Seçimler bitti…
Fakat tehlikeli bir tırmanış sürüyor…
Uyarmak bizim görevimiz…
***
İlkadım’da Necattin Demirtaş…
Atakum’da Cemil Deveci…
Bazı yayın organları seçim öncesi bu ikiliye ambargo uygulamıştı…
Ne ambargosu, resmen linç etmek istediler…
Ama olmadı…
***
Oysa ben bu iki ismin kazanacağını öngörenlerden biriydim…
Çalıştığım yayın organı dahil, bir çok yerde bu konuda iddiaya bile girdim…
Sonuçlar açıklandıktan sonra,
Benimle iddiaya girenlerin yüzlerinin halini görmeliydiniz!
***
Samsun Büyükşehir Belediyesinde Mustafa Demir’in kaybetmesi zaten olanaksız gibiydi…
Bir ihtimal daha vardı belki…
Ama onun önü de karşısına iki aday birden çıkınca kesildi…
Tek aday çıksa bile yine de Demir’in karşısında kazanmak zor gibiydi…
***
Ancak seçim sonuçları açıklanınca…
Özellikle Necattin Demirtaş’ın şürekası basına karşı düşmanca bir tutum sergilemeye başladı...
Sadece basına değil…
Başka tatsız olaylar da yaşandı…
Ihlamur Kafe olayı başka bir rezillik…
Ama konuyu bölmeyelim…
***
Önceki gün Demirtaş, seçim kurulundan mazbatasını alırken de birileri gazeteci avına çıkmıştı…
İsim vererek bazı kanallarda çalışan basın mensuplarını arıyorlardı…
Biz olayı Ankara’da Keçiören-Samsun maçını izlerken öğrendik…
Tehlikeli bir durumdu…
Allah korusun, bir gazetecinin burnu kanarsa
Emin olun Dünyayı ayağa kaldırırız…
***
Ayrıca, bu tür istenmeyen olaylar karşısında, seçim öncesi yapılan rezil yayınlar unutulur…
Haklıyken, haksız duruma düşersiniz…
Kendinizi affettirmek için bugün hacamat etmek için aradığınız o basın emekçilerinin kurumlarına yalvar yakar sarılmak zorunda kalırsınız…
Ki, belki de birileri bunun için bilerek gerginliği tırmandırmak istiyor olabilir…
***
Sayın Demirtaş, bizi kırmadı,
Seçim öncesi ‘Mehmet Yazıcı ile Gündem Özel’de konuğum oldu…
Kanalımızda kendisini ifade etme olanağı buldu…
Aday adayı değilken bile, kendisiyle stüdyomuzda canlı yayın yaptık…
Bizim görevimiz bu…
Bakın bakalım bunu yapan başka bir kanal var mı?
***
Bu süreçte sizlere yapılanları en iyi biz biliyoruz…
Hepimiz bu cenderenin içindeyiz!
“Meslektaş” diyemiyorum ama aynı meslekten gelenlerin yazdıklarını okudukça pek çok kez bizim de yüzümüz kızardı…
Ama maalesef son yıllarda basın sektörü bu hale getirildi…
Yerel basın da yaygın “yandaş basının” küçük bir profili gibi…
***
Haklısınız!
Basının bu kadar dibe vurduğu tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir…
Atılan iftiraların, iğrenç ötesi yayınların biz de farkındayız…
Düşünün;
Yılların ülkücüsü, milliyetçi-muhafazakar Necattin Demirtaş’ı bile
İktidar partisi birkaç oy daha fazla alsın diye, “HDP’li” yaptılar… Ayıptır!
Bu soruyu MHP İl Başkanı Abdullah Karapıçak’a da canlı yayında sordum…
“Böyle bir iftira hangi vicdana sığar” dedim…
***
Eşit olmayan şartlarda çok zorlu bir seçim atlattınız…
İftiralarla boğuştunuz, haksızlığa uğradınız…
Ve buna rağmen zoru başardınız…
Hani derler;
“Kurt, kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz…”
Siz de bunu unutmayın…
Ama basın emekçileriyle değil, malı götüren ağa babalarıyla uğraşın…
Muhabirler, kameramanlar,
Ekmeğinin peşinde gece-gündüz koşan basın emekçileriyle değil…
Sizin işiniz onların çalıştığı kurumlarla olabilir…
***
Her neyse…
Mazbata alımı sırasında basın emekçilerine karşı yaşanan olayların ardından gerekli girişimlerde bulundum…
Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’a anlattım…
Başkan Necattin Demirtaş’ı da aradım…
Camideydi… Namazdan sonra geri döndü… Konuştuk…
Gelişmeler bilgisi dahilindeydi, o da öfkeliydi…
“Ben gereken uyarıyı yaptım. Bir daha olmayacak” dedi…
Samsun basın camiası adına bu hassasiyeti gösterdiği için
Sayın Necattin Demirtaş’a teşekkür ederim…
Bu konuda herkesi daha dikkatli, daha duyarlı olmaya davet ediyorum…
***