Samsun haber - Sezer Cüre 26 yaşında bir genç fakat“Akut lenfomastik Lösemi” yani ilik kanseri hastalığıyla boğuşuyor. Maddi durumu olmadığından dolayı Samsunhaber.com ekibine ulaştı ve yetkililerden yardım istedi. Biz de Samsunhaber.com ekibi olarak Cüre’nin sesi olmak istedik. İlik kanserine nasıl yakalandığını ve hikayesini anlatan Cüre, “Adım Sezer Cüre. Ordu İkizce 1991 doğumluyum. Geçen sene Hakkari Yüksekova’da Dağ Komando Taburu’nda Uzman Çavuş olarak göreve başladım. Yaklaşık intibak süresine kadar görev yaptım. Ailevi sebeplerden ve eşimi yanıma alamamamdan dolayı kendi isteğimle istifa ettim. İstifa ettikten sonra annem vefat etti, babam çalışamıyor, sekiz kardeşiz, Terme’de oturuyoruz. Kirada kalıyoruz. 5-6 ay Terme’de özel sektörde bir işe girdim, düğünümüzü yaptık. Evlendikten ve ben 5-6 ay çalıştıktan sonra iş yerinde bende bir baş dönmesi, mide bulantısı, burun kanaması, kemik ağrısı ve halsizlik başladı. İlk başta gıda zehirlenmesi sandık ama normal karşıladık, geçer dedik. İlaçları kullandık, fayda etmedi. Belirtiler geçmeyince biz de mide üşütmesi ya da sarılık hastalığı sandık. Terme’deki devlet hastanesinde bir doktora gittik. Fakat orada bana kemik kanseri teşhisi konuldu. Kemiklerim ağrıyordu, krem verdi. Tekrar gönderdi bizi, anlaşılamadı rahatsızlığım” dedi.
“NEFES ALAMIYORDUM”
İleriki safhalarda ağrıların iyice şiddetlenmeye başladığını dile getiren Cüre, “İş yerinde çalışamaz duruma geldim. Ben yine aldırış etmedim ama Ramazan ayının 10. gününde ağrılarımın şiddetinden dolayı iş yerimden izin alıp Terme’deki devlet hastanesine tekrar gittik. Bu rahatsızlığın yan etkilerini söyledikten sonra kan tahlili yaptılar bana. Benim kan değerlerimin düşük olduğunu, kötüye gittiğimi, dahiliye ve göğüs cerrahisi doktoruna gözükmemi söylediler. Ertesi gün izin alarak dahiliye ve göğüs cerrahisine gözüktüm. Kan alındı, akciğer filmi çekildi. Orada değerlerimin düştüğünü ve iki böbreğimin de %5 çalıştığı söylendi bana. Derhal beni Fakülte’ye sevk ettiler. Nefes alamıyordum, baş dönmesi ve baygınlık geçirmemden dolayı da göğüs doktoruna sevk edildim. Göğüs filmi çekildi, göğüs kafesimde, akciğerimin boşluk olduğu bir kısımda, kalp kapakçığımın olduğu yerde 16 buçuk cm bir kitle görüldü” diye konuştu.
“BÖBREKLERİM %5 ÇALIŞTIĞINI SÖYLEDİLER”
Fakülteye sevkinin ardından tetkiklerin orada devam ettiğini belirten Cüre, “Film çekildi, kan tahlili yapıldı, ultrasona ve göğüs filmine girdim. Göğsüme bakıldığında kitleyi doktor da anlayamadı. Nefroloji bölümünde hocayla görüştük, MR’a girdim. Böbreklerimin %5 çalıştığını, çok kötü olduğunu, 3. Evrede yakalandığımı ve çok geç kaldığım söylendi bana. Doktorumuz nefroloji bölümüne yatırdılar beni. Serum verildi, keratin ve üre değerlerim o anda 8’e çıkmış. Değerlerin çok yüksek olduğunu ve değerlerimin düşmesi için böbrek koruyucu ve ilaç verilmesi gerektiğini söyledi. 5-6 gün değerlerimin düşmesini bekledik ama değerlerim düşmedi. Orada yaklaşık 15 gün kaldım, değerlerim düşmeyince de doktorum Ercan Bey değerlerimin düşmeyeceğini, bu hastanede iyileşemeyeceğimi, hastanede cihazların yetersiz olduğunu ve doktorların da yetersiz olduğunu söyledi.Beni Fakülte’deki bir hoca aradı, beni ambulansa bindirip nefroloji bölümüne yatırdılar. Kendimde değildim, halüsinasyon görüyordum, baş dönmesi, mide bulantısı, kemik ağrısı, kilo kaybım oldu. Orada nefroloji hocası değerlerin düşmediğini, değerlerin kötüye gittiğini anladı. Ben oradaki hocaya gittiğimde değerlerimin kötü olduğunu, kilo kaybım olduğunu söyledim. Endoskopi yapıldı, mideme hortum atıldı, midemden parça alındı. Burnumdan hortum atıldı, beyindeki duruma bakıldı” şeklinde konuştu.
