Samsun Haber- Atakum Belediyesinin düzenlediği ve Nilhan Osmanoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı "Sultanın Dilinden Osmanlı" konferansı Yalı Kafe'de yapıldı. 2. Abdülhamid Han'ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu, Samsunlulara Osmanlı'yı anlattı. Osmanoğlu, Payitaht Abdülhamid dizisi hakkında da açıklamalarda bulundu. Konferansa; Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ve eşi Fatma Taşçı'nın yanı sıra, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı yaptığı açılış konuşmasında, "Biz Osmanlı'nın torunları Cumhuriyet'in çocuklarıyız. Bu manada geçmişimize sahip çıkma geçmişimizle gururlanmayı ve atalarımızın yaptığı güzel işleri geleceğimize aktarmayı bir borç biliyoruz. Orta Ddoğu'da olan karışıklıklara baktığımızda Osmanlı’nın kıymetini daha iyi anlıyoruz. Bu günün Orta Doğu’suna baktığımızda Osmanlı’nın bu coğrafyayı ne güzel idare ettiğini görüyoruz. Osmanlı’nın kalktığında bu coğrafyada neler olduğunu gördük" diye konuştu.
"Aileme laf dedirtmem"
Dizilere tarihi öğrenmek için bakılmaması gerektiğini belirten Nilhan Osmanoğlu, "Ama dizilerin tarihimizi doğru öğrenmeye vesile olduklarını düşünüyorum. Ama Payitaht Abdülhamid için konuşursak; düzgün iş çıkarmaya çalıştıklarına şahidim diyebilirim. Mutlaka eksikler yanlışlıklar olacaktır. Benim için önemli olan diziyi kapattıktan sonra o ruhu işleyebiliyorlar mı. Oradan mesaj çıkarabiliyor musunuz? Benim için önemli olan o. Aslında bu ruh bu zamana kadar üstünü kapatmaya çalıştıkları, aşk. Bunu 15 Temmuz’da da gördük. Bu ilahi kelimetullah aşkı. Bunu ne kadar örtmeye çalışırlarsa çalışsınlar hiçbir zaman örtemeyeceklerini 15 Temmuz’da yaşadık. Ben tarihi ailem olarak görüyorum. O yüzden her ailede olduğu gibi iyisi vardır kötüsü vardır ama ben aileme laf dedirttirmem. Kötüsünü de öne çıkartmaktan imtina ederek davranırım. O yüzden iyilerini örnek alırım. Kötülerini geri planda tutmaya çalışırım. Ailenizi dışarıya nasıl lanse ediyorsanız tarihe de öyle bakmak gerektiğini düşünüyorum. Kardeş katli denilmesini bile ben hoş görmüyorum açıkçası. Çünkü kardeşlerin devlet-ebed-müddet için feda edilmesidir. Bu ailemin yaptığı en büyük fedakarlıklardan bir tanesidir. Ama bunu anlayabilmek için devlet-ebed-müddet’i anlayabiliyor olmak lazım. Aslında onu bu zamanda anlamamızın imkanı yok. Bu yönde bana çok soru geliyor. ‘Siz de evlatlarınızı feda edebilir misiniz’ şeklinde. Diyorum ki; keşke bende de öyle büyük bir iman olsa, feda edebilsem. Şu şartlarda anlaşılabilecek bir şey değil. Devlet aklı ne bir kadın aklı, ne bir erkek aklı, ne bir anne aklıdır. Hiçbir cinsiyet içermez. Kişiye de bağlı değildir" şeklinde konuştu.