Usta’nın konuşmasından satır başları şöyle:
Dün Çarşamba ilçemizde Biyokütle Enerji Santraline karşı düzenlenen mitingde konuşma yaptığım sırada, bir provokatörün Samsun Büyükşehir Belediyesini kastederek "Sayende kazandılar" diye bağırdığı hepinizin malumudur.
Benim vicdanım rahat. Bir avuç insanla çıktığımız bu yolda, binlerce gönüllü hemşehrimle birlikte gecemizi gündüz ederek çalıştık. Ancak bize yöneltilen provokatif söylemler yalnızca beni değil, binlerce Erhan Usta gönüllüsünü de derinden yaralamaktadır. Bu nedenle her ne kadar bu konuları çok fazla gündeme getirmek istemiyorsam da, son günlerde sistemli olarak bu algı operasyonunun yapılması sonucu bir açıklama yapma gereği duydum.
KİM KAZANACAKTI?
Ben aday olmasam kim kazanacaktı, Hayati Tekin mi? Ya da İyi Parti’den aday olsam, MHP’lilerden ve AK Partililerden aldığım oyu alabilecek miydim? Kaldı ki ben adaylığımı Hayati Tekin’den önce açıkladım. Asıl burada Millet İttifakına sormak gerekir: Hiçbir iddiaları ve şansları yokken neden aday çıkardılar?
Siyasetten biraz olsun anlayan bir insan görecektir ki; Ak Parti adayının karşısına tek aday ve bağımsız olarak çıksaydım, ancak o zaman sonuç farklı olurdu.
Gelelim Hayati Tekin’in seçim stratejisine:
31 Mart seçimleri çalışmalarımız sırasında, geçtiğimiz günlerde kapanan haber AKS’yi de içinde bulunduran, Haber Medya Grubundan üç kere canlı yayın talebimiz oldu danışmanım aracılığıyla. Bizi hiç yayına almayan Haber Medya, seçime son iki hafta kala Hayati Tekin adına internet sitesi kurdu, binlerce lira harcanarak sosyal medyadan Hayati Tekin’in reklamını yaptı ve son hafta Hayati Tekin’in evinden ve Haber Medya Grubu stüdyolarından ayrı ayrı canlı yayınlar yaptı. Hayati Tekin’le Ak Parti adayına çalışan bu medya grubu arasındaki işbirliği nasıl sağlandı?
O programlarda Hayati Tekin “Bana oy vermeyecekseniz, Usta'ya da vermeyin, Demir'e verin", “Mustafa Demir, Erhan Usta'yı imar paftası diye duvara asar” gibi söylemleriyle resmen Mustafa Demir’i destekledi.
Velhasıl son hafta “Siz Erhan Usta’ya oy veriyorsunuz ama ‘CHP’li, İYİ Partili Hayati Tekin önde” algısı yaratılarak; Ak Partili seçmen korkutuldu; CHP’li ve İYİ Partili seçmene de, kendi adayının önde gittiği düşündürüldü, kendi adaylarına tekrar yöneltildi ve bize gelecek olan oyların önü kesilmiş oldu.
Sonuç itibarıyla Hayati Tekin Samsun Büyükşehir Belediyesi’ni yaptığı kirli pazarlıklarla Mustafa Demir’e elleriyle teslim ederek misyonunu tamamlamış oldu.
İTTİFAKLARIN İTTİFAKI DEVAM EDİYOR
Biz aslında başlarda, karşımızdaki kirli ittifakın sadece seçim sürecinde olduğuna inanıyorduk. Ancak görüyoruz ki ittifakların ittifakı seçimden sonra da devam ediyor. Seçim sonrasında Hayati Tekin’in, Mustafa Demir hakkında olumsuz bir beyanını görmek mümkün değil. Bunu birazdan soracağım sorulardan da anlamak mümkün.
Ben şimdi sormak istiyorum:
1. Çarşamba için, Samsun için ve hatta Türkiye için bu kadar hayati bir mesele de, ona oy verenler insanlar “santrale hayır” demek için alandayken Hayati Tekin neredeydi?
2. Şehitlerimiz oldu, cenazelerinde Hayati Tekin’i gören oldu mu?
3. Gazilerimiz oldu, Hayati Tekin’in bir tanesini ziyaret ettiğini gören var mı?
4. Samsun’da suya yüzde 25, sayaç okuma bedeline yüzde 15 zam yapılırken Hayati Tekin’den ses çıktı mı?
5. Samsun’da ulaşıma zam yapılırken Hayati Tekin itiraz etti mi?
6. Parkomat ücretlerine zam yapıldı, Hayati Tekin nerede?
7. Samsun defalarca sele teslim oldu Hayati Tekin’i afet bölgelerinde gören oldu mu?
8. Nasıl bir pazarlık, nasıl bir anlaşma yaptı, nasıl bir söz verdi de yapılan hiçbir yanlışa sesini çıkarmıyor?
9. Hayati Tekin kimden korkuyor? Neden çekiniyor?
10.Kimi veya kimleri kıramıyor?
11.Ben Samsun’a karşı her yapılan yanlışın karşısında dimdik dururken, Samsunların zor günlerinde hiç yanında olmayan, aziz şehitlerimizin cenazelerine dahi gelmeyen Hayati Tekin neden suçlanmıyor?
Ben kendi vicdanım ve hür irademle; büyük, küçük demeden, her konuda milletin menfaati neredeyse orada oldum ve bundan sonra da olacağım. Kimsenin şüphesi olmasın!