Mehmet YAZICI
Birçok şey göründüğü gibi değil…
Özellikle de siyaset böyledir…
İngilizlerin bilinen sözüdür:
İngilizler;
“Siyaset de sosis de halkın gözü önünde yapılmaz!” der…
Çünkü ikisi de iğrençtir!
***
Türkiye’de tek adam rejimi var!
En azından biz öyle biliyoruz!
Ama uzmanlar, şu an içinde yaşadığımız garabete “Tek Adam rejimi” demek doğru değil diyor
Neden peki?
Çünkü “Tek adam rejimi” dersek işin aslını gözden kaçırmış oluruz!
İşin özü şu:
Bu sistemde yaşanan bütün olumsuzlukları tek bir kişinin üzerine yıkmak doğru olmaz!
Eğer böyle yaparsak bu işin müsebbibini, yani kötü gidişatın asıl sorumlusunu, “sermaye sınıfını” görmezden gelmiş oluruz…
***
Ekonomistler diyor ki;
“Sermaye sınıfının, tek adamın tutsağı olduğu,
“mecburen” peşinden gittiği nerede görülmüştür.”
Çok doğru…
***
Elbette durduğumuz yerden bakınca ortada tek bir adam görünüyor…
Oysa “Tek adam rejimi” sermaye sınıfı tarafından oluşturuldu…
Eski Sayıştay Denetçisi, ekonomi yazarı Kadir Sev bu durumu şöyle açıklıyor:
“Biz, yansıyan görüntülerle yetinmeyiz;
Olaylara sınıf gözlüğüyle bakarız.
Tek adam rejimi gibi görünen şey, sermayenin mutfağında kurgulandı.
Para babalarının, yasal ve yönetsel engellere takılmaksızın Ülkenin zenginliklerine en hızlı ulaşabilmelerini sağlayacak bir düzene olan gereksinmelerine karşılık geliyor.
Buna ‘iş yapma kolaylığı’ diyorlar.
İzin, ruhsat, ÇED, formalitelerle uzun uzadıya uğraşmak işlerine gelmiyor.
Üç beş gün içinde hazırlanıp, önlerine gelsin istiyorlar.”
***
Bakın Dünya Bankası raporlarına…
Her yıl dünyada İş Yapma Kolaylığı endeksi yayınlanıyor…
Tahmin ettiğiniz gibi…
Türkiye, her yıl artan hızla İş Yapma Kolaylığı konusunda diğer ülkeleri geride bırakıyor…
Çarşamba’da Biyokütle Santralinin nasıl kurulduğunu hatırlayın…
Hiçbir mahkeme kararı hızını kesememişti…
En yakın örneği bu…
***
İş Yapma Kolaylığı konusunda
Türkiye bir yılda 10 sıra öne fırladı…
190 ülke arasında 33’cü…
***
Türkiye uçuyor! Doğru!
Halk fakirleştikçe yabancı sermaye ve yerli işbirlikçiler uçuyor tabi!
Eski Sayıştay Denetçisi, ekonomi yazarı Kadir Sev diyor ki;
“Tek adam rejimi olmasaydı bu başarı yakalanamazdı!”
“Patronların yatırım işlerini kolaylaştırmak amacıyla dev ofisler kuruldu.
Her şey bu ofislerin arka odalarında, sermayenin temsilcileriyle oturulup gizlice kotarılıp, gizlice uygulamaya konuluyor.
Gizlilik, Kararname ya da Kararlarının hazırlanmasında da esas alınıyor.
Siz, Resmi Gazetede yayımlandığında öğreniyorsunuz.
O da hepsini değil!
Toplumun öğrenmesinde sakınca gördükleri kararlar yayımlanmıyor!
Bu yüzden de kimlere hangi koşullarda ne tür çıkarlar sağlandığını hiçbir zaman öğrenemiyoruz.
Onlar sır olarak kalıyor.”
***
Şöyle düşünün;
Bugüne kadar Bin 955 karar çıkarıldı…
Ama biz bunların ancak yarısını biliyoruz…
Çünkü sadece yarısı Resmi Gazetede yayımlandı…
Diğer yarısında ne gibi kararların alındığını bilemiyoruz!
Sizce bu durum sürdürülebilir mi?
***