Anca gidersiniz!
Mehmet YAZICI
"Bazı insanların düşmanlığı, dostluklarından daha iyidir…"
Dostoyevski’nin sözü…
Ne kadar da doğru…
Yüzüne bakarken güler…
Ama arkanı dönsen, başına ne gelecek belli değil! Bilirsiniz…
Ama dost gibi görünür, bir şey diyemezsiniz…
Seni ne zaman satacağı, kaç kuruşa gideceğin, arkandan ne dolaplar çevireceği belirsiz…
Yalan, iftira, dedikodu, fitne-fesat gırla gider…
İşte! Bizim camiamız böyledir…
Yılanla-çıyanla iç içeyiz…
***
Ahmet Arif bir şiirinde der…
“Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası…”
***
Oysa ben… Teflon tava gibiyim…
Hayatta kin tutamam…
Ama dostluğu da düşmanlığı da gizlemem…
Böylelerinden de hep nefret ettim…
Yahu, anladık alışmadık yerde don durmaz…
Ama üç günlük dünya, hepimiz ölüp gideceğiz…
Bari beş dakika delikanlı olun!
Kendinizi küçük düşürmeyin!
***
Elbette…
Kıskançlık da bazen gerekir…
“Sizi tebrik ederim” demek samimi şekilde bir kıskançlık ifadesidir…
Ama buna rağmen erdemi, büyüklüğü, olgunluğu gösterir…
Öte yandan küçük insanlardan da böyle erdemli bir davranışı bekleyemeyiz…
***
Sorunlu ve kıskanç öğrenci ile öğretmeni arasında geçen bir hikayedir…
Öğretmeni,
- “Neden arkadaşlarınla çekişiyorsun? Neden onların yaptıklarını bozuyorsun? Neden sürekli onları şikayet ediyorsun” diye sorar;
Çocuk;
- “En iyi ben olmalıyım, en başarılı ben görünmeliyim” diye cevap verir…
Öğretmen bunun üzerine tahtaya düz bir çizgi çizer…
- “Bu çizgiyi nasıl kısaltabilirsin?” Der…
Kıskanç velet hemen atılır, çizginin bir kısmını siler…
- “Olmadı” der öğretmen…
- “Silmek yok”
Bu kez eliyle çizginin üzerini kapatır çocuk…
Öğretmen:
- “Yine olmadı, gizlemek de yok” der…
- “..!!??!
- “Başka bir yol bul”
Bakar ki veletten cevap yok, diğer çizginin yanına daha uzun bir çizgi çizer…
Ve der ki;
- Başkalarının çizgisiyle uğraşacağına, sen daha büyük bir çizgi çiz...
***
O kadar dogru ki Allah bu tür 15 yüzü olan insanlardan hepimizi korusun yalnız herkes kendisine yakışanı yapar NOKTA