Geçmişe bakıldığında her şey açıkça görülür.
Geleceğe bakarsak da her şeyin bilgiyle iyileşeceğini görmek gerekir.
Her taraftan seviyesizlik hâkim.
Dünyadaki siyasetin de geldiği nokta belli. Her şey aynı ve hep bildiğimiz şeyler.
Çok sayıda kirlenen insan var.
Sosyal medyada modern çağ bunu mu gerektiriyor, kullanım biçimi bu mu olmalı?
Sosyal medyada da durum farklı değil. İnsanların gerçek hayattan kopmadan sanal âlemde var olması gerekiyor.
Dil çok önemli!
Burada da dile önem vermek gerekiyor.
Yalansız, dolaysız ve doğru bilgi aktarımı şart. En kötüsü de yeni medyada depresif bir hava var.
Umut yok!
Umut kalmayınca telaş biter sözü ne kadar da doğru.
Telaş, çaba, doğruyu arama azalırsa insanın içinde vay halimize!
İnsanın kendini arayışı, hiç bitmeyen bir yolculuktur.
Bu kendini arayış sırasında insanın kendilik algısı, ötekilik oluşumları, kimlik tanımları değişim göstermektedir.
Günümüz akışkan toplumunda geleneksel aile yapısına gösterilen özenin azalması, insanların birbirlerine karşı güvensizliğinin artması, inanç sistemlerinin tüm bu gelişmelere paralel olarak değişmesi çoğu ilişkileri temelinde köksüz hale getirmiş, bu köksüzlük insanların sadece başkalarıyla değil kendileriyle kurdukları ilişkide de kendini göstermiş ve her şeyin hızla değiştiği bu akışkanlıkta insanı kendine yabancılaştırmış, adeta kendi kendisinin ötekisi haline gelmeye zorlamıştır.
İnsanın yedisinde neyse yetmişinde de o olacağına dair önermeler, günümüz dijital çağında etkisini oldukça yitirdi.
İçinde yaşadığımız toplumu ve çağı reddederek, uyum sağlamayarak ne kadar sağlıklı bir kimlik inşa edebiliriz?
Aynadaki gördüğüm toplumun ve hayatıma girenlerin ne kadarı, ne kadarım gerçekten benim?
Aynaya baktığımızda nasıl olduğumuzu görmek için bakıyoruz.
Peki, kendimizle aramız nasıl?
Kendimizi seviyor muyuz?
Neden kendimizi tüm kusurlarımızla sevemiyoruz.
İnsanlar kendilerine yabancılaştıkça özgüvenlerini de yitirmişler.
Yitik insanlardan doğan ölümcül kıskançlıklar…
Kime sorsan uslanmaz bir romantik şu günlerde!
Ama ruhları kara, pek çoğu ise potansiyel katil. Önüne samanı koyup
Şu kirli çağda herkesin ayakları temiz öyle mi?
Kime sorsan asıl darbe ona vurulmuş. Herkesin aynası kirli de, bir seninkinde çizik bile yok, öylesine pirüpak! Aynada gördüğün suret sen değilsin. Kırık camlardan bakıyorsun kendine.
Topla parçaları ve bir daha bak!
Başkalarında görmeye alışık olduğun o kirli sureti daha yakından inceleyebilirsin şimdi!
Argun bey bilinç altını okuyan yorumlarınız ile nereye gittiğimizi okumaya çalışan bir kalp görüyorum. Yanılıyor muyum? O kalp sevgi dolu şifreleri eminim ki çözecektir. Sevgi maratonuna hazırlanan bir centilmene 'ne tavsiye edilir? Tabii ki sağlık. Sağlıklar dilerken bu yolda yardımcı olması dileği ile okuyucularımıza kitabımı tavsiye edebilir miyim? Kalbe Yolculuk Bağışıklık ve Inflamasyonun Hikayesi Göl Yay Ist. Saygılarımla.