Eğitim ve ekonomik açıdan gelişmiş toplumların yüz gençleştirme ameliyatlarını daha çok tercih ettiğini belirten Özel FBM Tıp Merkezi Estetik Kliniği Sahibi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Hayati Akbaş, “Herkesin bildiği üzere yaşlanmanın zaman içerisinde getirdiği sonuçlar, yer çekiminin etkileri, kişinin genetik yapısı gibi etkenler yüzümüzde önceki yıllara göre kırışıklıklar ve sarkmaların oluşmasına neden olur. Yaşlanma belirtileri bazı kişilerde erken yaşlarda görülebilirken, bu durum ileriki dönemlerde de ortaya çıkabilir. Yaşlanma ister erken dönemde, ister ileriki dönemde kendini göstersin, bu durum kişi üzerinde ciddi negatif etkiler bırakır. Kadın ya da erkek hiç fark etmez aynanın karşısına geçtiğinde kendini kötü hisseder, eski güzelliğinden ve yakışıklılığından uzak bir görüntüde olduğunu düşünür. Bu durum kişinin hayatının tüm yönlerine olumsuz bir şekilde etki eder. Ortaya çıkan bu olumsuz tabloda kişi özgüvenini kaybetmiş ve büyük ölçüde ailesel problemler yaşamaya başlamış olabilir. Bu sorun ailelerin dağılmasına kadar ulaşan büyük yıkımlara sebep olabilir. Türk toplumunda kadınların erkeklere oranla daha erken yaşlandığı kabul edilir. Bu sebeple de yüzlerde beliren yaşlanma etkileri kadınları daha az çekici hale getirir. Kocaların evlilik içerisinde üstlendiği rolde sıkıntılı bir hal alır. O nedenle yaşlanma yüzünden kendini iyi hissetmeyen erkeklerin ya da kadınların yüz gençleştirme operasyonları sayesinde eski yüzlerine kavuşmaları mümkündür. ” dedi.
“60 yaşındaki bir kadını 30 yaş gençleştirmek mümkün olabilir”
Gerçekleştirilecek yüz gençleştirme operasyonlarıyla yaklaşık 5 ile 25 yıl arasından gençleşmenin mümkün olduğunu belirten Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş , “Bazen kişinin yüz dokusu ve iskelet yapısının uygun olduğu durumlarda 60 yaşında olan bir kadını 30’lu yaşlarda ki haline geri döndürmek mümkün olabilmektedir. Bu sayede hastanın sadece yüzünü gençleştirmiş olmuyoruz, hastayı psikolojik açıdan da gençleştirmiş oluyoruz. Gerçekleştirilen operasyonlar sonrası insanlar kendilerini çok iyi hissediyorlar. İş ve sosyal hayatlarında olsun cinsel hayatlarında olsun kendilerini oldukça güçlü ve başarılı hissediyorlar. O sebeple yaşlanma belirtileri görülen insanların sıkıntı çekmelerine gerek yoktur. Türkiye estetik cerrahi gelişmişliği açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. Bu durum yüz gençleştirme operasyonlarının ülkemizde geçmiş yıllara oranla daha sık ve daha başarılı olmasını sağlamaktadır. Toplum içerisinde yaşanan durumlarda sırf eskisi kadar güzel veya yakışıklı olmadığı için eşleri tarafından terk edilen, boşanma davalarının olduğu birçok olay mevcuttur. Yaşlanmanın bu olumsuz etkisi yuvaların dağılmasına neden olabilmektedir. Özellikle boşanmış kadınlarda yüz gençleştirme operasyonları çok sık görülmektedir. Bunun sebebi ise boşanmış kadınların büyük bir çoğunluğunun eski eşleri tarafından beğenilmeyerek, özgüvenini kaybetmiş ve depresif durumlarla karşı karşıya kalmış olmasıdır. Eğer bir insan artık kendisini eskisi kadar güzel veya yakışıklı bulmuyor yaşlandığını düşünüyorsa ve bu duruma bir çözüm arıyorsa gereken tek şey estetik yüz gençleştirme operasyonudur. Ameliyat tecrübeli ve deneyimli doktorlar tarafından yapıldığı takdirde yaklaşık 3-4 saat içerisinde bütün yüzde olumlu değişiklikler yapmak ve tekrar gençleştirmek yaşlanmanın getirdiği durumları ortadan kaldırmak mümkündür. Ameliyat sonrası kişi 15-20 gün içerisinde tekrar normal iş hayatına ve sosyal hayatına dönülebilmektedir” şeklinde konuştu.
FBM Estetik Tıp Merkezi
Doç. Dr. Hayati Akbaş
www.fbm.com.tr
Boşanmış Kadınlar Yüz Gençleştirme Estetiğini Daha Çok Tercih Ediyor
Boşanmış Kadınlar Yüz Gençleştirme Estetiğini Daha Çok Tercih Ediyor
Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor
Sağlık
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, yüz gençleştirme operasyonunun çoğunlukla boşanmış kadınlar tarafından tercih edildiğini ifade etti.