AKUT LENFOMASTİK LÖSEMİ
İlik kanseri teşhisinin konulduğunu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi’nde öğrendiğini söyleyn Cüre, “Fakülte’de 9. Kattakı Mehmet Turgut Bey, hematoloji hocasına yönlendirdi. Böbreklerimdeki sıkıntının başka bir hastalıktan da olabileceğini söyledi. Testlerden yaklaşık 15 gün sonra bana ‘Akut lenfomastik Lösemi’ teşhisi konuldu. Daha sonra sırtımdan, omuriliğimden kemik iliği alınması söylendi. Sırtımdan 3 tane asistan doktor sayesinde kemik iliği alındı. O anda ben psikolojik ve maddi sıkıntılardan ötürü yüz felci geçirdim. Kemoterapi ilaçlarına başladım, ağır kemoterapi gördüm.” dedi.
“ABİMİN KEMİK İLİĞİ UYDU”
Eşiyle yeni evli olduklarını belirten Cüre, “Yaklaşık 1 yıl oldu. Terme’de kirada kalıyoruz. Başka geçim kaynağımız yok, maddi sıkıntılarımız var. Bundan ve hastanedeki ortamlardan dolayı psikolojik sıkıntılar da çektim. Yaklaşık 7 aydan beri hematoloji bölümünde yatıyorum. Şu anda ışın tedavisi, radyoterapi görüyorum. Bundan sonra diş taramasına gireceğim. Hematoloji bölümündeki Mehmet Turgut hocam da Ankara Hacettepe Üniversite Hastanesi’ne kemik iliği nakline gönderecek. Verici olarak da abimin iliği tuttu. Kardeşlerim bana hep destek oldular fakat evlerimiz ayrı ve durumları da olmadığı için belli miktarda yardımda bulunabiliyorlar. Biz yetkililerden maddi yardım istiyoruz. Ankara’ya gittiğimizde hocamız bizim 2 ay hastanede, 4 ay da orada ev tutmamız gerektiğini söyledi. Ankara’da bize kan da lazım olacak, bizim de maddi yandan geçim sıkıntımız olduğu için, Ankara’da kimsemiz olmadığı için beyaz kan ve kırmızı kan da istiyoruz” diye konuştu.
“YETKİLİLERDEN YARDIM İSTİYORUZ”
Maddi durumunun kötü olduğunu ve yetkililerden yardım beklediğini söyleyen Cüre, “Soba kullanıyoruz fakat doktor kömürlü sobanın kullanılması yasak dedi. Kanser hastalığına zararlı olduğunu belirtti, doğalgazlı bir evde yaşamamız gerekiyor. Kiramızı yetkililer sağolsun ödediler. O konuda yardımcı oldular, belediyemize ve Terme halkına yardımlarından ötürü çok çok teşekkür ediyoruz, ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Benim 3-4 sene çalışamayacağım söylendi, kirada kalıyoruz, geçimimiz yok. 6 ay Ankara’da kaldıktan sonra memleketime dönmeyi düşünüyorum. Doktorlar da kendi sağlığıma dikkat etmemi, yememe içmeme de dikkat etmemi söylüyorlar. Benim hastalığımın tekrardan nüksetme özelliği var. O yüzden benim 4 sene boyunca Terme’den Samsun’a gidiş-geliş yapıp kan tahlilleri yaptırmam gerekiyor. Gidiş-geliş, sağlık ve kalacak yer açısından maddi sıkıntılarım var. O yüzden yetkililerden yardım istiyorum. Hayırsever ve gönüllü vatandaşlarımızdan, duyarlı herkesten gönüllerinden ne koparsa karınca kararınca yardımlarını bekliyoruz” dedi.
Haber: Dilek Alabulut