Samsun'da Afrika Rüzgarı

Samsun'un Afrikalı Öğrenciler Topluluk Başkanı olan Abu Kamara açılışta yapmış olduğu konuşmasında Nelson Mandela’nın “Dünyamızı farklılaştırmak amacı ile kullanabileceğiniz en önemli silahımız eğitimdir” sözlerini hatırlatarak dünyadaki en büyük sorunun eğitim alanında olduğunu dile getirdi. Kamara, Türkiye’nin akademik alanlardaki bu iş birliğine çok fazla ciddi baktığını özellikle belirterek Türkiye’deki 81 ilin 33’ünde Afrikalı öğrencilerin eğitim ve öğrenim görüyor olduğunu dile getirdi. Kamara, özellikle yüksek lisans ve doktora yapmakta olan Afrikalı öğrencilere destek çıkılması ile ilgili çağrıda bulunup bu öğrencilere yarı zamanlı olacak şekilde de çalışma imkanının verilmesini talep etti.

‘’ÜNİVERSİTEMİZ ELİNDEN GELENİ YAPMAYA DEVAM EDECEK’’

Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, üniversite olarak bu çalıştaya ikinci kez ev sahipliği yapmaktan gurur ve mutluluk duyacağını belirterek “Özellikle üniversiteler ile öğrencilerin bu uğraş ve çabalarına rağmen iş dünyamızın ilgisi istenen seviyede değil, bunu dile getirmek istiyorum. Şehirimiz bir türlü kaynaşamıyor diye duyumlar alıyoruz. Üniversitemiz bu konularda elinden geleni yaptı ve yapmak içinde çalışmalara devam edecek fakat aynı ölçüde şehirden bir dönüş olmuyor” diye konuştu.

“BU POTANSİYELİ KİNETİK HALE ÇEVİRMEMİZ LAZIM”

Rektör Akan, şu anda da yapmaya çalıştıkları şeyin Afrika ülkeleri ile Türkiye arasındaki eşit şartlarda bir iş birliği oluşturmak olduğunu kaydederek bu iş birliğini hem eğitim alanında hem de iş olanakları bağlamında harç atmak, bir çivi çakmak olarak niteledi. Rektör Akan sözlerine şu şekilde devam etti: “Afrika eğitimin anlamını çok iyi biliyor. Afrikalılar yüzyıllardır sömürüldüklerinin bilincinde. Bu potansiyel bilgileri ve gücü artık kinetik bir hale çevirmemiz ve fiili duruma getirmemiz gereklidir. Ben Afrikalı öğrenci sayımızın artmasından onur ve gurur duymaktayım. Geçen sene 270 civarındaydı, bu yıl ise 370 civarında ve gelecek senelerde ise bu rakamın artacağını sanıyorum.''

“BEN SİERRA LEONELİ DEĞİLİM AFRİKALIYIM”

Rektör Hüseyin Akan’dan sonra söz alan Sierra Leone Büyükelçisi Dr. Muhammed B. Fofana “Ben Sierra Leoneli değilim Afrikalıyım” şeklinde başladığı konuşmasında Özellikle Avrupalıların kendilerini devamlı sömürdüklerini ve farkında olduklarını vurgulayarak hedeflerini; kalkınma, gelişme, kendi olanaklarını oluşturabilme, dünyanın kaynaklarını sömürdüğü bir kıta olmak değil bizzat kendi üreten, kendine yeten bir kıta olarak özetledi. Fofana bu çerçevede Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında kültür, ticaret, eğitim, dış politika alanında iş birliği olanağının artmasının çok fazla önemli olduğunu aktardı.
Gana Büyükelçiliği Birinci Katibi Daniel Agyapong da Gana’daki eğitim ve ticaret olanaklarına değinerek Türkiye ile Samsun’daki iş dünyasının bütün temsilcilerini Gana’ya çağırdı.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti Elçiliği İkinci Katibi olan Cristian Molembe Ikoko, Türkiye ile aralarında olan bu iş birliği onları çok memnun ettiğini dile getirerek söz konusu olan faaliyetlerin yakından takip edildiğini dile getirdi. Molembe ayrıca Kongolu öğrencilerinde OMÜ’de eğitim almaktan orada olmaktan mutluluk duyduklarına dair pozitif mesajlar aldıklarını sözlerine ekledi.

