Samsun Haber- Samsun’da 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında terör örgütü FETÖ’ye ilişkin yürütülen soruşturma çerçevesinde tutuklanmış olan eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’in yargılanma sürecine başlandı.
15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında yaklaşık 8 ay önce polisin başlattığı FETÖ/PDY soruşturması kapsamında eski Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken gözaltına alındı. Şüphelinin ev ve makamında yapılan aramada ele geçen delillere el konuldu. Polisteki sorgusunun tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Tuğgeneral Eken tutuklanarak cezaevine gönderildi.
3 Kez Ağırlaştırılmış Ömür Boyu Hapis
Samsun 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek' ve 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken'in yargılanmasına bugün başlandı.
'Darbeden haberim yoktu'
Hakkındaki iddiaları yanıtlayan Eken'in konuşması ses kaydı ile kayıt altına alındı. Eken, ifadesinde şunları belirtti:
"15 Temmuz 2016 gecesi Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı görevindeyken darbeyi desteklemedim. Kışla içinde emniyet tedbirleri alarak personeli kontrol altında tutum. Darbe, darbecilerin darbe emriyle değiştirmeye çalıştıkları emir komuta zincirine uymayıp mevcut düzendeki üst komutanlığın bilgisi ve emri dahilinde süreci geçirdik. 15 Temmuz 2016 gecesi devleti hedef alan bir sözde darbe girişimi olmuştur. Genelkurmay Başkanı darbecilerle işbirliği yapmayınca başarısız olmuşlardır. 15 Temmuz akşamı 16 Temmuz itibarıyle 20 gün izne ayrıldım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 'YAŞ' toplantısı öncesi 15-20 gün izne ayrılmak bir gelenektir. 16 Temmuz'dan itibaren izinli olduğum için ailemle birlikte Karadeniz Gezisi planladık. Gezi programıyla ilgili hazırlık yaptık. Bu sırada Binbaşı Veli, beni telefonla arayıp bir mesaj geldiğini mesajda sıkıyönetim geldiğinin yazdığını söyledi. Veli'nin ne demek istediğini anlamadığım için mesajı getirmesini istedim. Mesajda Yurtta Sulh Konseyi imzasıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu, sıkıyönetim komutanlıkları oluşturulduğu, benim de Samsun-Sinop sıkıyönetim komutanı olarak atandığım yazıyordu. Darbeden haberim olmadığı için, kanunsuz darbe girişiminde katılmadığım için personelin toplanması emrini verdim. Daha sonra kışlaya gittim. Gece 01'de birlik komutanlarıya toplantı yaptım."
Eken, ifadesine şöyle devam etti:
"Amacım darbeyi destekleyip desteklemediklerini öğrenmekti. Kimse darbeyle ilgili olumlu bir görüş bildirmedi. Emniyet tedbirlerinin artırılmasını da olası bir terör saldırısına karşı istedim. Erbaş sayısında azalma oldğu için tedbirlerin artırılmasını istedim. Menfur darbe girişiminden önce nizamiyeye kamera sistemi kurdurdum. Darbe emrini uygulamaya yönelik niyetim hiç olmadı. Harekat emri vermedim. Alnım ak başım dik bir şekilde anayasa ve anayasal kurumlara bağlılığın verdiği huzur ve güvene sahibim. Eğer darbeyle ilgili bir niyetim olsaydı bunları tek başıma yapmam mümkün olmadığından personelimle önceden çalışmış olmam gerektiğinden darbeyle ilişkim bir şekilde ortaya çıkmış olurdu. Ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılma riskine karşı gözaltına alınmadan önce zaman vardı ve firar etmek benim için daha mantıklı bir hareket olurdu. Toplantıdan sonra odama geçtim. İl Jandarma ve Karadeniz Sahil Güvenlik Bölge Komutanını arayıp bağlılıklarını istedim. Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Murat Özer'i telefonla arayıp sözde darbe girişimiyle ilgili bilgi gelip gelmediğini sordum. Bilgisi olduğunu ancak darbeyi desteklemediğini söyledi. Sayın valinin cemaatle adının geçtiğini duymuştum. Gazetelerde de okumuştum. Sayın valide gözaltına alınmış olsaydı ve ben telefonuna cevap vermiş olsaydım, darbeci ve örgüt üyesi biriyle görüşüp konuştuğum için yine karşınızda olacaktım. TSK'da darbeyi desteklemeyen emir komuta zinciri içinde kaldım. Ayrıca Vali beyle o gece telefon görüşmesi yaptım. Albay Vural Yıldırım beni telefonla aramıştı. Vali beyin yanındaydı. Vali beyi telefona vermesini istedim. Vali bey bana ulaşamadığını söyleyip sitem etti. Daha sonra görüşmemiz son buldu. Vali bey benim amirim değildir. Vali beyle konuşup konuşmamanın benim için bir ehemniyeti yoktur. Ben durumumu hiç değiştirmedim. Emirde yazan hiçbir hususu yerine getirmedim. Darbe için plan yapmadım, emir vermedim. Darbe hazırlığında bulunmadım. 8 aydır tutukluyum. Eğer darbe gerçekleşseydi bu kez darbeye katılmadığım için idam emrim verilecekti. Anayasa ve anayasal kurumlara itaat ettiğim haldi 8 aydır tutukluyum."
‘FETÖcü değilim’
2009-2011 yıllarında Kara Harp Okulunda Öğrenci Alay Komutanı olarak görev yaptığını söyleyen Mehmet Şükrü Eken, "O dönemdeki her faaliyetim de tüm meslek yaşamım boyunca olduğu gibi ilgili mevzuata uygun olarak yapılmıştır. O dönemde albay rütbesinde olan şahsım Tuğgeneral rütbesindeki bağlı bir birime görev ve yetkileri dışında bir yönlendirme yaparak talimat vermek, not ayarlaması yaptırmak iddiası gerçeğe aykırı bir iftiradır. Saçma bir iddiadır. Hatırladığım kadarıyla sağlık sorunları veya devamsızlık hariç akademik derslerden sınıfta kalan öğrencim için özellikle son sınıfta hiç olmamıştır. FETÖ'cü öğrencilerin notlarının yükseltildiği dikkate alınırsa mezun olan öğrencilerin tümünün FETÖ üyesi olduğu anlamı çıkar ki bu da gerçek dışı bir iddiadır. Ben hiçbir öğrencinin notunu yükseltip veya düşürmedim. Darbeden haberim olduğu iddia ediliyor. Beni sevmeyen komutanlar olduğunu düşünüyorum. Bu iddialar asılsızdır. Asılsız olduğunu ispat edecek durum 16 Temmuz günü izne ayrılıp Karadeniz gezisine çıkacaktım. Benim darbe girişiminden önceden haberim olsa gezi planı yapmazdım. Kağıt kıyma makinasında bulunanlar çekilmiş evraklardır. O günle alakalı bir işlem değildir. Bizde çöpe kağıt atmak yoktur. İmha ederiz. FETÖ/PDY ile hiçbir ilgili organik bir bağım yoktur. Terfilerimde kimseden yardım almadım. Örgüte para yardımında bulunmadım. Okullarına gitmedim. Suç işlemediğim için etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istemiyorum. Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.
Tanık ifadelerini dinleyen mahkeme heyeti tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.