Adaletin ücret dağılımında kendisini göstermesi gerektiğini vurgulayan Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av.Tufan Akcagöz," Hakim ve Savcılar, daha yüksek maaşı hak ediyor. Bunda tartışma yok. Ancak toplumun diğer kesimleri de insanca yaşayabileceği bir ücret hakkına sahip olmalı. Hakim ve Savcı'ya iki asgari ücret kadar zam veriyorsanız, toplumun diğer kesimini hiç önemsemiyorsunuz demektir. Asgari ücrete yapılan zam ortada. Hükümetin, daha önce de HSYK seçimleri öncesi Hakim ve Savcılara aynı manevra ile 1.155 TL. seyyanen zam yaptığını hatırlıyoruz. Bu zam da ne tesadüf ki, referandum öncesine denk geliyor. Hem, yargı camiasına yönelik bir iyileştirme düşünülüyorsa, yargı bir bütün olarak ele alınmalı ve öyle değerlendirilmelidir. Adliye çalışanları, yani Hakim ve Savcılarla aynı işin bir parçası olan Adliye personeli neden bu zamdan yararlandırılmamaktadır, bunu anlamak mümkün değil. Adliye camiası bir bütündür. Adliye personelinin nasıl zor şartlarda çalıştığını biliyoruz. Zam onların da hakkı. " dedi.
'Nedir bu pervasızlık?'
Seçim güvenliğinin ciddi anlamda tartışmaya açıldığı bu günlerde bilhassa Hakimler tarafından, İl ve ilçe seçim kurullarının etraflı bir şekilde denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Av.Tufan Akcagöz, "Tarafsızlığını ortadan kaldıran ifadeler kullanan Seçim Müdürlerini görüyoruz. Nedir bu pervasızlık? Açıktan, evet propagandası yapan devlet memurları var. Devlet memuru, devleti temsil eder. Devlet, Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı ve ait olan tüm unsurları temsil eder. Devlet memuriyeti, kimseye bir parti militanlığı yapma hakkı vermez. Ancak bugün, bunun ihlal edildiğini görüyoruz. Önümüzde bir referandum var. Bu referandumun eşit ve demokratik bir şekilde sonuçlandırılması için devletin gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Yoksa, bu referanduma şaibe bulaşır. Bu şaibe ise demokrasiye sekte vurur. " dedi.
'Parti yarıştırmıyoruz'
AKP hükümetinin, hala parlamenter demokrasi kuralları ile hareket etmesi gerektiğini ifade eden Tufan Akcagöz, " Önümüzde bir refarandum var. Ancak,bu parlamento milletten böyle köklü bir değişiklik için yetki almış değil. Buna rağmen bir dayatma ile karşı karşıyayız. Gördük ki, baskı ile bu değişiklik milletin önüne geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri'nin neler çektiğini hepimiz gördük. Milletvekiline bu dayatmayı reva gören anlayıştan demokrasi beklemek ham hayaldir. Sandık, hayır diyecektir. Parti yarıştırmıyoruz. Bu bir Anayasal değişiklik. Anayasa değişikliği bir kişiye mutlak yetki veriyor. Yarın Tayyip Erdoğan gider, başkası gelir. Bu yetki kimseye verilmez. Bunun telafisi mümkün değildir. " diye konuştu.