banner388
banner390

Ektiğimizi biçeceğiz tarlada, bostanda ve daha önemlisi yaşamımızın onlarca farklı safhasında…
Gerçekten herkes ektiğini biçiyor mu? Kesinlikle!


Kimi farkında, kimi değil ama hayat herkese ektikleri üzerinden prim veriyor ya da arabî deyişle ‘yallah yallah’ çekiyor insanın insanla olan etkileşimlerinde. Peki ne ekiyoruz? İyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü ekiyoruz karakterimizle insan deryası toplum tarlalarında. Unutuyoruz çoğu kez ne zaman, nereye, ne ektiğimizi. Ama tohum bu! Fide oluyor; büyüyor, serpiliyor. Fayda oluyor, bereket oluyor, umut oluyor ihtiyacı nispetinde ekene, dikene.


Kimi zaman yalanı, menfaati, iki yüzlülüğü ekiyoruz düşünmeden daha daha sonrasını. İlk seferinde çoğunlukla kazandıran ama devamında kişinin yüzünde patlayan kaybedişler oluyor sağlam karakter ve kişilik yoksunu adem oğulları ve havva kızları için bu tarz. İlkinde herkes gemisini yürütüyor anlayacağınız. İkincisinde; yük gemisi, korsan gemisi ayırdına varılıyor elbet bu işleyişte. Kimi yük gemisi oluyor emanete alıyor kendisine güvenenlerin verdiklerini, kimi ise tutuyor her an yağmaya hazır bicimde elinde. Kısa vadede kazanıyor bizim uyanık kaptan, doğru. Ama insan deryası toplum tarlalarında öyle bir kriter var ki; orta ve uzun vadede seçiyor kime ne vereceğini. O, gönülden ve tüm samimiyetiyle, iyi niyetli gayretiyle işine gücüne bakan, egosunu tatmin etmek, BEN demek/diyebilmek derdinden ziyade olduğu gibi bulunduğu yerde tüm duyarlılığıyla BİRLİKTE yaşayana/yaşayabilene. Hoşgörü sahibi olup iyilik yapana, çevresindekilere yardım edene. Menfaat gütmeden fayda üretene. El alemle derdi olmayana. Alın terini akıtana, çalışana. Hak yemeden kazanana. Azmeden fakat hırs yapmayana. Asla ve asla kin gütmeyene, nefretini kusmayana.


Sessiz, geride ve güvende kalayım asalaklığına tenezzül etmeyip elini taşin altına sokana. Çok ya da az üretip her seferinde paylaşana. Başkası adına da kendiymişçesine mutlu olabilene. Aşağıdakini çekene, yukarıdakini itene. Asla hak yemeyip, hakkını da yedirmeyene. İnsanlarla iletişiminde muhabbetle bağlanıp, samimiyetle devam edene, karakteri ile insanlığın karşısında abide timsali dikilene…
Toplumsal yaşamın değişmezi ve belirleyici unsuru ‘’sağlam karakter’’; hayatın olağan akışındaki seri ekin biçicileri, güç sevicileri, ruhunu idrakını ve iradesini cebinde taşıyıcıları, istikbal hırsızlarını bir şekilde saf dışı bırakmaya devam ediyor. İnsan yaşamında 15-20 yıl uzun olabilir ama toplumların yaşamında değil. Gerek birey gerekse toplum olarak yarınımızı inşa etmek, bugün güzel düşünmek ve güzel davranmaktan geçiyor.
Ödülü çok gecikmiyor ‘’Herkes ektiğini biçiyor.’’.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.