Zaman ilerledikçe kullanılan teknoloji ve araçlar da değişti. İnsanların zamanı öğrendiği saatler ve saatçilik mesleği de bu değişimden etkilendi. Eski nesil mekanik saatler yerini dijitallere ve cep telefonuna bıraktı. Ancak meraklıları tarafından antika guguklu saatler ve duvar saatleri hala tercih ediliyor.
Yeni nesil saat tamircilerinin anlamadığı bu saatler yarım asırlık ustaların ellerinde yeniden çalışır hale geliyor. Samsun’da 54 yıldır mekanik saat tamirciliği yapan 67 yaşındaki Şükrü Aydemir de son ustalardan bir tanesi. Çocukken başladığı mesleği her biri en az 47 yıldır saat tamirciliği yapan diğer 2 arkadaşıyla beraber sürdürüyor. Korona virüsünden dolayı yalnızca dükkan sahipleri dışarı çıkabildiği için şimdilerde gelen işleri tek başına idare ediyor.
Teknolojinin değişimi ile birlikte mesleğin ve saatlerin değiştiğini söyleyen Şükrü Aydemir mesleğin ölmediğin yalnızca şekil değiştirdiğini belirtti. Tarihi saatlerle ilgili usta bulmanın zor olduğunu belirten Aydemir, “Saat tamirciliğine çocukken başladım. Dayım saatçiydi, mesleği ondan öğrendim. Biz biraz eski olduğumuz için eski saatlerden anlıyoruz. O yüzden tarihi saatleri bize getirmeyi tercih ediyorlar. Zaman değiştiği gibi saatler de değişti. Eski saatler eski teknoloji, yeni teknolojiye ayak uyurdu. Genelde saat tamirinden çok pil taktırmaya geliyorlar. Eski saatleri getiriyorlar. Peter saatleri, masa saatleri, duvar saatleri geliyor. 50 yıllık, 60 yıllık, bir asırlık eski teknoloji saatler geliyor. Biz yapıyoruz ama yeni nesil tamir edemiyor. Duvar saatlerini yapan kişi neredeyse yok zaten. Yeni nesil de tamir işinde yetişmiyor. Daha çok hazır makineler takıyorlar. Eskiden biz okul arasında çıraklık yapardık. Ya da ilkokulu bitirdikten sonra hangi zanaati yapacaksan onun yanında verirlerdi. Şimdi okul devam ediyor. 12 yıllık eğitim olunca çocukların çıraklık zamanı yok. Bunlar artık okullarda öğretilmeli” dedi.