CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kent merkezinde esnafı, Düzce Kamyon ve Tır Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifini ziyaret etti ve Kanaat Önderleri Muhtarlar ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşmalarına katıldı. Kılıçdaroğlu temaslarını sürdürürken Ticaret ve Sanayi Odası üyeleriyle yaptığı toplantının ardından beklenmedik bir kargaşa yaşandı. CHP lideri, toplantı çıkışında sert bir tepkiyle karşılaştı. Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu kalabalığın arasında arbede yaşandı.
"YANLIŞ GELMİŞSİN"
Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterildi. İki kişi Kılıçdaroğlu’na, "Burası Kandil değil, Düzce. Yanlış gelmişsin" diyerek tepki gösteren iki kişi, polis ekipleri tarafından uzaklaştırıldı.
"BU MİLLETİN ALNINA IRKÇILIK LEKESİNİ ASLA SÜRDÜRMEYECEĞİZ"
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Düzce'ye gelen Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Erol Güngör Kültür ve Kongre Merkezi'nde partisince düzenlenen "Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşmaları"na katıldı.
Kılıçdaroğlu, kavgadan uzak durdukça ve herkesin büyümeye, gelişmeye, işsizliği sonlandırmaya, kişi başı geliri artırmaya, oluşturulan gelirin hakça paylaşılmasına odaklandığı takdirde bütün sorunların çözülebileceğini söyledi.
"Suriyeli kardeşlerimizin kendi ülkelerine gitmeleri lazım." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu konudaki düşüncelerim gayet açık ve nettir. Bunu kamuoyu ve Suriyeli kardeşlerimizle de paylaştım; onların kendi ülkelerine gitmesi lazım. Onların can ve mal güvenliğini sağlayarak, Suriye ile oturup bir masada konuşarak bütün bu sorunların çözülmesi lazım. Onların evleri, yolları, okulları ve kreşleri yapılarak ve bunların yapımıyla ilgili finansmanın da Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından karşılanmasıyla bütün bunların hepsi yapılır.
Artı bizim iş dünyamız Gaziantep'te oldukça iyi, dinamik bir iş dünyamız var. Onların zaten o bölgelerde fabrikaları vardı, o fabrikaları da hayata geçirerek işleri, yolları, okulları, kreşleri, hastaneleri, evleri var. Burada asgari ücretin yarısına neden sürünsünler? Kendi ülkelerine bu çerçevede göndereceğiz. Irkçılık yapmayacağız, bu milletin alnına ırkçılık lekesini asla sürdürmeyeceğiz. Onlar da bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz. Ortak kültürümüz, tarihimiz var, onları kendi ülkelerine özgür iradeleriyle göndereceğiz, altyapısını oluşturarak. Bunu bilmenizi ve inanmanızı isterim."
Kılıçdaroğlu, muhtarlığın önemine değinerek, bu alandaki çalışmalarından bahsetti.
Muhtarların parti kimliğiyle değil, adıyla seçildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, muhtara yetkinin verilmesi ve sosyal yardımların onlar aracılığıyla dağıtılmasıyla bu yardımların gerçek anlamda fakirlere ulaşmış olacağını kaydetti.
Belediye meclisi toplantılarında mahalleyle ilgili kararlarda muhtarların da söz sahibi olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir Türkiye Muhtarlar Birliği kurulması lazım. Nasıl Türkiye Belediyeler Birliği varsa Türkiye Muhtarlar Birliğinin de olması lazım. Tek ses olması, bir çatı örgütü olması lazım. Muhtarların taleplerinin parlamentoya yansıması lazım. Dolayısıyla bu kurum güçlü olduğu takdirde demokrasi de güçlü olacaktır." şeklinde konuştu.
"SESİ DUYULMAYANLARIN SESİ OLDUK"
Partisinin sürekli eleştiri yaptığı, hiç çözüm üretmediğine yönelik söylemler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Sesi duyulmayanların sesi olduk." dedi.
Kılıçdaroğlu, insani boyutlarda hiç kimseyi dışlamadan sorunları çözeceklerini vurgulayarak, "Bize bazen '6 benzemez' diyorlar. Evet, 6 ayrı partiyiz ama altımız insan hakları, demokrasi, sosyal devlet, Türkiye'nin büyümesi, kalkınması, piyasalarda bu kadar zam furyası olmaması, fiyat istikrarı, Türkiye'nin itibarı, istikrarı ve dünyada söz sahibi olması konusunda aynı düşünüyoruz. Dolayısıyla ister Düzce'de ister Türkiye'nin herhangi bir coğrafyasında her insan 6'lı masaya baktığında kendisinden bir parçayı orada görüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de yaşanan sorunları çözmenin herkesin boynunun borcu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizi bir araya getiren; Türkiye'yi bugün içinde bulunduğu çıkmazdan çekip doğru dürüst bir alana çıkarmaktır, demokrasi açısından çıkarmaktır. Bizim ana hedefimiz bu." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de fiyat istikrarının olmadığını, Merkez Bankasının bu konuda çalışmadığını savunarak, bu kurumun başına güven veren bir isim atayacaklarını söyledi.
"LİYAKAT SİSTEMİNİ BOZARSANIZ DEVLETTE ÇÜRÜME BAŞLAR"
Bütçe disiplinini sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, devlet yönetiminde şeffaflığın önemini vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Bunun için de bir vergi konseyi kuruyoruz. Her kuruşun hesabı millete verilecek." dedi.
TBMM'de kesin hesap komisyonu kurulması için 6 lider olarak söz verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Devlet yönetmek aslında kolay bir iştir, dünyanın en kolay işlerindendir. Devlette herkesin görevi kanunla belirlenmiştir. Liyakat sistemini bozarsanız devlette çürüme başlar o zaman devlet yönetilemez hale gelir." ifadelerini kullandı.
Esnafın güçlendirilmesi gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, alışveriş merkezlerinin haftanın belirli günlerinde kapatılması önerisinde bulundu.
Türkiye'de bir yol ayrımına gelindiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Bu memleket hepimizin, huzur içinde yaşamak zorundayız. Bu memlekette yaşayan her vatandaşın sorumluluğu var. Siyasi partiler takım tutulur gibi tutulmaz. Futbol kulüpleri devlet yönetmezler." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de internet altyapısı ve teknolojiye büyük önem verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmasının ardından basına kapalı devam eden toplantıda Kılıçdaroğlu, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
Programda, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Düzce İl Başkanı Semih Cemşit ve partililer de yer aldı.
Kaynak: İha