Artık eskisi kadar uygulanmasa da bazı yerlerde devam eden bu adetler, çiftleri evlilikten soğutacak kadar ilginç olabilmekte. İşte sizler için derlediğimiz birbirinden ilginç adetlerimiz;
O yumurta vurulacak!
Adana’da kına gecesine giden damat yolda durdurulup, yüksek bir ağaç dalına konan yumurtaları vurması istenir. Vuramazsa kız evi ceza verir. Buna karşılık çeyiz damat evine götürülmeden önce damat tarafı çeyizden bir yastık kaçırır. Kız tarafının gençleri onu kovalar. Yastığı kapıp damada ilk götüren bahşişi kapar.
Kız alacaksan Muğla'dan
Muğla’da evi olmayan erkeğe kolay kolay kız vermezler. Erkek tarafı evi alır, ama geri kalan tüm ihtiyaçlar gelin tarafına aittir.
Habercinin durumu zor!
Sivas’ta düğün masraflarının tamamını erkek tarafı karşılıyor. Gelinin alınacağı haber vermeye gelen kişi görevini hissettirmemek zorunda. Eğer yakalanırsa elleri bağlanıp boynuna tezek asılarak eşeğe ters bindirilerek tüm köyde dolaştırılıyor.
Ev şart
Aydın’da evi olmayan erkeğe kız verilmez. “Pazartesi başlayan düğünlere ön düğün”, “Cuma başlayan düğünlere ise ters düğün” denir. Damat gelini para, buğday, şeker ve pirinç serperek karşılar.
Ayağa keşkek
Sinop’ta düğünler 3 gün sürer ve çuval ağzı açmayla başlar. Düğünün ilk günü odanın ortasına bir çuval, çuvalın ortasına da oklava ve elek konur. Gelinle damat zengin olsun diye eleğin içine de para atılır. Gelenler çuvaldan un alıp eleğin içine dökerler. Gelin evden çıkarılırken bütün kötü huyları burada kalsın, orada yenilensin düşüncesiyle ocağa tükürttürülür, kapıdan çıkarken gizlice gelinin beline bıçak ve tabanca sokulur. Kız evi sağdıç annesine kül, çivi, ekmek, oklava bir de çanak verir. Çivi, kızın eve bağlanması için oğlanın evine çakılır. Kül, ocağın küllenmesi için ocağa dökülür. Ekmek, bereket getirmesi için tekneye bırakılır. Gelin ağladığında sesi duyulmasın diye oklava da çanağa vurularak ses çıkartılır. Gelin arabadan inerken eline su dolu bir şişe verilir. Şişe arabanın tekerleğine vurdurulup kırdırılır. Şişeyi kıramazsa beceriksiz, sönük gelin denir. Eve girerken gelinin önüne bir iskemle konur. Gelin iskemleyi ayağıyla devirirse geçimsiz, eliyle alıp bir kenara koyarsa geçimli olur denir. Gelinin odasının kapısının iç ve dış kısmına gelin odaya girerken kaşık sokulur. Kapının önüne süpürge konulur. Gelin süpürgeyi ayağıyla iterse uğursuz, bir şey bilmiyor, eğilip alıp bir kenara dayarsa gelin becerikli olacak denir. Gelin eve gelince damat merdivenlere çıkar ve gelin damadın bacağının arasından geçer. Bu damadın bağlanmaması için yapılır. Gelin oğlan evine geldiğinde kaynana ya da yaşlı bir kadın gelinin ayağına keşkek serper, su döker. Keşkek bolluk bereket simgesidir.
Gelin uysal olmalı
Diyarbakır’da gelin damadın evinin kapısına gelince dolu bir testiyi kırar ki; evlilikleri su gibi akıp gitsin. Kapıdan tam içeri girerken gelinin ayağının altına post serilir ki; gelin koyun gibi uysal olsun.
Kaşığını unutma!
Edirne’de gelin, damat evine geldikten sonra dışarı çıkarılarak kucağına bir kız ve bir erkek çocuğu oturtuluyor. Bunun nedeni ise gelinin bir kız bir erkek çocuğunun olmasının istenmesi. Akşam yemeğine gelen konuklar ise kaşıklarını yanlarında getirir.
Ayakkabının uğuru!
Kastamonu’da bir kız istenmeye karar verildiğinde evin en iyi huylu kişisi ayakkabısını sallayarak ayağından atıyor. Düz düşerse evliliğin uğur getireceğine inanılıyor. Ters düşerse bu iş olmaz…
Madem kızımızı aldın, getir tavuğu
Kırklareli’nde düğün günü erkek tarafı, gelini almaya giderken yanlarında canlı tavuk götürür ve gelinin evine ya da bahçesine bırakır. Amaç ise gelinin ailesinin evlerinden bir can çıktı, yerine bir can gelsin. Bu da tavuk oluyor…
Düğün günü ölümü düşünmek!
Konya’da gelin erkek evine götürülürken mezarlıktan geçirilir. Amaç; “Düğünü gördün ölümü de unutma” mesajını vermek. Gerdek gecesi öncesinde ise damadın arkadaşları bacadan içeriye mendil sarkıtıp, yiyecek ister.
Göster kendini
Muş’ta damat, düğün tıraşından sonra iç çamaşırlarıyla evdeki konukların önüne çıkıyor. Damatlık kıyafetler üç kez etrafında dolaştırıldıktan sonra giydiriliyor.
Mecbursun!
Şanlıurfa’da düğünde takı takmayanlar için 3 Cuma günü var. Düğüne gelemeyenler, düğünde takı takamayanlar, gelini ve damadın ailesini tekrar tebrik etmek isteyenler damadın annesinin evindeki gelinin cumasına katılıyor. 1. cumaya yetişemeyenler ikinci cumaya, ikinciye yetişemeyenler üçüncü cumaya geliyor.
Sadece su
Afyonkarahisar’da kız istenirken erkek tarafına sadece su verilir. Kız verilirse erkek tarafı cuma günü çaya davet edilir. Nişan günü damadın annesi herkesin önünde gelini bir kez daha ister. Elini öpen gelini kaynana kutlamaz. Sebebi ise ilginç; gelinle ilk günden yüz göz olmamak.
Aman dikkat! Kaçırılmış sayılıyorsunuz
Erzurum'un özellikle güney ilçelerinde kız yerine kıza ait bir eşya kaçırılması kızı kaçırmakla eş tutulur. Erkek herhangi bir yerde kızın baş örtüsünü zorla çözüp kaçırdı diyelim. Baş örtüsü kaçırılan kız gerçekten kaçırılmış sayılıyor ve aileler birbirleriyle anlaşmak zorunda kalıyor. Bu adet yüzünden birçok aile arasında kan dökülmüştür.
Böyle adetler olmaz olsun. Bunlar hurafeyle eşdeğer şeyler. Türk töresinde olmaz böyle saçmalıklar. Dikkat ederseniz hepsinde ya şiddet var ya da birilerinin menfeatleri var. Yok ev alınacakmış yok masrafların tamamını erkek karşılayacakmış yok tavuk gelecekmiş... Efendiler asgari ücret 1600tl bu parayla salonu tutup evinin eşyasını alabilirse insanlar öpüpte başına koysunlar. Tuzu kuru insanlar umursamaz olabilirler ama her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının evlenme yuva kurma ve rahat geçinme hakkı vardır. Kendiniz için istediğinizi başkaları içinde istemelisiniz.
Rabbime dua edecegine salak saçma seylere inanmak nedir
Bunlar çin geleneği mi! ne kadar saçma sapan bir şey