkınması konusunda çok güzel destekleri var. Tarım alanlarının desteklenmesi, yeni üretim alanlarının ortaya çıkması, kırsal turizmi, el sanatları gibi birçok başlık altında desteklerinin olduğu gibi. Önceden sadece tek tarıma dayalı destek olduğu başlıklara, kırsalda turizmini, kırsalda el sanatlarını destekliyor. Bununla ilgili çok güzel projeler geçti. Şehrimizde 800 ün üstünde devam eden çok güzel projeler var. Bu projeler hem ekonomik katkıyı hızlandırırken, hem de teşvik sayesinde istihdamı da arttırmış oluyor” şeklinde konuştu.
Yaptıkları çalışmalarda binin üzerinde kadının KOSGEB’den faydalanmak için başvuru yaptığının altını çizen Gürsoy, “KOSGEB’ten hibe alabilmek için binin üzerinde kadın proje yazabilmek ve iş başvurusunda bulunabilmek için eğitim almıştır. Bunların yüzde 10’u işlerini kurabilmiştir. Yüze yakın kadın KOSGEB’den desteğini alarak işlerini kurdular. Genelde bu işler daha çok yemek sektörü üzerine olan işler oldu. KOSGEB’deki başarı kendi alanında ekonomik olarak baktığımızda küçük çekirdek bir işletmeyi ayağa kaldırarabiliyor. Büyümek istiyorsanız hibe desteklerinide uzun vadeli geri ödemeli, sıfır faizli ciddi rakamlarla devam ettiriyor.Küçük kobiden orta ölçekli işletmeye geçmek için işletmelerin önünü açıyor”
EĞİTİM ŞART
Ekonomide, Siyasette olmaları istenilen kadınların eğitimlerinin de şart olduğunun altını çizen Gürsoy, “Ülkemizde başarının tetiklenmesinde en çok önemsediğimiz konulardan başta geleni eğitimdir. Eğitimin olmadığı hiçbir yerde bilinçli bir yapılanmanın aşılmasının çok kolay olmayacağını düşünüyoruz. Meclisimizin parlamentosuna baktığımızda bugün kadın vekil sayısı yüzde 14’lerde kalıyor. Ne zaman bu yüzde 30 ya da 50’lere gelirse asıl fırsat eşitliğinin başladığı nokta orasıdır. Kanun nezdinde yeni düzenlemelerin yapılabilmesi için tabandan gelen kadının güçlenmesi kadar tavandaki kadının da eğitimsel olarak kendini yenilemesi gerekiyor. Bugün o meclis koltuklarında en az 100-150 kadının oturması gerekiyor. Kadın haklarının, kadın için yapılacak kanunların tartışılırken, bunun sorunlarının daha akıllıca tartışılması, daha çözüm arama yollarının gelebilmesi için kadınların o parlamentodaki temsiliyetlerinin kesinlikle hak ettiği noktalara gelmesi gerekiyor. Fakat bugün görüyoruz, bundan da üzüntü duyuyor ve her platforma bu konuları taşıyoruz. Madem kadınlar siyasetin içerisinde isteniyor, madem kadınların en çok siyasete davet edildiği dönemlerdeyiz, neden eğitimler yapılmıyor. Bugün siyasetin içinde ki bütün kadın kolları müthiş çalışırken, eğitim noktasında bir boşluk olduğunu açıkça görüyoruz. İl ilçe demeden bütün parti kolları kadınlarının kendi içerisinde sürekli eğitim süreçlerinin olması gerekiyor. Bu kadınlar kendi kendilerine nasıl siyasete hazırlansınlar. Siyaset sokakta öğrenilmiyor. Siyasetin sokak kısmı, alan, saha çalışması var ama siyasetin bir de bilinçli uygulanması, parlamentoda temsiliyette yer alabilmesi için kadınların kendini geliştirmesi gerekiyor. Bugün STK olarak bizim yaptığımız en önemli işlerden birinin bu bilinçlendirme çalışmalarının olduğunu düşünüyorum. Kadınların bilinçlenmesi ve eğitim noktasında her türlü bilgiye erişebilmesi hem sosya-kültürel yapıların güçlenmesi, hem sosya-ekonomik yapıya giderken daha bilinçli adım atabilmeleri için sürekli eğitim almaları gerektiğine inanıyoruz. Çünkü dünya ülkelerinde ki gelişmişlik düzeylerine baktığımızda Türk kadınlarının bugünkü yerini hak etmediğini düşünüyorum. Hem ekonomik hem de kariyer olarak başarılı kadınlarımızın varlığının dünyadan haberdar olması ve sayılarımızın hızla artması, dünyadaki birçok noktada bizim kadınlarımızın bu temsiliyeti çevresinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Gelecekte daha güçlü bir Türkiye istiyorsak, geleceği her yönden güçlendirilmiş kadınlarımızın sayılarını artırmalıyız. Bunun için büyük özverilerle hem kendimiz için hem geleceğimizin emanetçisi çocuklarımız için çalışmaya devame ediyoruz. Yolumuz zorlu ve uzun sivil toplum kuruluşları olarak bu konuda devletimizin tüm çalışmalarını destekleyerek bu çalışmaların bilinçli yayılmasına destek olmaya devam ederek hızla çoğalarak bunu kolaylaştırmanın hedeflerindeyiz”
HABER: GÖKHAN İÇKİLLİ