Mehmet YAZICI
“Doğanın yengesi tehlikede” demiştik…
Hikayeyi bilmeyen dostlar yanlışlıkla yazdım sanmış!
Oysa, olay öyle değil…
Hikaye şöyle;
Temel elindeki çöp poşetini denize atmış…
Bunu gören bir grup genç gelmiş yanına…
“Koca adamsın, utanmıyor musun doğanın dengesini bozmaya” diyerek,
Temeli bir güzel haşlamışlar!
Temel’in yüzü gözü kan içinde…
Çevreden yetişenler sormuş Temel’e
“Ne oldu, neden dayak yedin” diye…
“Vallahi ben de anlamadım” demiş…
“Doğanın yengesini bozdum diye dövdüler…”
“Oysa ben ne doğanı tanırım, ne de doğanın yengesini…”
***
Durum böyle…
“Doğanın yengesine göz koyanlar” yine piyasadalar…
Şahin Dağlarında altı ayrı ruhsat aldılar, altın arayacaklar…
Şimdiden binlerce ağacı kestiler…
Sanki, çıkan altın bize kalacak… Kanadalı bunlar!
Ama yine karşılarında yurdunu, doğasını, ovasını seven,
Çocuklarının geleceğini düşünen duyarlı insanları bulacaklar…
***
Bir süre önce Terme’de santral kuracaklardı…
Termeliler Başkan Şenol Kul öncülüğünde kıyameti kopardı…
Kul, ”Olmaz” dedi, “Terme Ovasını yok etmenize izin vermeyiz!”
Dik durdu, kimseyi dinlemedi…
Şenol Kul, olacakları gördü, Termeyi kurtardı…
Ama kendini kurtaramadı!
Ve nitekim son seçimlerde önü kesildi, aday gösterilmedi…
Şenol Kul’u neden harcadıklarını anladınız mı şimdi?
***
Terme’de yapamadıklarını bu kez Çarşamba Ovasında deniyorlar…
Termeliler, Terme Ovası’nın yok olmasına izin vermedi…
Çarşambalılar izin verir mi?
Bilmiyorum! Emin değilim!
Çünkü birileri el altından sıkı çalışıyor…
Basına, gazetelere, internet sitelerine,
Hatta bazı Ziraat Odası Başkanlarına para dağıtıyorlar…
***
Yakında “Bu santral Çarşamba ovasına zarar vermez, faydalıdır” diye açıklama yapan pek çok kişi göreceksiniz…
Sakın şaşırmayın…
Gazetelerde filan buna benzer haberleri görmeye de hazırlanın…
Herkes size masal anlatacak!
Artık, yerseniz!
***
Yılın 365 günü, 24 saat çalışan,
Günde 630 ton çer-çöp, kağıt, hurda, çaput, ne bulursa yakan,
Günde 38 ton kül biriktiren santralin,
Çarşamba Ovasına bereket getireceğini,
Çok yararlı olacağını zırvalayacaklar…
Sakın inanmayın…
En az 30 yıl boyunca hayatınızı karartacak bu belaya karşı çıkın…
Yoksa çok pişman olacaksınız…
***
Kaldı ki, bu verdiğimiz rakamlar firmanın kendi raporunda var…
Daha hiçbir kurum ve kuruluş olacaklarla ilgili bir çalışma yapamadı…
Çünkü onların da 10 gün kadar önce santralden haberi oldu…
Daha düne kadar kimsenin haberi yoktu…
Dönen dolapları siz nereden bileceksiniz!
Bütün hazırlıkları sır gibi saklamışlar…
İyi de adama sorarlar;
Madem zararsızdı, neden hırsız gibi gece yarıları ‘oldu-bitti’ye getirdiniz?
***
Ama bugüne kadar sessiz ve derinden su altından saman yürütenler şunu iyi bilmeli:
Samsun babanızın çöplüğü değil!
Öyle kafanıza göre, herkesten habersiz,
Zehir zıkkım santrallerinizi buraya dikemezsiniz!
Siz para kazanacaksınız,
Rant devşireceksiniz diye havamızı, doğamızı, ovamızı kirletemezsiniz…
***