banner388
banner390
banner408

Zehra Akyıldız'ın kaleminden; Popüler bir sendrom "Tükenmişlik"

Psikolog Zehra Asena Akyıldız'ın kaleme aldığı "Popüler bir sendrom; "Tükenmişlik'" başlıklı makalesi okuyucuya sunuldu.

Zehra Akyıldız'ın kaleminden; Popüler bir sendrom "Tükenmişlik"

Psikolog Zehra Asena Akyıldız'ın kaleme aldığı "Popüler bir sendrom; "Tükenmişlik'" başlıklı makalesi okuyucuya sunuldu.

03 Kasım 2020 Salı 11:05
Zehra Akyıldız'ın kaleminden; Popüler bir sendrom "Tükenmişlik"

POPÜLER BİR SENDROM ; TÜKENMİŞLİK

Yoğun iş yükü, zaman baskıları, yöneticiyle yaşanan sorunlar, ekip içerisindeki dengesizlikler, sonlandırılamayan işler, bürokrasi içerisine sıkışıp kalmış projeler, yoğun mesailer, iş özel hayat dengesinin bozulması… İş yaşamında karşılaşılan zorluklardan sadece bir kısmı bu saydıklarımız. Bütün bu zorluklar herkesin zaman zaman gergin, stresli ve mutsuz hissetmesine katkıda bulunabilir.

Yoğun ve zorlayıcı taleplerin uzun süreli olması ve kişinin kaynaklarını az olması tükenmişlik sendromu (burnout) denilen durumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tükenmişlik sendromu, bireylerin yaşadığı bitmek bilmeyen yorgunluk ve halsizlik hissi, yapılan işlerin anlamsız ve gereksiz gelmesi, çalışanın kendini sürekli mutsuz hissetmesi olarak tanımlanabilir.

Tükenmişliği Nasıl Anlarız?

Tükenmiş hissettiğimizi vücudumuz ve ruhumuz çeşitli alarmlar verdikten sonra hissetmeye başlarız genelde. Nasıl alarmlar bunlar? Fiziksel, duygusal ve davranışsal düzeyde alarmlar… Fiziksel olarak; baş, boyun ve sırt ağrısı, kas ağrısı, yorgun ve tükenmiş hissetme, yeme ve uyku alışkanlıklarında değişiklik olabiliyor. Duygusal belirtilerin arasında ise başarısızlık, umutsuzluk, yorgunluk hissi, tedirginlik, endişe ve mutsuzluk, motivasyon düşüklüğü, sabırsızlık, depresif duygudurum sayılabilir. Sorumluluktan kaçma, kendini izole etme, işleri erteleme, işe geç gelme ya da gelmemek artık bu hislerimizi davranışa döktüğümüz alarmlar arasında sayabileceğimiz bir kaçı. Psikolojik danışmanlıkta en kıymetli amaçlardan biri koruyucu önleyici farkındalıkların kazanılmasıdır. Haliyle tükenmişlikle çalışırken de amaç henüz tükenmeden ve yukarıda belirtilen alarmlar verilmeden kişinin bedeninde ve ruhunda başlayan değişiklikleri fark etmesini ve gerekli aksiyonları alması konusunda tıkanıklıklarını açmasını sağlamaktır.

Normal hayatta stresten kaçınmak neredeyse imkansız olabilir, ancak tükenmişlik sendromunu önlemek mümkündür. Bunun için atılması gereken birtakım adımlar, stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesini engelleyebilir. Ruh sağlığı uzmanlarından psikolojik destek almak bu noktada çok önemlidir

Aynı zamanda tükenmişlik sendromu sadece iş yaşamına özgü bir durum değildir. İş hayatında olmayan ev hanımları ve annelerde bu sendromu en çok yaşayan kişiler ve genellikle yetersizlik hissiyle klinik olarak bizlere başvururlar.

Neden Tükenmişlik yaşarız?

Tükenmişliğin kaynağı kimi zaman tek bir durumdan kaynaklı iken kimi zaman da birden fazla durumun birbirleriyle etkileşmesi sonucu ortaya çıkabilmektedir. Genelde tükenmişlik konusunda düştüğümüz hatalardan en dikkat çekeni problemin kaynağının tamamen organizasyonel sebeplerde aranmasındadır. Oysa danışanla bir araya geldiğimizde organizasyonel zorlukların yanı sıra kişisel faktörlerin de tükenmiş hissetmemiz konusunda katkılarının azımsanmayacak derecede olduğunu görüyoruz. Örneğin mükemmeliyetçilik, statü endişesi, kaygı (anksiyete) duygusunu yönetmekte zorluk, özel hayatta yaşanan zorluklar gibi faktörler kişisel faktörler arasında sayılabilir.

Son yıllardaki çalışmalar yaşanılan tükenmişlik hissini sadece yoğunluktan kaynaklanmadığı yalnızlığın da önemli bir faktör olduğunu göstermektedir (Seppala & Kimg, 2017).

Bu araştırmalar bize kişinin kendi kaynaklarını bulmasının ve kullanmasını öneminin yanı sıra sosyal ve profesyonel desteğinde önemini vurgulamaktadır. Sorunun kaynağı iş yaşamı olsa da kişinin bu durumun üstesinden gelmek için yapabileceği farklı yollar da bulunmaktadır.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.