“2063 HEDEFİMİZ VAR’’

Bir başka yabancı diplomat Güney Afrika Yardımcı Elçisi Puleng Chaba “Şöyle bir Afrika istiyoruz” diye başladığı konuşmasında “Afrika’nın 2063 deki hedefi için bir ajandamız bulunmaktadır. Eğer ki içsel ve sürdürülebilecek bir politika uygulanırsa, buna ilaveten zenginliğin eşit dağılımını sağlarsak bu hayali gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı. Elçi Chaba, filozof John Locke’un “İnsan haklarını göz etmeyen bir devlet gerekirse kaba güçle uzaklaştırılmalı” sözüne yer vererek kendilerine Batı’nın çıkara ve sömürüye dayalı demokrasi anlayışının dayatıldığını ifade etti. Chaba konuşmasında elitler tarafından yönetilen bir Afrika değil insan merkezli, barışçıl bir Afrika kıtası hayal ettiklerine vurgu yaptı. Elçi Chaba iş insanlarına hitap edip Afrika’da çatışmaların sanılanın aksine daha az olduğunu belirterek onları Afrika’da yatırım yapma konusunda çağrıda bulundu.

“21. YY. AFRİKA YÜZYILI OLACAK”

Çalıştayın birinci gün öğleden önceki son konuşmacısı İstanbul Prof. Dr. Ahmet Kavas “21. Yüzyılda Türk- Afrika İlişkilerinin Geleceği” konulu sunumunda Afrika’nın son 10 yılında daha fazla konuşulduğunu vede konuşulmaya da devam edileceğini belirtirken “21. yy. Afrika yüzyılı olacak, buna artık tek bizler değil Afrikalılar da çok ciddi bir şekilde inanıyorlar. Yani Afrika’nın 21. yüzyılda dünyada etkin bir kıta olacağı sadece üstü kapanmış bir hakikatti” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kavas Afrika’nın dünyada herkesin adeta üzerine düştüğü bir kıta olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “3 bin yılda kim bu kıtayla beraber olmuşsa bu kıtadan enerjisini almış yani kurulmuş olan bu medeniyetler güçlerini Afrika’dan almışlardır. Bundan sonra da medeniyetler oluşacak ve güçlerini yine buradan almaya devam edecekler. Bu potansiyel bir tek yer altı kaynakları, madenler, insan kaynağı, ormanları, çölleri değil bir bütün olarak değerlendirdiğimiz zaman çok daha fazlasına tekabül edecek. Hakikaten dünyada üretilmiş olan her malın duruma göre yüzde 20’si, yüzde 80’i, yüzde 90’ı hatta yüzde 100’ü Afrika’dan elde edilmiş olan kaynaklarla sağlanıyor.”

KONULAR UZMANLAR EŞLİĞİNDE TARTIŞILDI

2 gün süren bu Çalıştayda “Türkiye ile Afrika’da Akademik Kariyer”, “Yabancı Öğrenciler İçin ise Fırsatlar”, “Afrika’da Yatırım” adı altında başlıklar uzmanların rehberliğinde tartışmaya alındı. Bu kapsam genelinde Başbakanlık Yurtdışı Türkler ile Akraba Topluluklar Başkanlığından (YTB) yetkililer öğrencilere burs olanakları ve fırsatları hakkında bilgiler aktardılar. Çalıştayın sonunda konuklara ve emeği geçenlere katılım ve katkılarından dolayı teşekkür belgeleri verildi.