banner388
banner390

Dünyada kurallara uygun yaşamaya çalışmamıza rağmen zıtlıklardan yakamızı kurtarabilmiş değiliz.

Bazen bu zıtlıklar, keşmekeşliklere neden olsa bile aynı zamanda yaşamımızın tuzu biberi ve vazgeçilmezi.

Aşağıdakiler de bu karşıtlıkları ifade eden çarpıcı örnekler olsa gerek…

“Terzi kendi söküğünü dikemez” sözü.

Öğretmenin öğrencilerini iyi yetiştirmeye çabalaması ama kendi çocuklarına yetememesi.

Sevgideki tezatlık ve “Kasap sevdiği postu yerden yere vururmuş” sözü.

Hayatta her güçlüğün bir kolaylık içermesi ve her güzel şeyin de zor aşamalar neticesinde elde edilmesi.

Dost kazığı deyiminin, o kişinin art niyetli davranışlarına işaret etmesi.

Bazen korkunun cesarete,  sevginin nefrete, iyinin kötüye, dostluğun düşmanlığa vb .dönüşmesi ve  zıt unsurların her zaman birbiri içinde barınması. (Mesela çok güçlü insanların bile zayıf noktalarının bulunması.)

Allah’ı sevmemize rağmen ondan korkmamız.

İnsanlara tamamen güvenerek yaşayamayacağımız, hiç güvenmeden de yapamayacağımız gerçeği.

Toplumda kardeşliğin önemine sık sık dem vurulurken Habil ve Kabil örneğinin dillerden düşmemesi.

Kadınlara saygı konusunda ciddi eksikliklerimiz bulunmasına karşın “cennet anaların ayağı altındadır” sözü ile onları yüceltmemiz.

Genelde geçmişe özlem duymamıza rağmen hep yeninin peşinde olmamız.

Müslüman bir millet olmamıza karşın batıyı yakından takip etmemiz. Kendimizi Avrupalı görürken, kafamızda batı ile ilgili ciddi soru işaretlerinin olması.

Çok akıllı olduğumuzu düşünmemize karşın; duygularımızla hareket etmeye ısrarla devam etmemiz.

İnsanlarımızın uzunlara imrenmesine rağmen uzun boyluların akılsızlığına dem vurmak için “devede de boy var” sözünü türetmesi.

Tabi bu konuda ilginç sayılabilecek olaylar yığını da mevcut;

Çalışkan bir millet olmamıza rağmen işten kaytarma konusunda ihtisas sahibiyiz. Yine bizde, çalışkanlar hem sevilir hem de yerilir.

Onlara hem çok çalışkan oldukları söylenip övülür; hem de bu kişilere “Dünyayı sen mi kurtaracaksın?” denilir ve işgüzarlıkla bile suçlanabilirler.

Biri, suç işlediğinde hemen herkes suçluya bilenir.

İçlerindeki tüm vahşeti ortaya koyarak; suçluya yönelik linç girişimleriyle onu stres topuna çeviren bu kimselere suçlu gözüyle bakılmaz.

Oysa onların vahşetinin daha trajik yönleri vardır. Hapishane hayatında bile rastlanır bu tip linç olaylarına. Aslında linçe meyilli insanların, o esnada cani yönlerini ortaya çıkarmış olmaları hep göz ardı edilir.

Dolayısıyla linçin çok sağlıklı bir toplum davranışı olduğu söylenemez.

Hayat, senin için bir alışveriş olduğunu düşün! 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
denz 2023-09-22 13:55:20

güzel yazı ve sözler