OMÜ Senatosundan yapılan açıklamada, "Anayasamızın 146. maddesinde Anayasa Mahkemesinin kuruluşu yetki ve görevleri düzenlenmiş, 153. maddesinde ise Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamları, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olması, kararlarla ilgili yorum, değerlendirme yapılmasına engel teşkil etmemektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanan üniversitelerin milli varlığımıza ve ülke bütünlüğüne ilişkin konularda görüş beyan etmesinin varoluş gayesinin bir gereği ve sorumluluğudur. Ülkemizin ulusal bütünlüğüne ve milli varlığımıza kast eden bir terör örgütüne karşı yapılan operasyonların, devletimizin terör örgütüne karşı kaynağını yasa ve Anayasamızdan alan meşru müdafaa hakkının 'kasıtlı ve planlı kıyım', 'katliam', 'bilinçli sürgün' olarak nitelendiren sözde barış bildirisine imza atan akademisyenlerle ilgili vermiş olduğu 'hak ihlali' kararı milletimizin vicdanını sızlatmıştır. Terörü öven tutum ve davranışların hukuki korunmadan faydalandırılması terörle mücadeleyi olumsuz yönde etkiyecek, milletimizi, şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi derinden yaralayacaktır" denildi.
"Türk milletinin ve akademik camianın vicdanında yer bulmadığı kanaatindeyiz"
Açıklamada ayrıca, "İfade özgürlüğü anayasamız ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olmakla birlikte bu hakkın da mutlak ve sınırsız olmadığı, ulusal bütünlüğümüz ve milli varlığımız sınırlamalarına tabi olduğu, bu durumun ise Anayasamızın 26. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde düzenlendiği bilinmektedir. Sözde barış bildirisindeki 'bu kasıtlı ve planlı kıyım', 'devletin …… tüm bölge haklarına karşı gerçekleştirildiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi…..' , '….. sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağız' şeklindeki ifadelerin yer aldığı bir bildiriyi imzalayan akademisyenlerle ilgili Türk milleti adına karar veren Anayasa Mahkemesinin 'hak ihlali' kararının Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak Türk milletinin ve akademik camianın vicdanında yer bulmadığı kanaatindeyiz" ifadelerine yer verildi.