Son zamanlarda insanlardan sıklıkla duymaya başladığım cümle “Allah sonumuzu hayır etsin”. İnsanların bu cümleyi kurmasının aslında birçok sebebi var. Ekonomik zorluk, gittikçe artan şiddet, yaşanan doğal afetler, iklim krizi gibi. Dünyada her şey gitgide zor hale gelmeye başlıyor. Özellikle ekonomik sıkıntılar insanların en büyük sorunu. Alım gücü düşüyor, hayat giderek pahalılaşıyor. Son yıllarda Türk Lirasının değer kaybetmesi ve dövizin artmaya devam etmesi iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Toplumda hayat pahalılığına ilişkin serzenişlerin her geçen gün arttığını görüyorum. İnsanlar alım gücünün bir önceki yıla göre çok fazla düştüğünü, çarşıya, pazara, markete korkarak girdiğini ifade ediyor.
Ekonomik sıkıntıların yanı sıra son yıllarda kanayan en büyük yaramız kadın cinayetleri. Her gün yeni bir kadın cinayetiyle güne uyanıyoruz. Gencecik bedenler canilerin elinde solup gidiyor. Şiddete karşı sert bir şekilde dur demedikçe, ciddi yaptırımlar uygulanmadıkça bunun önüne geçilemiyor. Genç kadınlar canice katlediliyor ve her geçen gün bu olaylara bir yenisi ekleniyor. İnsanın aklı da kalbi de bu caniliği kaldıramıyor. Gerçekten insanlık nereye gidiyor. Bu kadar şiddet neden?
Buna mutlaka dur denmesi gerekiyor artık.
Doğal afetler son yıllarda ülkemizi derinden sarstı. Yangınlar, seller, depremler… Arka arkaya birçok doğal afet yaşadık. Yaşanan bu afetlerde binlerce insan evinden oldu, binlerce hayvanımız telef oldu. Yanlış yapılaşma, tedbirsizlik, doğaya karşı insanların sorumsuz davranması doğal felaketleri tetikliyor. Bu da birçok felakete neden oluyor. Doğaya zarar verirken sadece doğal yaşamı değil insan yaşamını da tehdit ediyoruz. Yaşanan bu olaylar da bize bunun mesajını veriyor ancak anlayabilene…
Ve dünyanın mücadele verdiği en büyük sorun iklim krizi. Bu sadece bir ülkenin değil tüm dünyanın sorunu. Özellikle kuraklık ve susuzluk insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Susuzluk ve kuraklığın artması demek gıdaya ve temiz suya ulaşımın zorlaşması demek. Gıda ve su insanlığın hayatını devam ettirebilmesi için en temel ihtiyaç. Bu nedenle iklim krizinin ne denli önemli olduğunun farkına varmamız gerekiyor.
Evet, yaşanan bu sorunlar, kötü olaylar birçoğumuza “sonumuz hayrolsun” dedirtiyor. Hem insanlık açısından hem de doğa açısından zor zamanlardan geçiyoruz. Ancak bunlara sebep olan da bunlar düzeltecek olan da yine bizleriz. Alınacak önlemler, doğru kararlar, yaptırımlar ile birçok sorunun önüne geçilebilir.
Doğal felaketlerin, kadına şiddetin, insana şiddetin, ekonomik krizin önüne geçilebilir.
Chp ve türevleri ve asla milli olmayan tüsiat semayedarları ve küresel sömürgeciler aynı noktada yine birleştiler : TÜrkiye'yi eskiden olduğu gibi nasıl köle yaparız diye yine kol kollar...küreselcilerin uşağı ve tetikçisi bu kümeler 24 saat şeytani olarak çalışmaktalar ülkemizi batırmak için..işte Çanakkale savaşı, işte kurtuluş savaşı, işte 15 Temmuz...bu günler o günler...bu kümelerin içinde en dikkat çekeni dost görünen insanımızı ve ülkemizi kemiren tüsiatçılar detaylı mercek altına alınmalı..niyeti bozuk cüzdanı ve midesi dolu bu küme mutlaka hak ettiği cezasını bulmalı..