ÇOCUĞUN OYNADIĞI EVCİLİKTİR, EVLİLİK DEĞİL!
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlama hazırlığı içerisinde olduğumuz bu günlerde çocuğa yönelik şiddetin bir türü, temel bir çocuk hakkı ihlali, çocuk istismarı olan erken evlilikleri gündeme taşıyalım. Atamızın dediği gibi, “Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.”.
Çocuk kimdir?
Öncelikle doğumundan itibaren 18 yaşından gün almamış her bir bireyin kanun nezdinde çocuktur.
Erken Evlilik Nedir?
18 yaşından gün almadan, çocuk yaşta ve/ya zorla gerçekleştirilen evliliklerdir. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in araştırmasına göre dünya üzerinde 765 milyon çocuk erken yaşta evlendirilmiştir. Bu çocukların arasında, şu anki yaşları 20 ve 24 arasında değişen her 5 kadından birinin ve her 30 erkekten birinin çocuk yaşta evlendiği çarpıcı bir gerçektir.
Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada kültürel dayanaklardan ötürü gerçekleşen erken yaşta evlilikler bireyin tüm yaşantısına etki etmektedir. Bu evlilikler yoksulluk, aile yaşantısından hoşnut olmama, başlık parası, berdel, beşik kertmesi, borç karşılığı, aile baskısıyla, beşik kertmesi ve görücü usulü gibi kültürel sebeplerle evlenmektedir. UNICEF, COVID-19 salgını süresince okulların kapanması, ebeveynlerin ölümleri neticesinde çocukların savunmasız kalmış olması ve/ya ekonomik, yoksulluk gibi nedenlerle kız çocuklarının erken yaşta evlendirilme oranlarında artış olduğunu söylemekte, toplumu bu konuda uyarmaktadır. Eğitim ve sosyal hayatı kısıtlanan çocuklar erken yaşta evlilik kurumunun getirdiği sorumlulukları yüklenmekte, anne olan çocukların ölüm oranının 3 kat arttığı, bebeklerin ve annelerin psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar geçirdiği bilinmektedir.
Erken evliliklerle ilgili Türk kanunları ne diyor?
Türk Medeni Kanunu’nun 124. Maddesi uyarınca taraflar 17 yaşını doldurmadıkça evlenemeyecektir. 17 yaşını doldurmuş küçüğün evlenebilmesi için ailenin rızası aranır. Ancak burada kastedilen evlenme yaşı, onyedi yaşın tamamlanması, yani onsekizinci yaştan gün almaktır.
Aynı maddenin 2. Fıkrası uyarınca, olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilecektir. Bu durumda olanak varsa karardan önce hakim evlenmek isteyen küçüğün anne ve babasını dinleyecektir. Görüldüğü gibi somut olayda önemli bir sebebin var olup olmadığının takdiri hakime bırakılmıştır. Kanun nelerin önemli sebep sayılacağını saymamıştır. Her olay kendi özelinde değerlendirilecek, önemli sebep sayılıp sayılmayacağına hakim karar verecektir.
Sadece kız çocukları mı erken evlendirilmektedir?
Maalesef ki UNICEF önderliğinde yapılan çalışmalar, dünya çapında sadece kız çocuklarının değil, erkek çocukların da çocuk yaşta evlendirildiklerini göstermektedir. Erken evlilik yapan 765 milyon çocuktan 115 milyonunun erkek olduğu, bu 115 milyon erkek çocuğundan 23 milyonunun ise 15 yaşından önce evlendiği bilinmektedir.
Hepimizin diline yerleşmiş “ÇOCUK GELİN/ ÇOCUK DAMAT” lafını sözlüğümüzden kaldırmanın zamanı gelmedi mi?
Çocuklar bizlerin dünüdür, yarınıdır, geleceğidir; değerlimiz, neslimiz, aydınlığımızdır. Çocuk sevimlidir, masum ve temizdir. Diğer yandan kültürümüzde aile önemli bir kurumdur. Aile olmak için düğünler yapılır, bu düğünlerde kadınlar gelin, erkekler damat olur ve nesillerin devamını getirirler.
Ancak “çocuk” ve “gelin/damat” sözleri yan yana geldiğinde, kültürümüzde bu denli öneme sahip bu ayrı olguların bir arada kullanılışı “sevimli/ kabul edilebilir/ normal”miş çağrışımı uyandırır. Biz biz olalım, bundan böyle “çocuk gelin/ çocuk damat” sözlerini kullanmamaya özen gösterelim.
Kutlu olsun!
Geçen yıl pandemi dolayısıyla bayramımızın 100. yıldönümünü evlerimizden kutladık. Bu yıl nasıl olur bilinmez, kâh evlerde, kâh okullarda, kâh meydanlarda; biz çocuklarımızın bayramlarını kutlayalım. Ne olursa olsun çocuklarımızı tüm insani haklarının bilincinde, vatanına ve milletine saygılı, çalışkan ve duyarlı bireyler olarak yetişmeleri için kutlayalım. Ne de olsa “Biz her şeyi gençliğe bırakacağız. Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir. (…) Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”
23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramında günümüzün sorunu haline gelmiş çocuk yaşta evlilik ve çocuk istismarına karşı ele alınmış ve anlamlı makaleniz için teşekkürler Sezen hanım.
Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan çocuk istismarına karşı ve erken yaşta evliliği ele alan makaleniz için teşekkürler Sezen Hanım. 23 Nisan da ele alınabilecek en anlamlı yazı. Kaleminize sağlık.
Çocuk evliliği tabiki bu zamanda uygun olmayabilir. Saflar daha , akılları havada sayılır. Ancak arkadaşlık, sevgilim gibi uygunsuz haller hakkında da ailelerimizi bilinçlendirmek iz gerekiyor. Bu toplumun değer yargılarını bitiren hallerdir bunlar. Toplum bir bütündür, bu pis işler küçük gibi ama bütün vucudu sarar, yok eder.