Çok uzun zaman oldu, böyle rahat sıkıntısız ve ne zaman gol yenecek endişesinden uzak bir maç seyretmeyeli..
Ha, tabi ki bunda, rakibin zayıflığı ve güçsüzlüğünün de etkisi var.
180 dakika da oynasak, Gaziantepspor'un bu kadro ve oyun şablonuyla pozisyona girip gol atması imkansızdı.
Takımdaki orta alan bölge sahiplenmesini ve paslaşmayı, uzun zamandır görmedim. Ta ki bu haftaya kadar.
Rakibin bu bölgede ki pasifliği veya zayıflığına rağmen, Oğuz, Savaş ve Kubilay’ın "Rakip zaten kötü, ben düşük bir tempoda oynayayım, kendimi yormayayım" gibi düşüncelerinden uzak ve aksine bu bölgeyi sahiplenmeleri ve mücadele hırsları, rakip ceza alanında çok pozisyon bulmamamızı sağladı.
Ercan’ın yokluğunda onun yerinde görev yapan Nuri’ yi çok beğendim.
Erhan ve İshak’ın, zamanında ileri çıkışları mükemmeldi.
Meşin yuvarlak, Kubilay’ın sol ayağına mükemmel yakışıyor, onu izlemek apayrı bir zevk.
Bu maçta da, topu rakibin önünden çekmesini, rakibini terse yatırmasını keyifle izledik.
Ama bu hareketleri peş peşe 3 – 4 kere yapmaya kalktığı zaman, hem bizim seyir keyfimizi hem de pozisyonu bitiriyor.
Bence Kubilay’ın tek hatası bu.
Ama, süper bir yetenek.
Onu izlerken müthiş keyif duyuyorum.
Atacağı gollerle bizi bu ligden çıkartacak olan bu adam dediğim Bahattin KÖSE beni yanıltmadı.
4 maçta 7 gol, çok iyi bir ortalama.
Bu maçta ileri uçta gözlemlediğim; Samet ve Bahattin arasında ki anlaşmazlık.
Sanırım gol pozisyonlarında birbirleriyle konuşmuyorlar.
4 – 5 gol pozisyonu bu yüzden heba oldu gitti.
Bu iki topçunun aralarında, bu sorunu en kısa sürede çözmeleri gerek.
İkinci yarı, ilk yarıya göre biraz daha düşük tempoda oynandı fakat oyun disiplininden de kopulmadı.
En hoşuma giden de bu oldu zaten.
Taner hoca, Çarşamba günkü Bodrum maçını düşünmüş olmalı ki, oyuncu değişimlerinde bile kart sınırında ki topçuları aldı..
Bu hafta gördüğüm en güzel artılardan biri de; Artık bizde bu ligde faul yapmasını öğrendik.
Umarım, aynı hırs ve isteği Bodrum maçında da yaşarız ve Seriyi devam ettiririz.