Samsun Haber-TMO'nun Çarşamba'da fındık alım noktası olan şeker fabrikası önünde bir araya gelen İYİ Parti Çarşamba, Salıpazarı, Terme ve Ayvacık İlçe Başkanları fındıkta yaşanan süreç hakkında üreticinin mağdur durum olduğunu belirttiler.
Basın açıklamasında bulunan Özdemir, "İYİ Parti Çarşamba, Salıpazarı, Terme ve Ayvacık İlçe Başkanlıkları olarak, Millet yararına politika üretmekten imtina eden hükümetin, fındık üreticilerimizi karşı karşıya bıraktığı mağduriyetleri dile getirmek adına burada toplanmış bulunmaktayız. Millet için gelip milleti unutanlara milletimizin sesini duyurabilmek adına buradayız. "Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım." Diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün fikir anlayışıyla buradayız. Bilindiği üzere Sayın Cumhurbaşkanı fındıkla ilgili fiyatı açıklamıştır. Ancak verilen karar çok geç alınmış bir karardır. Bu karar 2 ay önce alınmış olsaydı, çiftçimiz adına daha yarar sağlayacaktı. Ne yazık ki üreticinin elinde yeterli fındık kalmamıştır. Üreticimizin üretim maliyetlerinden dolayı borcu vardı, borçları ödemek adına fındığı elinden çıkartmıştı. Üreticinin yaklaşık yüzde 30-35'inin elinde fındık kalmıştır. Dünyada fındık konusunda öncü ülkeyiz. Maalesef hükümetin abuk politikaları sebebiyle kendimiz buna sahip çıkamamaktayız. Karadeniz Bölgesi'nde ihracat yapan sanayiciler, sadece fındığın kırılıp satılmasından yanadır. Biz bölgede 3-4 adet entegre tesis kurulup, kendi ürettiğimiz ürününün işlenmesini istemekteyiz. Böylelikle üreticimiz, insanımız yabancı firmalara da teslim olmayacaktır. Çiftçimiz mağdur bir durumdadır. Özellikle Terme, Salıpazarı, Ayvacık ve Çarşamba'daki çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası borçlarının mutlaka ertelenmesi gerekmektedir. Bu erteleme acilen yapılmalıdır. Ordu ilimizde sel olunca aynı şekilde buradaki çiftçilerimiz de etkilenmiştir. Çiftçimiz zaten o elim olayda mağduriyet yaşamıştır. Geç açıklanmasıyla yine çiftçimiz mağdur olmuştur. Fiyatlar belirlenirken neden ziraat odalarının temsilcileri bulunmamaktadır? Aslında fiyat belirleme TMO'nun değil, Fiskobirlik'in işidir. Fiskobirlik'in marketçilikle ne işi bulunmaktadır? Fiskobirlik'i devlet revize ederek devreye sokmalıdır. Devletimiz Karadenizli 8 milyon çiftçiye, çiftçinin ekmeğine mutlaka sahip çıkması gerekmektedir. TMO'nun devreye geç girmesi, üretici için hiç iyi olmamıştır. Çiftçimizin ellerinde yok denilecek kadar az miktarda fındık kalmıştır. Bu verilen fiyat sadece tüccara yaramıştır. Mazot, gübre fiyatları faiş şekilde artmıştır. Bizce belirlenen 14 Lira değerde azdır. Fiyat hem düşük hem de çok geç verilmiştir" ifadelerini kullandı.
