Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Gölcük Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm kapsamında yeni sanayi sitesi projesinin temel atma törenine katıldı. Bakan Işık törende yaptığı konuşmada CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’a ateş püskürdü.
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un Halk Arenası programında "Diyelim ki 'evet' çıktı kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya gideriz. Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın" açıklamasına karşılık olarak Bakan Işık " Bozkurt, Yani evet oyu veren insanı Yunanistan’ın işgal ordusuyla aynı tutmuş" dedi.
İşte Bakan Işık'ın o açıklaması:
"Kampanyamızın yoğunluğundan çok fazla fark edemedim ama maalesef bir Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, ‘Sandıktan evet çıkarsa kimse heveslenmesin, yine Samsun’dan başlar yedi sülalenizi İzmir’e kadar kovalar denize dökeriz’ demiş. Yani evet oyu veren insanı Yunanistan’ın işgal ordusuyla aynı tutmuş. Şimdi işin en acı tarafı ne biliyor musunuz? Bu kişi emekli bir asker. Emekli bir tabip binbaşı. Yani milletin vergisiyle okumuş, milletin ekmeğini yemiş, milletin verdiği vergiyle, köylünün verdiği vergiyle okuyarak bir yere gelmiş kişi. Bu milletin en az yarısını düşman askeriyle aynı tutan yerli bir anlayış olabilir mi? Hani siyasetin dili yumuşayacaktı. Hani insanlar birbirini yaralayıcı konuşmayacaktı.
Yani eminim, ona hocalık yapmış insanlar herhalde çok mahcup olmuşlardır, çok üzülmüşlerdir. ‘Bizim emeğimiz böyle mi tecelli edecekti’ diye. Nasıl bir anlayıştır. 367 saçmalığı ortaya atan Sabi Kanatoğlu’nun ipine sarılıp Türkiye’de fiilen cumhurbaşkanlığı seçilmesini engelleyen Deniz Baykal’ın ifadesi, ‘Referandumda hayır çıkarsa 29 Ekim’i o gün kutlayacağız. Cumhuriyeti o gün ilan etmişiz gibi. 1922’de İzmir’de düşmanı denize dökmüşüz gibi sevineceğiz.’ Bir siyasetçiye yakışır mı bu? Milletinin bir kısmını düşman Yunan askeri olarak gören bir anlayıştan bu ülkeye fayda gelir mi? Dün Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Evet oyu da hayır oyu da saygındır’ dedi. Bu cümleden 24 saat geçmeden bu milletin, bu ülkede istikrar kalıcı olsun diye, Türk milleti bu medeniyet yarışında geri kalmasın diye evet vermeyi düşünen milleti Yunan askeriyle aynı kefeye koyan anlayış kesinlikle lanetlenecek bir anlayıştır. Böyle bir terbiyesizliği Türk siyasi tarihi görmedi"