Samsun haber - Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan ve yüksekten düşerek beyin kanaması geçiren 16 yaşındaki lise öğrencisi Özgür Ulaş Yiğit tedavi gördüğü Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi'nde beyin ölümü gerçekleşti. Gencin ailesi organları bağışlarken böbrekleri Trabzon'a gönderildi. Trabzon'da 9 yıldır böbrek yetmezliği yaşayan 8 yaşındaki Öznur Maraş, 16 yaşındaki gencin organlarıyla tekrar hayata tutundu. KTÜ Tıp Fakültesi’nde organ nakli olan genç kız üniversiteye gitmek istiyor.
“BİR ORGAN BİR CAN”
Bir organ, bir can çağrısında bulunan genç kız "Bir organ bir can diye daha önce çağrıda bulunmuştum. 9 yıldır enfeksiyon ve sürekli ilaç. Yürüyemiyordum, rahat hareket edemiyordum. En ufak bir enfeksiyona karşı önlemimi almam gerekiyor. Arkadaşlarım olsun, kullandığım yerler olsun. O yüzden bir organ bir can olsun diyorum. 1 yıldır nakil bekliyorum. İlk nakil haberini duyduğumda çok şaşırdım. Üniversiteye gitmeyi düşünüyordum, inşallah o olur” dedi.
TEKRAR HAYATA BAĞLANDI
Giresun’un Yağlıdere ilçesinde yaşayan genç kızın 47 yaşındaki babası Müjdat Maraş, "“Kızımın hasta olması sebebi ile çok umutsuzdum. Umudumuz sonuçlandı. Hayallerimiz gerçekleşti, çok sevinçliyim. Böbrek bağışlayan aileye çok teşekkür ederim. Allah sabırlar versin diyorum. İnsanları da organ nakline davet ediyorum. Bir organ bir candır. Fidan gibi herkesi hayata bağlıyor. Sevincimi anlatamam. Organı bağışlayan aile ile görüştüğümde onlara çok sevinçli olduğumu anlattım, Allah sabırlar versin dedim” diye konuştu.
“BAŞARILI OLDUK”
KTÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Prof. Dr. Elif Bahat Özdoğan ise yaptığı açıklamada, "Öznur, Türkiye’deki pek çok hastanın sesi aslında. Ülkemizde en sık böbrek yetmezliği sebebi idrar enfeksiyonu ile ilişkili oluyor. Öznur da bu hastalardan bir tanesi. İdrar yolu enfeksiyonları erken tanı almazsa, böbrek harap olduktan sonra bize başvurulduğu durumda tabii yapacak bir şey olmuyor. Sinsi hastalık yavaş yavaş ilerliyor ve sonu böbrek yetmezliği oluyor. Öznur da yaklaşık 8-10 yıl kadar önce bize başvurduğunda böbreği maalesef belirgin bir harabiyet yaşamıştı. O yolu mümkün olduğu kadar yavaşlatmaya, uzatmaya çalıştık. Demek ki başarılı olduk ki hiç diyaliz ihtiyacı olmadan nakil yapıldı. Biz buna önleyici nakil diyoruz. Bir çocuk için, insan için en iyi yöntem bu. Böbrek nakli ihtiyacı olana kadar bekliyoruz. Çünkü doğal böbreklerimiz kadar işi hiçbir nakil organ yapamaz. Fakat doğal böbrekler görevini yapmıyorsa, halsizlik, yorgunluk, sosyal hayata karışamama, okul başarısında düşme meydana geliyorsa işin sonu böbrek nakli oluyor” şeklinde ifade etti.
Prof. Dr. Elif Bahat Özdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Yaklaşık 1 yıldır da bu şikayetleri olduğu için hem nakil hazırlığımız hem de diyaliz hazırlığımız vardı. Öznur nakil olacağına çok inandı ve bekledi. Biz hastamızı hazırladık koordinasyon merkezimize ilettik. Onlarda hastayı Türkiye genelinde ki gruba sundular. Bir ailenin acıcı 5 aile için tekrar hayata tutunma şansı oldu. Uzak bir ilden bir başka çocuğun kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşerek hayatını kaybettiğini ve organların kullanılabilir olduğunu öğrendik. O ailede sağolsun böbreklerini bağışladı. 5 çocuğa değil 5 aileye can verdi. Böbrek yetmezliği bir kişilik bir hastalık değil. Aileyi ve tüm toplumu ilgilendiren bir durum”