Mehmet YAZICI
Yazacak o kadar çok şey birikti ki…
Neresinden başlasam?
Son bir haftada her şey üst üste geldi…
SAMKON’un İstanbul Yenikapı’daki “Samsun Tanıtım Günleri” bunlardan biri…
Ondan önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Ankara daveti vardı!
Başkentte Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen “Yerel Medya Çalıştayına” katıldık… Olağanüstü verimli geçti!
***
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan internet medyası ile ilgili beklenen yasal düzenleme hakkında bir açıklama bekledim…
Verilen arada kendisine de sordum bunu!
Şu an üzerinde çalışılan yasa ile ilgili son hazırlıklar yapılıyormuş…
Eli kulağında yani, birkaç ay var veya yok!
Ama bizim beklediğimiz gibi “İnternet Yasası” değil bu…
“Sosyal Medya Yasası” olarak geçiyor!
Neden internet yasası değil de Sosyal Medya Yasası? Biliyor musunuz?
Bunun ne anlama geldiğini Başkan Altun’un
"Biz, Türkiye olarak maalesef dezenformasyonun ve dijital faşizmin despot uygulamalarına maruz kalan ülkelerin başında geliyoruz" sözlerinden anlamak mümkün!
Yani, bu yasa çıktıktan sonra sosyal medyadan öyle kafanıza estiği gibi herkese çamur atamayacaksınız!
***
Ankara’da iki gün kaldık ama yetmedi tabi!
O kadar önemli gelişmeler oldu ki!
Önümüzdeki süreçte yılın büyük bir bölümünü Başkentte geçireceğiz gibi…
Hadi bakalım, hayırlısı!
***
Ardından İstanbul Yenikapı’da SAMKON tarafından düzenlenen
“Samsun Tanıtım Günleri” vardı…
Olağanüstü güzel bir etkinlik oldu… Emeği geçen herkesi kutluyorum!
İstanbul’da yaşayan ne kadar Samsunlu varsa Yenikapı’daydı…
***
Bu olayın bir de başı var…
SAMKON Genel Başkanı Kaya Aşçı, Başkan Vekili Metin Şenel, Genel Sekreter Mustafa Şeker, Yönetim kurulu üyeleri ve ASİYAD Başkanı Osman Yılmaz…
Samsun’da basın mensuplarıyla bir araya geldiler…
Bu etkinliğin tanıtımı önemliydi…
Haliyle onlar da “Bir aksaklık olmasın, Samsun’un şanına yakışsın” diye üzerinde titriyor…
Samsun’dan gazeteci arkadaşların katılım sağlaması için türlü öneriler getirildi…
Haliyle araç, ulaşım ve konaklama gibi giderleri SAMKON üstlendi…
Gazeteci arkadaşlara bunun dışında bir miktar da zuhurda bulundular!
Rakam önemli değil tabi!
Olabilir, gazetecilerin taş yiyecek hali yok!
Bu bir ölçüde makul görülebilir!
Ancak biz bu öneriyi kabul etmedik! Edemezdik!
***
Öte yandan SAMKON yöneticileri, dostlarımız ise bu etkinlikte olmamızı istiyor…
Para önerisini kabul etmedik ama onun yerine bunun karşılığında
Samsun Gazeteciler Cemiyeti’ne bir stant verilmesi halinde bu etkinliğe katılabilirdik!
Bize verecekleri, bizim alamadığımız parayı kiramıza saysınlardı!
Ve tüm masrafları cebimizden karşılayarak gittik! İyi ki de gitmişiz
***
Bu bile birilerine batmış görünüyor!
Her ne kadar şer cephesinden, “şiiri parayla okuyan” bazıları çılgına dönse de!
Gol atmayı seviyoruz! Bizim de eğlencemiz bu, ne yapayım!
***
İstanbul Yenikapı’daki Samsun Tanıtım Günleri için anlatacak o kadar çok şey var ki!
Belki başka bir yazıda yeniden ele alınabilir!
Örneğin, böyle önemli bir etkinliğe Samsun’dan iki belediye neden katılmadı?
Hangi belediyeler bunlar! Neden böyle önemli bir etkinlikte yer almadılar?
Mesela, Yılport Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’la çok özel sohbetimiz…
Yıllardır konuşmadığımız bir vekille emri vaki tokalaşma hikayemiz!
Kendini bilmez, ukala, küçük bir belediye başkanının densizliği…
Fısfıs İsmail’in (Süleyman Yağcılar) uyanıklığı!
Galatasaray’dan tanığımızı Samsunlu Sabri Sarıoğlu’nun standımızı ziyaretini paylaşınca herkesten çok Samsunlu (!) olanların anlamsız tepkisi…
Erhan Usta, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'ya neden "İYİ Parti'ye Mehmet Yazıcı sayesinde geçtim" dedi?
***
Çiğdem Karaarslan,
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir,
SAMKON Genel Başkanı Kaya Aşçı,
ASKON Genel Başkanı Osman Yılmaz’la birlikte
Samsun Gazeteciler Cemiyeti standı önünde fotoğraf çektirirken ustaca sıvışarak kareye girmekten son anda kurtulan Vali Zülküf Dağlı’nın olağanüstü performansı!
Ve ardından,
Benim atraksiyonum üzerine Vali Dağlı’yla çektirdiğimiz anı fotoğrafı!
Bizde hikaye çok! Yazacak o kadar çok şey var ki!
***
Nihayet Samsun’a döndük…
Samsun Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu Başkanı ustam, ağabeyim, dostum sevgili Adem Bilir’in ölümünün 20. Yıl dönümüydü…
Kendisiyle Tercüman’da, Akajans’ta uzun yıllar birlikte çalıştık…
En kötü anlarımda yanımda oldu…
Onun gibi bir gazeteci, bilmiyorum bir daha gelir mi?
Biz de genç gazeteci arkadaşlarımızı da aramıza alarak kabrine gittik!
Gençlere, Adem Bilir’i uzun uzun anlattım…
İlgiyle dinlediler…
Elbette O’nun yeri dolmaz!
Çok özlüyoruz!
Ama biz, böyle bir günde bile fitne-fesat peşinde koşanları,
Ciğeri beş para etmeyen zavallıları da biliyoruz!
Küçülün bakalım, daha ne kadar küçüleceksiniz!
Belki biraz daha küçülürseniz geldiğiniz yere girersiniz!
***