Müslüman toplumları inançlarından uzaklaştırma ve içlerini boşaltma adına yürütülen sistematik ifsad faaliyetleri, her yılbaşında adeta tavan yapıyor. Yılbaşı kutlaması adı altında her türden ahlâka aykırı fiil eğlence diye pazarlanırken, alkol tüketiminin teşvikine de kapı aralanıyor. Bir de devlet eliyle oynatılan kumar çekilişi var ki, adeta yılbaşı eğlencelerinin olmazsa olmazı olarak zihinlere kazınmış durumda.
Ömür sermayemizden ah vah ile bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Geriye dönüp baktığımızda birçok manevi hüsranı yaşadığımız koca bir yılın muhasebesini yapacağımız yerde, her köşe başında açılan belgeli kumar büfeleri önünde yılbaşı bileti almak için kuyruğa girmiş insanları gördüğümde hep içim burkulur. Şans oyunları günümüz dünyasında oldukça yaygınlaştı. Öyle ki birçok kişi için bir tür eğlence sektörü haline geldi.
Türkiye’de bugün, İddia, Sayısal Loto, Şans Topu, Kazı kazan, Spor Toto, At Yarışı, On Numara, Milli Piyango gibi devletin kendine gelir oluşturmak amacıyla oynattığı 10-15- çeşit şans oyunu var. Şans oyunları her ne kadar oyun olarak nitelendirilse de diğer oyunlardan farklı olarak; çekici ve sevinç verme özelliği dışında, üzüntü ve bağımlılık yapma özelliği bulunan bir oyundur.
Milli piyango bir kumardır. İslam inancında taraflardan birisinin kazanıp, diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır. piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır. İnsanlar kumarın bu türüne çok büyük miktarlarda paralar harcıyorlar. Aynı zamanda bu faaliyetten hazinenin gelir elde etmesi ile spor, okul binası yapımı vb. bazı giderlerin finansmanının sağlanmasında kaynak oluşturması sebebiyle, devletin yasal kumarı desteklediği görülmektedir.
Öyle ki “Ya Çıkarsa” rüyası ile bu umut ve hayal tacirliği TRT’de yıllarca Sayısal Loto ve Milli Piyango adı altında resmen kumarın reklamı yapıldı. Devlet eliyle kumar özendirildi. Mevzuatımıza göre kumarhane açmak yasaktır. Ancak kahvehanelerde, kulüp ve dernek adı altında da yasadışı kumar faaliyetleri yapan birçok yerler mevcut..
Anayasanın 58. maddesinde,“Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” denilmektedir. Anayasanın 5. maddesi de sosyal devlet anlayışını vurguluyor. Bir sosyal hukuk devlet kendi eliyle vatandaşlarına kumar oynatmaz.
Onları kumara alıştırmaz, özendirmez.
'Umut' ticareti sahnede’ Devletin görevi bu hayal kuran insanlara tacirlik yapmak mı, yoksa onlara iş imkanı oluşturmak mı olmalı?
Kumarbazlar bir nevi bağımlı köledir. Uluslar arası hukukta kölelik İnsanlığa karşı suçlar kategorisindedir. Bağımlılaştırılarak, köleleştirilerek, bir maddenin ya da olgunun peşinden sürüklenen insanların sadece maddi zararları değil, o insanların onurları da zarar görüyor. Devlet sigaraya karşı reklam yasağı getirirken, Kumarı kendisi bizzat oynatıyor. Sigarayı yasaklıyorsanız kumarı da yasaklamanız gerekiyor.
Ülkemizde birçok şey değişti ama maalesef, insanımızın gençlerimizin umudunu çalan kumarla alakalı iyi bir önlem alınamadı. Bu kadar kumarbazın olduğu yetiştiği bir toplum iflah olmaz. Sonrada para kazanmak, zengin olmak için her yol onlar için meşru görülüyor. Bugün toplumu kendi kültüründen uzaklaştıran, türlü etkileşimlerle ahlaki değerlerden ve islamdan uzaklaştıran bu şeytani tuzaklara karşı, kendi değer ve inançlarımıza sahip çıkmalıyız.
O halde miladi yılbaşından dahi ibret almamız gerekiyor.
O zaman hayat daha da anlamlı olacaktır. Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır.
Ahlâktan bahsetmişken, tarikat yurtlarında çoluk çocuğa tecavüz eden şerefsizlerden de bir ara bahsediverin zahmet olmazsa.