"FINDIK 15 LİRA OLMALI"
Özdemir konuşmasının devamında, "Fındık, "Stratejik ve Millî" bir ürünümüzdür. Türk fındığı ve üreticisinin korunması devlet politikası olarak benimsenmelidir. Lisanslı depoculuk ve ürün borsaları geliştirilip, stoklu çalışma imkanı sağlanmalıdır. Fiskobirlik rehabilite edilmelidir. Bölgede, fındığa dayalı gıda sanayisine teşvik verilmelidir. Enflasyona rağmen, 4 yıldır dönüm başına 170 Lira olarak ödenen alan bazlı destekler 200 Liraya çıkarılmalıdır. Üreticiye fındık alım garantisi verilmelidir. Fındık için kilo alım fiyatı, 10 lira maliyet ve 5 lira da refah payıyla, toplam 15 lira olmalıdır. İlk günden bugüne kadar fındık konusundaki tavrımız gayet açık ve nettir. Sürekli halkın içinde olan, halkı dinleyen ve sorunlarına çözüm bulunması yönünde çaba sarf eden milletin bir temsilcisi olarak; vatandaşlarımızın bizlere anlatmış oldukları sorunları dile getirmek ve bu sorunlara çare aramak boynumuzun borcudur. Üzerimizde milletimizin sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk hiç bir zaman bizim için siyasi malzeme vesilesi olmamıştır. Biz milletin elçisiyiz ve bugün onların desteği ile meclisteyiz. Seçim döneminde ve sonrasında yapmış olduğumuz ziyaretlerde Çarşamba, Terme. Salıpazarı ve Ayvacık'da üreticinin haklı isyanına şahit olduk. Vatandaşlarımızın ortak kaygısının fındık olduğunu gördük. Meydanlarda da, halkımız ne dediyse onu söyledik, bize seçim bölgemizde ne sorduysa onu sorduk ve ne istediyse onu istedik. Temmuz ayından itibaren fındık üreticisinin mağduriyetinin giderilmesi, soruna çözüm bulunması yönünde açıklamalar yaptık. Üreticinin kaderi İtalyan firmasının inisiyatifine bırakılmasın dedik. Toprak Mahsulleri Ofisi bir an önce devreye girsin, piyasayı rahatlatıp üreticiye nefes aldırsın dedik. Fındık fiyatı en az 15 Lira olsun dedik. Hükümete seçim öncesi üreticiye verdiğiniz sözleri yerine getirin dedik. Fındık milli ve stratejik bir üründür dedik. Üretici perişan, borç batağında; fındık bahçelerinin icraya düştüğünü dile getirdik. Gelin birlikte olalım, sorunu birlikte çözelim ve üreticiye çare olalım dedik. Geçmiş dönemde bu sözleri siz vermediniz mi? AK Partili eski ve yeni milletvekilleri, yöneticiler; "üreticinin yanındayız, mağdur etmeyeceğiz, TMO devreye girmeli, fiyat en az 15 Lira olmalı" diyerek vatandaşımızdan oy isteyen siz değil miydiniz? Biz millet ve memleket için yapılan her hizmeti siyasi ayrım yapmadan destekler ve takdir ederiz. Sayın Cumhurbaşkanının TMO'nun devreye gireceğini açıklamış olması bizim bugüne kadar ki söylemlerimizin haklılığını ortaya koymuştur. Ne yazık ki, geç kalınmıştır. Hasadı Ağustos ayında yapılan fındığın fiyatı Ekim sonunda açıklanmış, alımlar Kasım ayına bırakılmıştır. Türk Lirasının değer kaybetmesi, ardından gübreye ve mazota gelen zamlar sonucunda tarımsal üretim oldukça düşmüş, çiftçi de borç batağına sürüklenmiştir. Ekonomik olarak darboğazda olan üretici, fındığını Eylül ayında çoktan satmıştı. Piyasalarda üreticilerin büyük bir kısmı 8-12 Liradan fındığını tüccara zaten vermişti. Herkesin çoluk çocuğu var. Fındığı toplayan üretici elinde uzun süre tutamıyor. Çünkü en geç okullar açılana kadar satmak zorundadır. TMO çok önceden devreye girmeli, fiyatı açıklamalıydı. İYİ Parti olarak halka rağmen değil halk için çözüm odaklı hizmet anlayışı ile hareket etmekteyiz. Herkes bilsin ki; Biz emir ve vicdan arasında kalırsak tercihimiz millet ve memleketin menfaati adına vicdanımızı dinlemek olacaktır. Yakın tarihte Fındık üreticileri ilgili vermiş olduğumuz önergeler bunun en bariz örnekleridir. Biz hemşehrilerimizin menfaatini korumak adına mücadelemizi sürdüreceğiz. Artık Takdir Yüce Türk Milletinindir. Dileriz hükümet bundan sonraki süreçte, en azından iktidarının son dönemi olan bu dönemde çiftçimizi düşünme zahmetinde bulunur" diye belirtti.