FETÖ'nün Yargı Abisi Samsun'dan Çıktı
FETÖ'nün Yargı Abisi Samsun'dan Çıktı
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında açılan davada itirafçı olup, etkin pişmanlıktan yararlandığı için tutuksuz yargılanan M.K, terör örgütünün adliye yapılanmasının 11 dar bölgeye ayrıldığını söyledi. Ancak bölge yargı abisi yine Samsun'dan çıktı.
11 BÖLGE AÇIKLAMASI
Tutuksuz sanık M.K, FETÖ'nün yargı yapılanmasının 11 dar bölgeye ayrıldığını belirtti. Bu dar bölgelerin başında bir "abi" bulunduğunu kaydederek, bunların her hafta diğer dar bölge abileriyle toplanıp istişareler yaptığını dile getirdi. Kırıkkale dar bölgesinde Çorum, Kastamonu, Çankırı ve Ankara'nın bir bölümünün yer aldığını iddia eden M.K, "Kayseri, Samsun, Konya, Eskişehir dar bölgeleri gibi bölümler var. Konya, Kayseri, Eskişehir, Samsun ve Kırıkkale dar bölgelerinin başında A.B. adında bir abi vardı. Bu dar bölgelerin içerisinde evlilik, bilgi, arama, tarama ve haberleşme sorumlusu vardı. Bu kişiler A.B. ile direkt konuşur, görüşür ve direktifler alırdı." ifadelerini kullandı. M.K, 2010-2013 yıllarının, örgütün adliyelerdeki en parlak dönemi olduğunu, 17-25 Aralık sürecinin ardından adliye ve cezaevi yapılanmasının birleştirildiğine dikkati çekti.
İŞTE ÖRGÜT YAPISI
M.K, örgütte birim ve ünite şeklinde 2 türlü model olduğuna işaret ederek, asker, polis ve yargının birim, öğretmen, işçi, memur ve doktorların ise ünite modelinde yer aldığını savundu. Örgüt üyelerinin 2013 yılının son çeyreğine kadar haberleşmelerini cep telefonundan yaptığını ancak bu tarihten sonra akıllı telefona geçerek internet üzerinden iletişim kurduğunu söyleyen M.K, "CoverMe", "Skype", "Whatsapp", "Gmail", "ByLock", "Kakao Talk" gibi programların örgüt içinde yaygın kullanıldığını bildirdi.
AK PARTİ AÇIKLAMASI
M.K, 17-25 Aralık sonrası örgütün sosyal medyada faaliyette bulunduğunu belirterek, "AK Parti ile alakalı olumsuz yazılarda yazara ve akademisyene tepki gösterilecek, takip edilene AK Parti'li bir kullanıcının saldırdığı mesajı verilecekti. Bir nevi takip edilenle parti arasını açmayı düşündüler. İllerin büyüklüğüne göre Twitter hesapları bir ya da iki kişiye verilirdi." dedi. Örgütün içerinde bazı kişilerde BIOS ayarlarıyla oynanmış siyah renkli küçük dizüstü bilgisayar olduğuna dikkati çeken M.K, şöyle devam etti:
"Bilgisayarı ilk açtığında siyah renkli ekran açılıyor, buraya şifre yazılıyor, yazılan harf ve rakamlar gözükmüyor. İlk etapta laptop bozuk veya çalışmıyor gibi gözüküyor. Şifreler girilince makine açılıyor. Çok farklı bir formatta açılıyor. Flash bellek gibi kullanılan aparat takılıyor. Bir şifreleme programıyla yaklaşık 60 karakterli şifre girilerek disk açılıyor ve hafıza kartlarını kullanmaya başlıyor. Bu laptoplar dar bölge abilerinde, evlendirme sorumlularında, mahrem işleri yapanlarda vardı. Örgütte bu laptoplar herkese verilmezdi. Üst düzey yetkili olanlarda vardı çünkü çok sakıncalı konuları içerisinde barındırıyordu."
AYRILANA ŞEFKAT TOKADI
Hiç kimsenin elini kolunu sallayarak örgütten ayrıldığını görmediğini söyleyen M.K, örgütten ayrılanın mutlaka zarar gördüğünü, "şefkat tokadı"yla eşi ve çocuklarına zarar verilmeye çalışıldığını öne sürdü. Örgütte gizlilik ve takiyenin esas olduğunu ifade eden M.K, "Üstten gelen talimatlarla ilgili soru sorulmaz, sorgulanmaz ve bunlar ayıp görülürdü. Örgüt topladığı paraların adını himmet, burs, kurban veya gazete, dergi aboneliği olarak belirtmişse de bunların hiçbirisi amaçları doğrultusunda kullanılmamaktadır." değerlendirmelerinde bulundu.
Kaynak: Sabah