İncelemelerin ardından açıklama yapan Karaaslan, terörün yakıp yıkmayı ve yok etmeyi amaçladığını belirterek, buna karşılık kendilerinin kapsamlı bir çalışma yaptığını ve yeniden imar ve inşa etmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu doğrultuda devletin bütün kademelerinin çalıştığını anlatan Karaaslan, "Kültür ve Çevre Şehircilik Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların çalışmaları var. Bu çalışmaların sosyal boyutu vardır. Yaraların derinleşmeden hızla sarılması noktasında yapılan çalışmalar var. Bir taraftan da yeniden ihya çalışmaları var. Dolayısıyla bunların eş zamanlı yürütülmesi çok önemlidir. Diyarbakır’ın hak ettiği günlere geri dönmesini istiyoruz. Terörle anılmayı hak eden bir şehir değildir Diyarbakır. Bu kent efsane ve medeniyetler kimliği ile tanıtılmalıdır. ‘Diyarbakırlıyım’ diyen herkesin Sur ilçesinde bir yaşanmışlığı vardır. O ara sokaklarda top oynamışlığı ve bir arada olmuşluğu var. Tüm bu izleri muhafaza ederek onları geleceğe taşımak iradesini ortaya koyarak çalışma yapıyoruz. Bu çalışma çok kapsamlıdır. Terör nedeniyle çok ağır hasar gören mahallelerde yapılan çalışmalar ve sokak sağlıklaştırma çalışmaları hızla başladı" dedi.
Kentte zarar görmüş kültür varlıklarının olduğuna dikkat çeken Karaaslan, "Bunların restorasyonlarıyla ilgili olarak hızla Kültür Bakanlığımız devreye girdi. Diyarbakır’ın aynı zamanda yeşil alana ihtiyacı vardır. Bunu da destekleyecek projeleri sırasıyla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Yeni dönemde terörle mücadele etmiyoruz. Terörü hayatımızın her alanında tasfiye ediyoruz. Terörü hayatımızın merkezinden çıkarıyoruz. Bunu yaparken de yöntemler çeşitlilik arz ediyor. Bunların bir kısmı güvenlik önlemleridir" diye konuştu.