Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asgari ücretle ilgili olarak; "Geldikleri noktayı görelim jestimizi yaparız" demesinin ardından bir açıklama da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu'ndan geldi.
"Gönül ister ki tüm ücretler yükselsin"
Geçen yılki yüzde 26’lık artışta işverenler olarak kendilerinin de katkı verdiği anımsatılan TİSK açıklamasında; “Ülkemizin bugün ulaştığı ekonomik değerde, işçinin de işverenin de çok büyük payı var. Çalışanların yaşam koşullarının da farkındayız. Gönül ister ki tüm ücretler yükselsin. Ancak, gerçekçi ve stratejik bakış açısı ile yeni yatırım çekmemiz için, yanı başımızdaki ülkelere yatırım kaptırmamak için, makul ve dengeli bir asgari ücretin tespit edilmesi elzem.” dedi.
"İşçi doştu işletmelerin dengeleri gözetilmeli"
Asgari ücretin başta istihdam olmak üzere birçok ekonomik göstergeyi etkilediğine dikkati çeken TİSK;“ 'Yeni Ekonomik Program’ın hedeflerine ulaşmak, yeni yatırımlar çekmek, rekabet edilen ülkelere yatırım kaptırmamak, zor durumdaki sektörlerin üzerindeki baskıyı rahatlatmak için yeni asgari ücrette dengeler gözetilmeli. Mevcut ekonomik tablo, üretim, istihdam ve rekabet edebilirlik açısından vergisini düzenli ödeyen, çalışanın sigorta primini düzenli yatıran işletmelerin varlığını sürdürebilmesini gerekli kılıyor. Bu işletmeler yüzde 36'ya ulaşan kayıt dışılıkla da mücadele ediyor. Bu sebeple yeni asgari ücret, gerçekçi bir bakış açısıyla mevcut istihdamı koruyacak, 1,5 milyonu genç olmak üzere 4,5 milyon işsize iş sağlayacak düzeyde olmalı.” diye konuştu.
"İşsizlik Sigortası Fonu, 2020’de 200 lira olmalı"
Asgari ücret rakamı dışında hükümet ile komisyondan birtakım talep ve beklentilerinin olduğunu vurgulayan TİSK; “Son dört yıldır işverenlere verilen asgari ücret desteği için hükümetimize tekrar teşekkür ederiz. İşveren olarak yüzde 2 ile en yüksek katkı sağladığımız İşsizlik Sigortası Fonu’ndan bu yıl 150 lira olarak karşılanan bu desteğin, 2020’de 200 lira ve tüm işletmeleri eşit şekilde kapsayıp devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca destekten yararlanma koşulları kapsamında toplu iş sözleşmeli iş yerleri için uygulanan prime esas günlük kazançtaki üst limitin artırılarak sürmesini istiyoruz. Yüzde 2 olan İşsizlik Sigortası İşveren Payı’nın 2020 yılı için alınmamasını, SGK İşveren Desteği’nin yüzde 5’ten yüzde 6’ya yükseltilmesini ve bu oranın toplu iş sözleşmeli işyerlerinde yüzde 7 olarak uygulanmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
Kaynak: Sözcü
Her sene bu konu niye tartışılır anlamıyoruz. Tüik enflasyon verisini merkez bankasi da büyüme oranini açıklıyor. Çıkarın bir kanun işçi ucretleri enflasyon ve büyüme oranina göre belirlenir diye olsun bitsin. Artık bu mevzuyu aşmalıyız.
Kısacası işverenler kazançlarını paylaşmak istemiyorlar. Mercedes'lerinden, BMW'lerinden, Volvo'larından aşağıya düşmek istemiyorlar. Kendileri için çalışan insanların da en azından bir Renault'a, Fiat'a binmeye hakları olsun istemiyorlar. İnsanca yaşamı onlara layık görmüyorlar. İstiyorlar ki taş devrindeki gibi karınları doysa yeter. Hâlbuki Müslüman olduğunu söyleyenler için hadis açık ve net: ‘Sizden biriniz kendisi için istediğini diğer Müslüman kardeşi için de istemedikçe tam olarak iman etmiş sayılmaz. Tam olarak iman etmedikçe de cennete giremezsiniz.’