banner388
banner390

Duyarsız kişilik bozukluğu, toplumsal değerleri hiçe saymanın yanı sıra

başkalarının haklarını da yok sayan kişilik özelliklerinin olduğu bir kişilik

yapılanmasıdır.

Toplumsal değerleri önemsemeyen başkalarının haklarını ve duygularını

göz önünde bulundurmazlar. Herhangi olumsuz bir davranışları için

pişmanlık ya da suçluluk duymazlar. İstediklerini elde edebilmek için

başkalarını kullanmaya, onlarını ellerinde oynatmaya çalışırlar.

İnsanlara karşı duyarsız ve kaba davranma eğilimi gösterirler

Başkalarından yararlanmak, başkalarını kullanmak, insanları sömürmek ve

insanları parmağında oynatmak için sürekli yalan söylerler, insanları

kandırmaya ya da aldatmaya sürekli bir eğilim gösterirler.

Geçmişte yaptıkları yanlışlardan, hiçbir zaman bir ders çıkarmazlar.

Başkalarına karşı, saygısız, kaba ve duyarsız davranırlar.

Ancak, istediklerini elde etmek istedikleri zaman, insanlara “tatlı ve

sevimli” davrandıkları ve alttan aldıkları da olur.

Giriştikleri eylemlerin olası olumsuz sonuçlarını öngöremezler.

Dürtüsel kararlar verirler, günübirlik yaşarlar ve gelecek için genelde bir

tasarıları yoktur.

İstekleri hemen gerçekleşsin isterler, hemen bir doyum bulmak isterler ve

beklemeye gelemezler, hiç sabırları yoktur. Başkalarının haklarını

görmezden gelirler ve başkalarının gözünü korkutmaya çalışırlar. İkili

ilişkilerinde sömürgen olurlar ve ilişkilerini uzun bir süre, düzgün bir

biçimde sürdüremezler Genelde sorumsuz davranırlar.

Toplumsal kuralları tanımak istemezler. Aşırı alkol ya da uyuşturucu-

uyarıcı madde kullanma eğilimleri vardır.

Yasalara aykırı davranışları olur, çevreye zarar verebilirler.

Ancak, duyarsız kişilik yapısı olan herkes, bir biçimde şiddete

başvuracak ya da saldırgan davranacak demek değildir.

Büyük suçlar işleyen herkes topluma karşı olmadığı gibi, topluma karşı

kişilik özellikleri olan herkes de suç işleyecek demek değildir.

Bu kişilik bozukluğunun belirtilerinin en yoğun yaşandığı yıllar 25’le 45

yaşları arasıdır. Kırk beş yaşından sonra belirtilerde bir ölçüde düzelme

olur. Bu gibi insanlarla etkileşimlerinizde yapmanız ve yapmamanız

gerekenler şunlardır: Bu insanları düzeltmeye çalışmayın, başaramazsınız.

Aranıza sınır koymaya çalışın, çünkü kendinizi korumanız gerekir.

Çünkü, yaşadığınız bütün içten duygularınızı size karşı kullanmaya

kalkışabilirler. Güçsüz olduğunuz yanlarınızı onlara göstermeyin.

Herhangi kişisel bir bilginizi ya da tasarılarınızı onlarla

paylaşmayın.

Söylediklerine pek inanmayın. İnandırıcı bir biçimde yalan söylüyor

olabilirler.

Dünyaya ve kendilerine bakış açılarının istendik sonuçlar vermediğine

ilişkin çıkarımlar yapmalarına, dolayısıyla bakış açılarını, tutum ve

davranışlarını değiştirmelerinin daha iyi olacağını görmelerine yardımcı

olmaya çalışırlar…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.