Samsun Haber - 'Öğrenci Andı' okutulmasına ilişkin yönetmelik maddesi, 8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1'inci Maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştı. Danıştay 8'inci Dairesi 24.04.2018 tarihinde söz konusu yönetmelik hükmünün iptaline, ilk derece mahkemesi olarak temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Söz konusu karar henüz kesinleşmemiştir, hukuki süreç devam etmektedir. Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Nejdet Güneysu, konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Yönetmelik hükmünü iptal etmiştir”
İlköğretim okullarında ‘Öğrenci Andını’ kaldıran yönetmelik hükmünün iptal edildiğini söyleyen Başkan Güneysu, “2013 yılında toplumun büyük çoğunluğunun beklentileri üzerine hukuk devleti olmanın ve demokratikleşmenin bir gereği olarak andımız kaldırılmış ve sivilleşme adına önemli bir kazanım elde edilmişti. Gerici, baskıcı, militarist, totaliter zihniyetin ürünü olan öğrenci andının kaldırılmasına, toplumsal barışın ve uzlaşının sağlanması, demokratik bir Türkiye'nin inşası adına Eğitim Bir Sen olarak biz de destek vermiştik. Ancak Danıştay 8. Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında "Öğrenci Andını" kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Bu karar ülkemizde son beş yıldır insan hakları ve demokrasi alanında gerçekleştirilen atılım ve kazanımlarının idarenin hukuki denetimini yapmakla yükümlü yargı mensuplarınca halen benimsenemediği ve içselleştirilemediğini göstermektedir” şeklinde ifade etti.
“Sorumluluk siyasi iradenindir”
Bu konuda sorumluluğun siyasi idarede olduğunu belirten Güneysu, “Buradan Sayın Cumhurbaşkanına ve Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyor ve 2013’te verdikleri kararın arkasında durma çağrısı yapıyoruz. Bu konuda sorumluluk siyasi iradenindir. Danıştay’ın aldığı ideolojik nitelikteki bu karar öncelikle toplumsal barışa ve siyasi iradeye yönelik bir girişimdir. Bu antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmamalıdır. Andımızın kaldırılma kararının arkasında durulmalı, insan hakları ve demokrasi alanında elde edilen toplumsal kazanımlar kararlıkla korunmalıdır” diye ifade etti.
Yapılan basın açıklamasının canlı yayınını izleyen vatandaşlar ise şu şekilde tepki gösterdi:
“Ne mutlu Türk’üm demenin ne zararı var.”
“Andımız size neden battı.”
“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım demenin neresi baskıcı.”
“Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için andımız şart!”
Müberra TAŞÇI