Yoğun ülke gündeminin ve ağır memleket meselelerinin arasından sıyrılarak, en az ekonomi kadar, siyaset kadar, hatta futbol kadar(!) önemli bir meseleye dikkat çekmek istiyorum.
Başlığa bakanların, "teknolojinin perhizi mi olurmuş yahu" dediğini duyar gibiyim.Evet, teknolojinin perhizi olur ve mutlaka olmalıdır.
Hatta bunun yanında bir de "sosyal medya diyeti" yapılmalıdır.
Öyle ya, insan sadece bedenden ibaret değildir.Bedenini koruduğu kadar aklını ve kalbini de korumalıdır!
Millet olarak bu konu gündeme taşınmalı, diyetisyenler biraz da bu konuda tavsiyelerde bulunmalıdır.
Neden mi? Bu satırların yazarı olan şahsım başta olmak üzere, herkes boş vakitlerini ne ile doldurduğuna bakmalıdır.
Hatta sadece boş vakitlerini değil, en sevdikleri ile geçirdiği, en değerli olması gereken anlarında, ne yaptığına şöyle bir göz atmalıdır.
- "Hayır canım, ben bağımlı falan değilim, istersem hiç bakmam" diyorsunuz değil mi?
Sigarasız yapamayan ama kendisini tiryaki sınıfına koymayanlar da böyle söylüyordu sanki!
Acı ama gerçek, durumumuz ortada.Fakat elbette karamsarlığa düşmeyecek ve "ah vah" vaktimizi harcamayacağız.
Peki ne yapmalıyız?
Bir kere, durumun ciddiyetinin farkına varmalıyız.
Önceliklerimizi doğru bir şekilde belirleyip, buna göre davranmalıyız.
Mesela, her akşam telefonumuzun internetini kapatıp, acil görüşmeler için sesini açmalı ve odanın dışında tutmalıyız.
Kendimize sosyal medyada harcayacağımız kısıtlı bir zaman tanımalıyız.
Evet, şaka değil, bunları gerçekten yapmalıyız.
Teknoloji bizi yönetmeden, biz ona hakim olmalıyız.
Bu meseleyi bir ibadet şuuruyla ciddiye almalı, memleket meselesi nazarıyla bakmalı, olmazsa olmazlarımız arasına koymalıyız.
Çağın tehlikeli bir hastalığı olan "teknoloji obezliğine" kapılmamak için bu perhizi uygulamalıyız.
Hem de, hiç vakit kaybetmeden bu akşam başlamalıyız!
Orhan DOĞANGÜNEŞ
Açı Eğitim Kurumları
Yönetim Kurulu Üyesi/Eğitim Koordinatörü
