Samsun haber - Haber Medya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun, Samsun Valiliği'nden yapılan donlandırıcılık uyarısını köşesine taşıdı. Bu uyarının 3'üncü kez yapıldığını hatırlaran Uzun, Samsunlu iş adamının başına gelen dolandırıcılık olayını kaleme aldı. Samsunlu İş adamının yaşadığı dolandırıcılık olayını usta gazeteci Necdet Uzun böyle anlatıyor;
"...Samsun Valiliği,
yeni bir uyarı daha yaptı...
Kendilerini
telefonda "Valilik Özel Kalem"
diye tanıtan
dolandırıcıların
"yardım" talebiyle işadamlarından
para koparmaya
çalıştıkları
duyumları üzerine,
bu uyarı,
3. kez yapılıyor...
Daha önce yazmıştım...
Aynı tezgah,
yakın bir işadamı arkadaşıma
kurulmaya çalışılmıştı...
O gün işadamı arkadaşım, fabrikasına
giderken,
Derbent yakınlarında
cep telefonundan arandı. Arayan kişi, Valilik Özel Kalem'dendi. İşadamı,
şoföründen biraz yavaşlamasını istedi. Karşı taraftaki ses, "Vali Bey, şu anda Ordu'ya gidiyor. Engelliler için
20 adet tekerlekli sandalye yardım etmenizi rica ediyor" dedi. "Vali Bey sizi birazdan arayacak" diye ekledi ve sonra da
paranın yatırılacağı hesap numarasını verdi.
İşadamı, Vali Şahin ile sıklıkla görüşen
biriydi. Kendisi neden onu aramamıştı. Ailede hayır hasenat işlerine bakan ağabeyini arayarak, konuyu anlattı. "Fabrikaya gidiyorum, pek bir şey anlamadım. İlgilenirsen sevinirim"dedi. Ağabey, Valilik Özel Kalem'de çalışan arkadaşını aradı, durumu anlattı. Özel Kalem çalışanları, bu olayı duyduklarında şaşkınlık içinde kaldı. Vali Şahin, Ordu'da değildi. Özel Kalem Müdürlüğü,
hemen harekete geçti, ağabey de durumu kardeşine iletti.
İşadamının telefonu 10-15 dakika çaldı. Kayıtlı bir numara değildi. Arayan sözde valiydi. Vali Şahin'in sesini taklit etmeye
çalıştı. Hatta, Vali Şahin'in ona hitap ettiği
biçimde hal hatır sordu. Arkadaşım şaşkındı. Dolandırıcı dersini iyi çalışmıştı. İşadamı, "Parayı havale etmemişin" sözleriyle bu düşüncelerden
sıyrıldı. Hiç bozuntuya vermeden, büyük bir nezaketle o da hal hatır sordu. "Tabii sayın valim; ne demek, emriniz olur. 20 tekerlekli sandalye de neymiş. 200 tane alırım" deyince, telefonun öbür ucundaki dolandırıcı, "Sana o kadar yük olmayalım" dedi. Ancak, bir süre ses vermedi. İşadamını tuzağa düşürdüğünü sanıp,
kısa bir haz yaşadı. Sonra da "Parayı çabuk havale edersen sevinirim. Bir tek sen kaldın"
işadamı kahkahalarla gülmeye başladı. Dolandırıcı, "Ne oldu?"
der demez, işadamı ona hak ettiği sözleri sarfetti ve telefonu yüzüne kapattı..."