Mehmet YAZICI
Korona salgını var…
Herkes merak içinde…
İnsanlar haliyle olanı biteni bilmek istiyor…
Bu merakı gidermek de bize düşer…
“Halkın haber alma hakkı” diyoruz ya…
Bu da o kapsama girer…
***
Gazetecisinden,
İşçisinden,
Memurundan,
Valisinden, simitçisine kadar…
Çok sakin olmamız gereken bir dönem…
Sakin ama, öyle Samsun sokaklarını dolduran,
Ölüme meydan okuyan boş vermiş, aldırmaz insanlar gibi de değil…
Bence, “korkun biraz!”
***
Çok hassas bir dönemden geçiyoruz…
Hepimize çok büyük görevler düşüyor…
O kadar büyük ki bu görev;
Belki de bu yüzden basit geliyor!
Mesela, “evde kal!”
Çok mu zor!
Onun için diyorum ya;
Bu kez, “Korkunun ecele faydası var!
***
Tedbirli olmak da lazım…
Ancak, öte yandan tedbir aldıktan sonra
Koronadan öyle çok fazla korkmanıza da gerek yok…
Çünkü,
Kesin bir bilgi!
Eninde sonunda,
Halkın en azından yüzde 70’i, 80’i
Bu illete yakalanıyor…
***
Koronadan şu ana kadar açıklanan ölüm oranları devede kulak!
Her yıl dünyada yüz binlerce kişi normal gripten ölüyor…
Düşünün,
Koronavirüsten 800 Binden fazla insan etkilendi şimdiye kadar…
Can kaybı ise 40 Bin… Yazıyla (Kırk bin)
Hikaye bir rakam…
Çünkü, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre
Her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkar…
Ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 Bin kadar…
40 bin kişi koronadan öldü diye kopartılan kıyameti bu yüzden geçin!
ABD Başkanına göre,
Bu rakam 250 Bin’i bulabilir!
Yılda 800 Bin gribal enfeksiyondan kaynaklı ölümün yanında o bile düşük!
***
“Korkulacak bir şey yok…”
Çünkü, korona öyle önüne geleni öldürmüyor…
Bu çok hassas bir virüs ve seçici davranıyor!
Ne tesadüf, genellikle ekonomilere yük sayılan yaşlıları, emeklileri hedef alıyor!..
İşte burası ilginç!
***
Her neyse konumuz o değil...
Bu da bildiğimiz salgınlardan...
Her sene farklı bir yapıda karşımıza çıkıyor…
Sars gibi, bunun da aslında diğerlerinden pek farkı yok…
En önemli farkı;
BU MERET ÇOK HIZLI YAYILIYOR…
Ve ilacı da yok…
***
Burada korkulan şey, bu virüsün kendisi değil zaten, yayılma hızı…
Yani siz, “Virüse yakalanmayın” diye yapılmıyor “evde kalın” çağrısı…
Sağlık otoriteleri diyor ki;
“Zaman içinde yakalanın, ama şimdi sırası değil…”
Bu, hızlı yayılma yüzünden hastaneler yeterli gelmiyor…
Sağlık personeli bu izdihama yetişemiyor..
Zaten felaket de ondan sonra başlıyor…
Çünkü ülkelerin sağlık sistemleri çöküyor…
400 yataklı hastaneye aynı anda 4 bin kişi yatıracak halin mi var?
Bugün alınan her önlem,
Atılan her adım, bu sistem çökmesin diye yapılıyor…
***
Hem,
Yakalanırsanız eğer,
Bünyeniz de zayıf değilse kimseye bir şey olmuyor!
Bazıları hastalığa yakalanıp atlattıkları halde bunun farkına bile varmıyor…
Onun için, yaşlılar ve kronik başka hastalığı olanlar önce gidiyor…
Evrim teorisinde buna “Doğal seleksiyon” deniyor!
***
“Doğada sürekli olarak var olan
yaşam savaşında güçlü
ve doğal yaşam şartlarına uygun olan canlılar
hayatta kalabilir.
Ve doğal seleksiyon tüm canlılar için geçerlidir..”
***
Her neyse…
Takma kafanı!
Bence hiç dert etme…
Tedbir al!
Bugünlerde hastanelere filan da gitme!
İyisi mi;
“Evde kal!”
***
Doğru söze ne denir?
Ne denecek, doğru söz denir