Samsun Haber-Karadeniz Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde konuşan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Uncu, "Genç yaşta artık çok sayıda menopoz hastası var. 20-30'lu yaşlarda menopoza giriyor artık. Menopoza girdikleri için üreme yeteneklerini maalesef kaybediyorlar” ifadelerini kullandı.
12 üniversiteden alanında uzman kişilerin katıldığı Karadeniz Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi, Samsun'da bir otelde düzenlendi. Kongre toplamda 3 gün sürecek.
Tüp bebek konusunda büyük gelişmelerin yaşandığını belirten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Uncu, "Tüp bebekte 'in vitro aktivasyon' önemli bir gelişme var. Tüp bebeğin en önemli gelişmesi bu konu. Genç yaşta artık çok sayıda menopoz hastası var. 20-30'lu yaşlarda menopoza giriyor artık. Menopoza girdikleri için üreme yeteneklerini maalesef kaybediyorlar. Bunların yumurtalıklarında var olan ama büyüyemeyen yumurtaların büyütülmesi sağlandı. Son bir yıldır olan bir şey. Bir insanın yumurtasının bitmesi sebebiyle bir takım sorunları beraberinde getiriyor. Bunun sebepleri bilinmiyor. Birçok risk faktörü var. Erkeklerde de bu sorun gözüküyor. Ama üreme sisteminin yapısı gereği kadınlar bundan daha fazla etkileniyor. Gün geçtikçe sorunlar artıyor. Buna bağlı olarak da çözüm yolları da gelişiyor” sözcüklerini kaydetti.
40 YAŞIN ÜSTÜ TÜP BEBEK HASTASI ÇOK VAR
Yaşın ilerledikçe üreme yetilerinin azaldığını vurgulayan Uncu, "Eskiden insanlar erken yaşta evleniyorlardı ve çocuk yapıyorlardı. Günümüzde kadınlar çalıştıkları için geç yaşlarda gebelik istekleri ile karşımıza geliyorlar. Tüp bebek merkezlerimizde 40 yaşın üzerinde çok hastamız var. Yaş ilerledikçe üreme potansiyeli düşüyor. Yüzde 30-40 hasta 40 yaşın üzerinde. Tüp bebek konusunda en sıkıntılı konularımızdan biri de bu. İleri ki yaşlarda gebelik elde etmek kolay olmuyor" şeklinde konuştu.
KADINSAL KANSERLERDE AZALMA
Kadınsal kanser çeşitlerinde azalmaların olduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeşim Bayoğlu Tekin, "Rahim ağzı kanser taramaları için Sağlık Bakanlığının önemli çalışmaları var. KETEM'lerde bu taramalar yapılıyor. Bu konuya devlet hastaneleri ve üniversite hastaneleri de katkı sunuyor. Sonraki aşamada tüm kadın doğum doktorları hastaların erken tanı ve tedavisi için devreye giriyor. Zaten üniversitelerin her şehirde olmasının önemli bir faydası; insanlara kanser teşhisi konulduğunda büyük şehirlere gitmek zorunda kalmıyorlar. Sağlık Bakanlığının yürüttüğü politikalarla birlikte rahim ağzı kanserlerinde azalma oldu. Erken tanı konuluyor artık. Biz kadın doğum hekimleri olarak bu konuda erken tanı koyup cerrahi müdahale etme konusunda kendimizi geliştiriyoruz" dedi.
KADINSAL TÜM KONULARDA ÇALIŞMA YAPCAĞIZ
Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Tüp Bebek Ünite Sorumlusu, Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği Başkanı ve Kongre Başkanı Doç. Dr. Davut Güven, kadının olduğu her konuda çalışma yapacaklarını vurgulayarak, "Karadeniz'de bulunan 12 üniversite olarak bir araya gelerek; kadın sağlığı ve hekim eğitimi için neler yapabileceğimiz konusunda çalışma yaptık. Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği'ni kurduk. Daha sonra paydaşlarımızın katkısı ile bu kongreyi düzenlemeye karar verdik. Bundan sonra da kadın sağlığı için çeşitli çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Dernek olarak kadının olduğu her alanda çalışmalar yapacağız. Kadın sağlığı ile her alanda var olacağız. Sloganımız; sevgi dedik, dostluk dedik, kardeşlik dedik, ardından bilim dedik, insan dedik. İnşallah güzel şeyler olur" ifadelerini kullandı.