Millet İttifakı kadın milletvekili aday adaylarından CHP’li Gülay Deveci, İYİ Partili Birsen Öztürk ve DEVA Partili Kebire Birer Türk Atakum Ömer Halis Demir Parkı’nda kadınlarla bir araya geldi.
14 Mayıs seçimlerine doğru giderken, Cumhur İttifakı ve bileşenlerinin kadınların en temel haklarının ortadan kaldırılmasına yönelik yaptığı pazarlığın kabul edilemez oluşunun temel konu olarak alındığı buluşmada, kadınların içinde bulundukları zorluklardan, yaşatılan eşitsizliğe, hak gaspına, yeterince temsiliyet yetkisi verilmeyişine kadar birçok konu ele alındı.
KADIN OLMAK ZOR OLMAYACAK
Karşılıklı fikir ve görüşlerin paylaşıldığı toplantıda ilk konuşmayı yapan CHP Milletvekili Aday Adayı Gülay Deveci, önceliklerinin kadınların yok sayılmadığı, temsiliyetinin artırıldığı bir ülke olduğunu belirterek “- Kadınların haklarını kadınlara teslim edeceğiz- diyen bir Genel Başkanın Partisinin mensubu olmaktan gurur duyuyorum. Partimizin 'kadın' konusundaki duruşu da politikası da vaatleri de gayet nettir” dedi.
14 MAYIS KADINLARIN BAHARI OLACAK
Gülay Deveci konuşmasını şöyle sürdürdü: “Boşanan kadınlar için Yeni Başlangıçlar Fonu oluşturulacak. Doğum iznine ayrılmış ve kanuni süre içerisinde işine dönememiş kadınların dönüşü için şirketlere teşvikler verilecek. Yönetim kademelerinde kadın oranı yüksek olan şirketlere vergi kolaylığı sağlanacak. Kadına şiddetle mücadelede gerekli tüm mekanizmaları ve bütünlükçü politikalar hayata geçirilecek. Kadın sağlığında büyük reformlar yapılacak. Kısacası 14 Mayıs'tan sonra Kadınlar için bahar gelecek.”
SİYASET MALZEMESİ OLMAYACAĞIZ
Gelelim asıl konumuza. Bunlar zaten partimizin her daim var olan çalışmaları.
Ülkemde katledilen kadınlar, her türlü şiddete maruz kalan kadınlar ve temsiliyet yetkilisi verilmesin diye önü kesilen kadınlar için ne yapacağız?
Cumhur İttifakı ve paydaşlarının kadınları yıllardır yeterince siyaset malzemesi yaptı ve gelinen noktada tüm kazanımlarımız neredeyse elimizden alındı-alınmaya çalışılıyor.
OLMAZSA OLMAZLARIMIZ
İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a da sonuna kadar sahip çıkacak, 1 kadını daha bu zihniyete kurban ettirmeyeceğiz.
İşletilmekte zorlanılan adaleti - özellikle kadınlar için- işlenir hale getireceğiz.
Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi kadına yönelik şiddetle mücadelemiz 14 Mayıs’ın hemen ardından başlayacak ve ilk iş İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koymak olacak. "
Kadına şiddet davalarına bakan özel yetkili mahkemeler ve Yargıtay’da ayrı bir ceza dairesi kurulacak. Tüm adli kurumlarda çalışanlar bu konuda özel eğitim alacak. Ve biz bu işin sıkı bir takipçileri olacağız. Pes etmek yok! Direnecek ve kazanacağız. Bu zihniyeti yıkacak bir kadını değil bütün kadınları kurtaracağız.
DİRENECEĞİZ, ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ!
İYİ Parti Samsun Milletvekili Aday Adayı Birsen Öztürk ise yaptığı konuşmada kadınların haklarının 3-5 oy uğruna pazarlık konusu yapılmasına tepki göstererek "Asla pazarlık konusu olmayacağız. 14 Mayıs seçimlerine doğru giderken, Cumhur ittifakı ve bileşenleri kadınların en temel haklarının ortadan kaldırılmasını pazarlık masalarına koyuyor, üç-beş oy için kadınların yaşam haklarına dahi el uzatılmak istiyor. Buna asla izin vermeyeceğiz" dedi.
3-5 OY UĞRUNA KADINLAR PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ
"Kadınlar olarak dayatmalara asla razı olmayacağız, susmayacağız, pes etmeyeceğiz" diyen İYİ Partili Öztürk, konuşmasına şu ifadelerle devam etti: "Kadınların yaşam haklarını güvenceye alan İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz şekilde çıkılmasının ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u da yürürlükten kaldırmak ya da işlevsiz hale getirmek istiyorlar. Bu da gösteriyor ki iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak açtığı yolda artık kadınların hayatını etkileyecek, yeni pazarlıklar yapıyor.
6284 sayılı, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun, üç- beş oy uğruna tek adam rejimi tarafından pazarlık masalarına konuluyor. Sadece kadın olduğumuz için; dayatmalara, razı gelmemiz gerektiğini düşünenler var olabilir ama biz kadınlar buna rıza göstermeyeceğiz. Susmayacağız, pes etmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını kabul etmediğimiz gibi 6284'e dokunulmasına izin vermeyeceğiz.”
BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Birsen Öztürk, kadının temel haklarının pazarlık masasına konulmasının parti ayrımı olmaksızın, başörtülü, başı açık, evli, bekâr tüm kadınları kaygılandırdığını vurgulayarak, “Temel kadın haklarının bir seçim malzemesi olması asla kabul edilemez. Kadınların sırtında zaten bir dünya yük var. Çocuğa, hastaya, yaşlıya, evin işine, her şeye yetmeye çalışıyorlar. Çoğu ev kadının hiçbir güvencesi yok bu ülkede. Bu yük yeterince ağır değilmiş gibi bir de şimdi en temel haklarının alınması tehdidiyle karşı karşıyalar” diye konuştu.
BU İHANET UNUTULMAYACAK!
İYİ Parti Samsun Milletvekili Aday Adayı Birsen Öztürk, konuşmasını şöyle tamamladı: “Cumhur İttifakı'nın İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz şekilde çekilmesinin ardından, 6284 sayılı yasaya dokunmak üzere siyasi pazarlıklar yapması, ülkemin kadınlarına yapılan bir ihanettir. Bu ihanetin bedelini biz kadınlar başta olmak üzere 14 Mayıs’ta herkes ödetecektir.”
Konuşmaların ardından program karşılıklı sohbetle tamamlandı.