banner388
banner390

Bölgemizde önceki yıllarda, hemen hemen her yıl, özellikle Samsun, Ordu, Giresun ve ilçelerinde, başta, olmak üzere devam eden yağmur sonrasında meydana gelen sel ve toprak kayması sonucu can ve mal kaybı büyük oldu. Bende ülkemize bölgemizde meydana gelen afetler nedeniyle, milletimize geçmiş olsun diyor, hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet diliyorum.

Daha önce yine bu köşemizde, çeşitli illerde meydana gelen sel afetinden sonra “sel ve afet” ile ilgili sebeb sonuç ve önlemlere ait yazı yazmıştım, arzu edenler internet gazetemizde bulabilirler.

Bu afet bana özellikle şahsen benimde canlı olarak şahit olduğum geçmişte ki büyük afetleri hatırlattı, yaşı uygun olanlar bilirler, gençlere de hatırlatmakta fayda var, bunlar ;

GEÇMİŞTEKİ BAZI SEL AFETLERİ;

1-19-20 Temmuz 1990 Gümüşhane, Giresun Ordu Samsun ve Trabzon'u da etkisine alan ortalama 5 saat süreli yağış şehir ve kırsal alanlarda su taşkınlarına sebep olmuş, birçok insanın ölümüne yol açmış, trilyonlarca lira zarara neden olmuştu. Zarar gören tesislerin yenisinin yapılması da uzun süre almıştı.

2-1991 yılında Trabzon-Maçka-Çatak'ta yine onlarca insanımız ölmüş, evler yıkılmıştı.

3-7-8 Ağustos 1998 tarihleri arasında yoğun şiddetli yağışlar sonucu Trabzon'a bağlı Beşköy beldesi, taşkın ve heyelan sonucunda neredeyse haritadan silinmiş, birçok insan ölmüş, birçok bina yıkılmıştı.

Bunların yanında hemen hemen her yıl karadeniz bölgesinde, her yıl farklı bölgelerde bir çok  sel, taşkın afeti yaşanmaktadır.

Bunları hatırlatmakta fayda var zira bu ve benzeri olayları sadece afet olarak değerlendirip, geçmemek lazım, ortaya çıkan hasarı gidermenin yanında, bu felaketlerin bundan sonra olmaması için devlet-vatandaş olarak gerekli tedbir ve önlemleri almamız gerekmektedir.

Artık yağışlar sonrası bilanço yerine alınması gereken önlemleri konuşmalıyız. Yeni felaketleri önlemek için tedbirleri önceden almamız gerekiyor. Bölgemizde bu konuda çalışmalar yapılmış, ancak gerektiği gibi devam ettirilmemiş veya sonuçlandırılmamıştır. Bazıları da öneri olarak kalmıştır.

Doğu Karadeniz Bölgesi ülkemizin en yağışlı bölgesidir. Bu nedenle de sel ve heyelanlar sıkça olmaktadır.

Bölgemizde insan-doğa ilişkilerinde doğaya yapılan bilinçsiz fiziki müdahaleler doğal dengeyi değiştirmektedir. Doğal yamaçlar herhangi bir müdahale olmadığı sürece dengededir.

NEDENLER :

* Heyelanların meydana gelmesine etkili bir faktör akarsuların yamaç topuklarını oymasıdır. Bunun sonucu vadi yamaçlarında heyelanlar meydana gelmektedir.Önlem alınması için heyelan bölgesinin yer üstü ve yer altı zemin karakterleri bilinmelidir.

* Bölgenin zemin özellikleri dikkate alınmadan yerel yönetimler tarafından verilen yoğun yapılaşma kararları;

* Belediyelerin sınırları dışındaki kontrolsüz yerleşimler,

* Hiçbir mühendislik imar kuralları dikkate alınmadan dere yataklarının daraltılması,

* Son yıllarda hızla gelişme gösteren sanayi tesislerinin, HES’lerin koruma tedbirleri alınmadan akarsu yataklarına yakın taşkın sahası içinde kurulması,

* Dere yataklarından bilinçsiz ve kontrolsüz malzeme alınması,

* Yüksek eğimlerde yerleşim ve değişik amaçlı kazılar yapılması, bölgede sel ve heyelanların meydana gelmesine neden olmaktadır.

ÖNLEMLER :

* Her türlü yapılaşma için jeolojik-jeoteknik ve hidrojeolik çalışmalar zorunlu hale getirilmelidir.

* Doğu Karadeniz Bölgesi'nin potansiyel heyelan haritalarının tamamlanması gerekmektedir. Bu haritalar yerleşim alt yapı kararlarının alınmasında önemli olmaktadır

1- Yapılaşma öncesi yer araştırması (zemin etüdü) mutlaka yaptırılmalıdır. Zemin etüdü yapılmadan yapı projelendirilmemeli ve inşaatlara ruhsat verilmemelidir.

2- Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki tüm dere yatakları taşkın koruma projeleri ile ıslah edilmelidir. Bununla ilgili Devlet su İşlerii'ne ( DSİ) ayrılan ödenekler artırılmalıdır.

3- Gerekli ıslah projeleri tamamlanmadan, dere yatakları ve çevresinde yapılaşmaya izin verilmemelidir.

5- Heyelan ve sel riski taşıyan yerlerde yapılaşmaya asla izin verilmemelidir.

6- Köy yolu güzergahları gelişigüzel değil, ilgili teknik elemanlar (jeoloji-jeofizik- inşaat mühendisleri) tarafından bir ekip çalışması ile belirlenmelidir.

7- Dere yataklarından gelişigüzel kum-çakıl alımı durdurulmadır.

8- Yağışlı havalarda vatandaşlarımız, arazilerini sık sık kontrol etmeli bir değişiklik gördükleri zaman Afet İşleri yetkililerine haber vermelidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.