Eskiler, belli bir yaşa gelmiş bir çocuk görünce, hiç affetmez ve hemen şu soruyu sorarlardı:
-Söyle bakalım evladım, büyüyünce ne olacaksın?
Bu soruyla ilk karşılaştığımda, herhalde “Alaattin’in sihirli lambası”ndaki gibi bir fırsat yakaladığımı düşünerek, kaçırmamak adına “futbolcu” daha doğrusu “fitbolcu” diye cevaplamıştım.(Sanırım 6 ya da 7 yaşındaydım.)
İlerleyen yıllarda, futbolun bana göre olmadığını düşündüm.(Evet evet, bu konuda çok beceriksizdim) Fakat ortada beni bekleyen bir soru vardı, büyüyordum ve benden bir şey olmam bekleniyordu. Acaba ne olacaktım?
Çevremden gelen tavsiyeler, hedefimi yüksek tutmam yönündeydi.Kulağa güzel gelen bir de söz bulmuştum kendime. “Yıldızlara ulaşmayı hedefle.” Niye? “Ulaşamazsan bile yükselirsin.” Çok doğru!(Neresi doğru? Bu bakış açısı nice çocuğu makul hedeflerden uzaklaştırdı.Ulaşamayacağı hayaller peşinde koşturup, hayal kırıklığı ve mutsuzlukla buluşturdu.)Ben de bu cilalı söze uyarak ortaokul yıllarımda çıtayı yüksek tutmuş ve kararımı vermiştim. Astronot olacaktım efendim!(Hedef dediğin daha ne kadar yüksek olabilir?)
Gelelim bugüne..Futbolcuydu, astronottu, tıp doktorluğuydu(kan görmeye dayanamıyorum yahu, puanımın yetmemesiyle hiç alakası yok),mühendislikti (ne iş yaparlar bilmiyordum, bir dönem arkadaş ortamım istiyor diye ben de heveslenmiştim) derken bir gün öğretmen olmaya karar vermiş ve çok da iyi etmiştim.
Sevgili genç arkadaşım, giriş biraz uzun oldu(halbuki sadece bir iki cümle tasarlamıştım) ama gelişme ve sonuç daha kısa sürecek merak etme. Böyle bir girişe neden ihtiyaç duyduğumu anladığını düşünüyorum...
Evet bildin, bu yazının konusu doğru meslek seçimi.
Doğru mesleği belirlemeden önce hani etrafımızda “muhakkak şu bölümü yaz, aç kalmazsın, pişman olmazsın” diyen kişiler var ya, onları muhakkak saygıyla dinleyelim. Ama bize bölüm ve meslek dayatmalarına da izin vermeyelim.Şunu unutmayın, hayatınızda vereceğiniz en önemli kararlardan birisi seçeceğiniz meslektir.(Diğer önemli kararı okulunuz bitince konusuruz.)
Sevgili genç arkadaşım, şöyle düşün, işyerinde harcayacağın toplam zaman, inan evdekinden daha fazla olacak.Düşünsene, iş ortamında, ailenle birlikte geçirdiğin zamandan daha fazla zaman geçireceksin.Olay bu kadar mühim ve vereceğin karar çok kritik.Aman ha, “yazayım bir şeyler de okuruz” diyerek kendini ateşe atma!
Kendini dinle. Kendini gözlemle.Kendinle sohbet et.Kendinle dertleş. Lütfen, kendini tanımadan bir meslek seçimine yönelme.
“Geleceğin mesleği” diye önüne sunulacak meslekler olacak.Doğrudur, bu meslekler geleceğin mesleği olabilir.Ama ne zaman gelirler, onu bilemeyiz.
Bu günler, senin için en az ders çalıştığın günler kadar önemli ve kıymetli.Kafandaki meslekler hakkında mutlaka araştırma yap.Tanıtım videoları izle.Mümkünse, o meslekten birisiyle git tanış.Sohbet et.Sınav sonucun gelince elbette işin daha kolay olacak ama yine de az çok tahminlerin vardır.Eğer tercih yapmaya karar verdiysen, puanına yakın bölümler arasından sana en uygun olanı ve yaparken en fazla keyif alacağın mesleği bulmaya çalış.İnsanın işini sevmesi güzel ama hayatın bir de gerçekleri var. “Seçtiğim mesleğin piyasadaki karşılığı nedir, bu işten para kazanabilir miyim, evimi geçindirebilir miyim?” gibi soruları da sormak zorunda olduğunu unutma.
Başka? Şimdilik bu kadar.Devamı bir sonraki yazıda inşallah..
Orhan DOĞANGÜNEŞ