Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, “biyokütle enerji santrali” konusunda açıklama yaptı. Açıklamada, “Planlanan tesisin elektrik üretim kapasitesi 27 MWe - 96,12 MWt’dir. Planlanan proje ÇED Yönetmeliği’nin Ek-2 listesinin 44. maddesi ‘elektrik, gaz, buhar ve sıcak su elde edilmesi için kurulan endüstriyel tesisler, toplam ısıl gücü 20 MW t ile 300 MWt arasında olanlar’ kapsamındadır.
ÇED Yönetmeliği’nin ek-2 listesinde yer alan tesisler için süreç sonunda valiliğimizce ÇED gereklidir veya ÇED gerekli değildir kararı verilmektedir. Proje ile ilgili yapılan değerlendirme ve ilgili kurumların olumlu görüşleri neticesinde ‘ÇED gerekli değildir kararı’ verilmiştir. Halkın proje ile ilgili bilgilendirilmeleri için İl Müdürlüğümüz internet sitesinde (www.samsun.csb.gov.tr) halen yayınlanmakta ve ilgili muhtarlığa 23 Temmuz 2019 tarihli yazı ile bildirilmiştir. ÇED gerekli değildir kararına esas proje tanıtım dosyası hazırlanmış, incelenerek değerlendirilmiş, çevresel etkileri ile ilgili alınacak önlemlere ilişkin proje sahibinin taahhüdü alınmış, ilgili kamu kurumlarının görüşü alınarak bu karar verilmiştir” denildi.
SAKINCA YOKTUR
Türkiye genelinde faal halde 16 biyokütle enerji santralinin bulunduğu bilgisi verilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Son günlerde kamuoyunda sıklıkla gündeme getirilmekte olan ve halkımız tarafından tereddüt edilen konulara değinmek gerekirse, tesiste yakıt olarak kesinlikle fosil kökenli (kömür, fue-oil, vb) yakıt kullanımı söz konusu olmayacaktır. Tesiste yakıt olarak tarım ve orman atıkları kullanılacak olup, yakıt ihtiyacı tamamen yerli ve yerel kaynaklardan temin edilecektir. Yakıt temininde ithalata dayalı hammadde girişi söz konusu olmayacaktır. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılabilecek biyokütle enerji kaynakları atmosferden bünyesine aldığı karbonu yakıldığında tekrar atmosfere geri vermiş olacağından fosil yakıtlar gibi çevreyi olumsuz kirletmeyen çevre dostu bir yakıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Biyokütle fosil yakıtlar yerine kullanıldığında oluşacak CO2 artışının önüne geçer ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Biyokütlenin ısıl değerinin diğer yakıt türlerine göre düşük olması sebebiyle tesiste yakılacak yakıt miktarı maksimum 630 ton/gün olarak gerçekleşecektir. Ancak tesiste yakılacak biyokütleden kaynaklanacak olan baca gazı emisyonları kurulacak olan elektrostatik filtre vasıtasıyla mevzuatta belirtilen sınır değerlerin altında kalması sağlanarak baca yapılarında kurulacak anlık baca gazı ölçüm ve izleme sistemleri ile 7/24 kayıt altına alınarak takip edilecektir. Enerji üretimi esnasında gerek buhar eldesinde gerekse soğutma suyu olarak kullanılacak suların herhangi bir kimyasal işlemden geçirilmeyeceği, bu suların deşarjında herhangi bir kimyasal işlem gerçekleştirilmeyecektir. Prosesten oluşan atık ısı ile elde edilecek sıcak su yöre halkı tarafından talep edilmesi halinde örtü altı (seracılık) ürün yetiştiriciliğinde kullanılması mümkün olabilecektir. Tesiste oluşacak kül, katkı hammaddesi veya gübre hammaddesi olarak kullanılabilecektir. Aynı zamanda firma tarafından metal kapalı bunkerlerde depolanacak ve günlük olarak sevk edilecektir. Ülkemiz genelinde faal halde 16 adet biyokütle enerji santrali mevcuttur. İlimiz genelinde çeltik sap ve kavuzu, çotanak, fındık kabuğu, anız ve diğer zirai faaliyet artıkları nedeniyle ciddi bir çevre kirliliği oluşmakta ve hasat sonrasında uzunca bir süre her türlü müdahalelere rağmen kontrolsüz bir şekilde yakılmaya çalışıldığı ve bazen müessif olaylara sebep olduğu görülmektedir. Bu sakıncaların ortadan kaldırılması amacıyla proje taahhütlerine uymak koşulu ile ilimizde bu tesisin yapılmasında sakınca görülmemiştir.”