Samsun'un Ayvacık ilçesine bağlı Başalan Köyü'nde oturan 55 yaşındaki Fatma Demir, 22 Ağustos 2016 tarihinde derede ölü bulunmuştu. ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı'da yaşanan olayın cinayet mi yok intihar mı olduğu yönünde uzun süre tartışmalar yaşanmıştı. Adli Tıp Kurumu’nun 'normal boğulma' raporu verdiği Fatma Demir ile ilgili üniversite adli tıp uzmanlarının verdiği rapor şoke etti: Maktul elle boğularak öldürülmüş!
Tek kolu olmayan kadının çenesi bağlanmıştı. Fatma Demir’e ilk otopsi Trabzon Adli Tıp Kurumu’nda yapıldı. Otopsi raporunda ‘boyunda troid kemiğinde kırık ve yumuşak dokuda ekimoz’a rastlandığı belirtildi.
GELİNLERİ VE ABİSİ GÖZALTINA ALINIP SERBEST BIRAKILDI
Olayla ilgili olarak Fatma Demir’in gelinleri Güladiye Demir, Necla Demir ve ağabeyi Hidayet Akyol, gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen üç kişi ‘adli kontrol şartıyla’ serbest bırakıldı. Olaya bakan savcılık, Fatma Demir’in bir cinayete kurban gidip gitmediğinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda detaylı bir rapor istedi. İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli İhtisas Kurulu hazırladığı raporda Fatma Demir’in ‘derede doğal şartlarda boğularak öldüğü kabul edilmelidir’ şeklinde rapor verdi.
Demir Ailesi rapora isyan etti. Kız kardeşi Havva Erkol ile birlikte Müge Anlı’nın programına katılan İsa Demir, raporun olayla ilgili dosyanın incelenmeden düzenlendiğini öne sürdü. İki kardeşin itirazı üzerine savcılık, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yeni bir otopsi raporu istedi. Fakültenin Adli Tıp Anabilim Dalı’nda adli tıp uzmanlarının yaptığı otopside bu kez çok çarpıcı bir sonuç çıktı. Rapora göre, Fatma Demir, ‘elle boğularak’ öldürülmüştü. Yeni rapordaki bu tespit, Fatma Demir davasına yeni bir boyut kazandırdı. Fatma Demir’in oğlu İsa Demir ve kızı Havva Erkol, “Başından beri olayın cinayet olduğunu biliyorduk. Şimdi katil veya katillerin bulunmasını istiyoruz” dedi.
"BASKI OLMADAN KIRIK OLUŞMAZ"
Olayı gündeme getiren Müge Anlı, programda Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şevki Sözen’in görüşlerine yer vermişti. Prof. Dr. Sözen ilk otopside açıklanan boyundaki kırığın normal şartlarda oluşamayacağını belirterek şunları söyledi: Suda normal boğulma vakalarında ağızda ve burunda mantar köpüğü dediğimiz bir köpük görülür. Ancak bu vakada kadının boğazında triod dediğimiz bölgede kırık ve kanama var. Bu kırık ve kanama boyuna baskı olmadan oluşmaz. Adli Tıp Kurumu’nda bu ayrıntının değerlendirilmediğini görüyoruz.
İKİ KARDEŞ RAPORA İSYAN ETMİŞLERDİ
Derede ölü bulunan Fatma Demir’in oğlu İsa Demir ve kızı Havva Erkol, Müge Anlı’nın programında, "Annem 1.5 metre derinliğindeki derede yüzüstü ölü bulunuyor. Çenesi ise bir eşarpla bağlı bulunmuş. Annemin tek kolu yok. Diğer kolu ile kendi çenesini bağlaması mümkün değil. Ayrıca ilk otopside annemin boynunda kırık olduğu açıkça yazılı. Boynunda troid denilen yerde hem kırık hem de kanama var. Annemin boynundaki kırığın kendi kendine oluşması imkansız. Çünkü annemin vücudunda herhangi bir iz yok. Yani sürüklenmiş, bir kayaya çarpmış ve boynu öyle kırılmış diyemeyiz. Böyle bir rapor verilmesi bizi şoke etti" demişti.