İzmir’in Ödemiş ilçesinde meydana gelen olayda, kaybolduğu anlaşıldıktan 3 gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin’in cinayetiyle ilgili dava görüldü.
Ceylin Atik'in öldürülmesiyle ilgili Serkan Türkmen ve eşi Şükriye Türkmen, “Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme”, Raziye Ö. ise “Suç delillerini yok etme” suçlamasıyla ilk kez hakim karşısına çıktı. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tarafların avukatlarının yanı sıra Ceylin Atik'in babası Murat Atik, dedesi Mustafa Atik, babaannesi Ülkü Atik ile yakınları da hazır bulundu. Yargılamada ilk olarak Ceylin'i öldürdüğünü kabul eden Şükriye Türkmen, savunmasını yaptı. Artık yaşamak istemediğini ve hayatının mahvolduğunu anlatan Türkmen, mahkeme heyetine itiraflarda bulunmak istediğini de söyleyerek, eşinin kendisini aldattığını, kendisinin de eşini aldattığını açıklayarak, “Eşimin zoruyla olayı gerçekleştirdim. Beni dövdü, çocuğuma zarar vermekle tehdit etti. Her şeyi eşimin zoruyla yaptım, yaşamak istemiyorum artık. Eşim olay sırasında evde bulunuyordu. Benim hayatımı mahvetti. Çocuğum için bugüne kadar sustum ama artık anlatacağım. Hatta dedesine attığım mesajı da eşim söyledi, ben yazdım. Ceylin parkta çocuğumla oynadıktan sonra birlikte evimize gittik. Eşim benim aklımı çeldi ‘Onların parası çokmuş’ dedi. Eşim arsa almıştı, onun parasını vermek için Ceylin'i kaçırmamı istedi. Ben de Ceylin'i eve getirdikten sonra yanımda eşim bulunduğu sırada yüzünü havluyla kapatıp bayılttım. Sonra da eşimle sandığa koyduk. Başına vurup vurmadığımı hatırlamıyorum. Eşim Serkan, oğlumu alıp ablasına götürdü. Ben de ablama gittim. Serkan çok önceden çocuğu kaçırmayı planlıyordu” dedi.
Babaannesi sinir krizi geçirdi
Duruşma salonunda Şükriye Türkmen’in anlattıklarına Ceylin'in babaannesi Ülkü Atik tepki gösterdi. Sinir krizi geçiren Atik, duruşma salonundan çıkarıldı. Atik'in duruşmadan çıkarılmasının ardından savunmasını sürdüren Şükriye Türkmen, eşine yönelik suçlamaları sürdürüp olayı onun baskısı ve tehditleri sonrasında yapmak zorunda kaldığını, çocuğu zarar görmesin diye de ilk ifadelerinde gerçekleri anlatmadığını savunarak, halası Raziye Ö.'nün olayla ilgili bilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Kocası da eşini suçladı
Şükriye Türkmen’in ardından savunmasını yapan Serkan Türkmen ise eşinin kendisine yönelik suçlamalarını kabul etmeyip eşinin yalan söylediğini, Ceylin'i hiç görmeyip tanımadığını da iddia etti. Serkan Türkmen ifadesinde şunları söyledi: “Eşim olaydan sonra beni gece yarısı konuşmak için dışarıya çıkardı. Parkta araç içerisinde oturduğumuz sırada Ceylin'i kazayla kendisinin öldürdüğünü anlattı. Ben de karakola gidip olayı anlatmak istediğimi söyledim ama eşim o gün doğum günü olduğunu ve gitmek istemediğini söyledi. Ben de eve gittim. Ceylin'in bulunduğu odadan koku geldiğini hissedince öldüğünü anladım ve kendimi kötü hissettim. Ertesi gün de polise olayı anlatmak üzere eşimle gittiğimiz sırada polislerin de bizi aradığını öğrendim. Yolda gördüğümüz polislere yaşananları anlattım. Eşimin olayı kasten yaptığını tutuklandığım mahkeme sırasında hakim bana söyledi. Olayın detaylarını da sonra eşimin itiraflarından öğrendim. Benim olayla bir ilgim yok.”
İfadelerin ardından mahkeme heyeti, Serkan Türkmen ve Şükriye Türkmen'in tutukluluk hallerinin devamına, Raziye Ö.'nün ise bundan sonraki duruşmalara katılmamasına karar verdi. Duruşma, 30 Mart tarihine ertelendi.
