Tabi Türkçe cümleler arasına ingilizce kelimeleride "fill in the blanks" yeteğinide es geçmeyelim.
Ne olduysa zaten o Hardvard'lı Stanford'lu abilerin ablaların dünyanın bir ucundan memleketlerine geri gelip yüksek plazalarda ki şirketlerde konuştuğu kendi dillerinin yerine; kendi kendilerine inandırıp icat ettiği bir dil haline gelmişti.
Toplantıyı Set Edelim. Content ile irtibata geçelim. Meeting Room'da görüşelim. Satışları Push edelim. Mailler gelince Tüm Sales Team'e Forwardlayalım
Bülent Eczacıbaşı ‘plaza dili’ne savaş açtı, cezası 5 TL! Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ise ‘uydurukça’ adını verdiği bu dille mücadele başlatmış durumda. Şirkette bu dille konuşanlara 5 TL ceza veriliyor ve toplanan para Eczacıbaşı Gönüllüleri’ne gidiyor ve okullara sözlük alınıyor.
Bülent Eczacıbaşı ve Gülse Birsel 14-15 Aralık’ta gerçekleşecek olan Marka Konferansı’nda bir araya gelecek ve “plaza dili” ni inceleyip insanlara eğlenceli bir sunum izletecekler. Eczacıbaşı, çalışanlarına koyduğu bu yasakla ilgili detayları Hürriyet’ten Ayşe Arman’a verdiği röportajda açıkladı. Eczacıbaşı, bu para cezası için elbette işin şakası diyor. Çalışanlar uydurukça konuştuklarında gönüllü katkıda bulunuyor; onlar da sözlükler satın akıp okullara hediye ediyorlarmış. Ayrıca, çalışanlar bu uygulamaya çok çabuk “adapte” olmuşlar.
Böyle söylüyor Eczacıbaşı. Elbette herkesin istediği kelimeyi kullanmakta özgür olduğunu da ekliyor. “Amaç farkındalık yaratmak. Yarattık. Kendi çapımızda yaratmaya devam ediyoruz.”
Gülse Birsel, konferansta bu konunun konuşulacak olmasının nedenini şu cümlelerle açıklıyor: “Şu plaza dilinin biraz temizlenmesi lazım, bir kere ona dikkat çekeceğiz. İkincisi, konferansta pazarlama, reklam alanlarından çok iletişimci olacak.
Onlar markalarla tüketicinin arasındaki dil esasında. Hem sorumlulukları var, hem doğru iletişimi kurabilmek için iyi Türkçe konusunda düşünüp tartışmaları faydalı gibi geliyor bana.”
Türkçe kazanacak
Kampanya çerçevesinde bağış kutularında toplanan paralar yine kampanyanın içeriğine uygun şekilde “dil” için harcanacak. Bu paralarla alınacak Türkçe sözlük ve yazım kılavuzları, ilköğretim ve yatılı bölge okullarına ulaştırılacak. Ancak kampanyanın daha büyük kazanımı, kültürel ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle her geçen gün yabancı dillerin, özellikle de İngilizcenin baskısı altına giren dilimiz açısından olacak.
Belki de kampanya Eczacıbaşı’ndan sonra başka plazalarda da uygulanacak. Sonunda bir gün, bir plaza çalışanı, ‘Çıktıları düzenlemeyi çalışma arkadaşıma devrettikten sonra yazımdaki imla hatalarını düzeltmeye odaklanacağım’ diyecek.
Sık kullanılan ‘uydurukça’ sözcükler
Eczacıbaşı’nda en çok karşılaşılan ‘uydurukça’ kullanım ve doğru karşılıkları şöyle:
*Uydurukça’: Yapıyor olacağım - Doğrusu: Yapacağım
*Confirm etmek - Teyit etmek
*Third party - İş ortakları
*Assing etmek - Görevlendirmek
*Soft copy - Elektronik kopya
*Focuslanma - Odaklanma
*Wording - Yazım/ifade
*Layout - Yerleşim
*Hard copy - Çıktı *
*Check etmek - Kontrol etmek
*Yapılabilite - Yapılma ihtimali
*Taşere etmek - Taşeronla çalışmak
*Kontekst - Bağlam
*Kontent - İçerik
*Refere etmek - Gönderme yapmak
*Deadline - Bitiş tarihi.
Start’ı verelim, baktık handle edemiyoruz hold’da tutar en kötü delete ederiz
Bu kadar push edince ben down oluyorum handle edememem çok doğal, sorumlulukları allocate edemiyorsun
Samsun'da plâza mı var ? Samsun'luyum diyenler önce Trabzon şivesinden kurtulsun, ondan sonra diğer dil sorunlarına gelebiliriz.