Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Memişoğlu: Bakanlıklar tek başına yapmamalı

Samsun Haber

Yapı denetleme hususunda meslek gruplarının imza yetkisi hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Samsun Şubesi Başkanı İshak Memişoğlu, “Bakanlık tek başına yaptığı zaman bir ayağı hep eksik oluyor ve ülkemizde  olduğu gibi hem yapı denetim sürecinde kalitesiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor, hem de iş güvenliği konusunda oldukça ciddi zaafiyetler ortaya çıkabiliyor” diye konuştu.

Samsun haber - İmza yetkisi, bir yapının ruhsatına, belli meslek gruplarının imza atması ve onaylamasıdır. Meslek odalarının denetlediği bu yetki, bakanlık tarafından bazı meslek gruplarının elinden alınıyor. İmza yetkisinin doğru yapılmadığında yapılarda kalitesiz sonuçlara yol açtığını ve hükümetle meslek odalarının çatışma içerisinde olduğunu belirten Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Samsun Şubesi Başkanı İshak Memişoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İmza yetkisi çok önemli bir yetki olduğunu söyleyen Memişoğlu, “Kanun aşamasında ruhsatı tanımlanmış mimarlar, inşaat, makina, elektrik, harita, jeoloji ve jeofizik mühendisleri, yerine göre peyzaj mimarları ruhsata imza atıyorlar. Bu önemli bir sorumluluk, sorumluluk alıyorlar. Daha sonra yapının bitim aşamasında da yapı kullanma izin belgesine imza atıyorlar. Bu mesleklerden bir tanesinin imzası olmadan ruhsat verilemiyor, bir tanesinin imzası dahi eksik olduğunda da yapı kullanma izin belgesi verilemiyor. Bu imza yetkisi bu kadar önemli bir şey” dedi.

“DENETLENMESİ GEREKİYOR”

İmza yetkisinin yapıların ve projelerin hazırlanma süreçlerinin önemini ortaya koyduğunu belirten Memişoğlu, “Bunun önemli bir süreç olduğunu, buradaki yetki ve sorumlulukların kamusal anlamda çok fazla olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu yetki ve sorumlulukların da denetlenmesi gerekiyor. Bu noktada da mevcut devletin kademeleri ve birimleri, meslektaşların denetlenmesi konusunda yasalar da odaları sorumlu tutuyor, bakanlıklar da zorunlu tutuyor. Dolayısıyla burada bence sorumlulukların paylaşılması noktasında, bakanlıklar ve meslek odaları birlikte hareket etmeli, bu imza yetkisinin getirdiği sorumlulukları beraber yapmalılar. Bakanlık tek başına yaptığı zaman bir ayağı hep eksik oluyor ve aynı zamanda ülkemizde de olduğu gibi hem yapı denetim sürecinde kalitesiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor, hem de iş güvenliği konusunda oldukça ciddi zaafiyetler ortaya çıkabiliyor” diye konuştu.

“ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Türkiye’nin iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci olduğunu vurgulayan Memişoğlu, “Bu iş kazaları konusunda da en büyük kol da inşaat sektöründe oluyor. Dolayısıyla yapım aşamasında hem kaliteli ve nitelikli ürünler , yapılar ortaya koymak ki bu ülke ekonomisi için çok önemli. Daha sonra bu yapıların iş maliyetleri bakımından ülke ekonomisine yük getirmemesi için başlangıçta kaliteli yapılmaları gerekiyor. Kaliteli yapılabilmesi için de kontrol edilebilmeleri gerekiyor. Bu bakımdan da imza yetkisi alan teknik elemanların bu imza yetkisini kullandıkları süreçte mutlaka ve mutlaka ciddi bir şekilde kontrol edilmeleri gerekiyor. Bunun bir ayağı bakanlıktır, diğer ayağı da meslek odalarıdır. Meslek odalarının iki şekilde de etkili kılınması gerekiyor” şeklinde konuştu.

BİRİNCİ ÖNCELİK KAMU YARARI

Meslek odalarının geçmişten günümüze hükümetlerle çatıştığından bahseden Memişoğlu, “Avrupa’da meslek odalarının etkisi ve yetkisi oldukça fazladır ama ülkemizde maalesef bir kısır çekişme neticesinde geçmiş hükümetler de meslek odalarıyla çatışmıştır. Çünkü bunun da en büyük sebebi hükümetlerin de en büyük kaynağı olan sermayelerdir. Her hükümet kendi sermayesini oluşturuyor. Baktığımızda her hükümet döneminde yeni şirketler, firmalar ve yeni zenginler ortaya çıkıyor. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerdeki bir takım boşluklardan yararlanılarak oluşturulan her dönemin zenginleridir. Dolayısıyla meslek odaları da kamu kurumu adına kurulmuş oldukları için yürüttükleri siyaset de kamu yararına yürütülen bir siyasettir. Türkiye’nin mimar ve mühendisleri her zaman hükümetlerle, iktidar sahibi kişilerle kamu yararı noktasında mutlaka çatışmışlardır. Bunun gerekçesi de siyasetin dengeleri kurabilmek adına taraflara taviz verme zorunluluğudur ama biz TMMOB olarak asla ve asla kamu yararına tavizi kabul etmiyoruz. Çünkü bizim varlığımızın birinci önceliği kamu yararıdır diyoruz” dedi.

Haber: Dilek Alabulut

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.